|
İşadamının ibretlik anısı

Olay geçen Ramazan''da İstanbul Bağcılar''da yaşandı. Bir grup insan bir araya gelip fakirlere maddi yardım götürmeye koyuldu. Bir gün karşılarına çok muhtaç yaşlı biri çıktı. Ona düzenli olarak 200 TL ödemeye başladılar.

Aradan bir müddet geçmişti ki, yine böyle bir başka fakire rastlayıp ihtiyaçlarını sordular, yardım önerdiler.

Adam reddetti: “Bana her ay birisi 100 TL ödüyor zaten.”

Bunun üzerine yardımsever dostlarımız “bizi bu zatla tanıştır da çabalarımızı birleştirelim” deyince, adam onları götürdü.

Karşılarına çıkan kişi, o her ay 200 TL ödedikleri yaşlı ve çok fakir adamdı.

Dostlarımız şaşırdılar ve oracığa çöküp ağladılar.

Evet, iyilik yürek işidir!..

Vatan gazetesi yazarlarından Haşmet Babaoğlu''nun köşesinde yayınladığı iyilikle ilgili yaşanmış yukarıdaki olayın benzerini ben de bir işadamından dinledim:

İşadamlarından birinin eşi Adapazarı''nda araştırma yapıp tesbit ettiği muhtaç ailelere her yıl soba, kömür ve gıda yardımı yapıyor. Yine 2 yıl önce kışın kömür dolu kamyon yardım ettikleri muhtaç ailelerden birinin evinin önüne yanaşıyor.

Evdeki yaşlı karı koca kendilerine verilecek olan kömürün yan taraftaki komşuya verilmesini istiyor.

Niye? diye sorulunca verdiği cevap şöyle:

“Yanıbaşımızdaki eve yeni evli yoksul bir çift taşındı. Sobaları yoktu. Genç evlilerin daha çok ihtiyaçları olur diye sizin verdiğiniz sobayı onlara verdik. Kömürü onlara verin.”

İşadamı dostumuz bu tür olaylarla çok karşılaştıklarını, kömür ve gıda götürdükleri birçok ailenin, “Bizim şimdilik ihtiyacımız yok ama şu adreste daha muhtaç insanlar var onlara götürün” diyerek gelen yardımı reddettiklerini söyledi.

Memleketin böyle işadamları ile böyle yoksula acil ihtiyacı var.

***

Özellikle Ramazan ayında İstanbul''da caddeler tam bir dilenci istilasına uğruyor. Otobanda veya yol kenarında elinde bebekle veya çocukla arabaların arasında dilenenler vicdanları öldürüyor.

Yoksula yardım duygusunu köreltiyor.

Duygu sömürüsü için dilenciler tarafından kullanılan bu çocuk ve bebekleri bari kurtaralım.

Sosyal devletin görevlerinden biri de bu değil mi?

***

Ramazan ayının oruç ayı olduğunu unuttuk.

11 ay yemediğimizi yedik, içmediğimizi de içtik.

Bir yılda yediğimiz tatlının yarısını bu ayda tükettik.

Eşe dosta verdiğimiz iftarlarla israfın boyutlarını büyüttük.

Orucun amacı yoksulu daha iyi anlamak iken Ramazanı el birliği ile yeme ve içme festivali ayına dönüştürdük.

Allah kabul etsin.

***

Yoksul zenginin küçük ortağıdır.

Sermaye sahibinde yüzde 2,5''luk hissesi vardır.

Zengin her yıl bu borcunu yoksula ödemek zorunda.

Bu yüzden de yoksul, zenginin kapısına gitmeyecek, zengin, yoksul ortağını arayacak ve borcunu ödeyecek, hem de minnet altında bırakmadan ve hellallık alarak.

Yoksul da utanmayacak.

Alacağını alırken utanılmaz.

Kırmızı kart

Zor durumda kaldığınız bir toplantıdan kurtulmak için Avea''yı arayın. O da sizi hemen arayıp sıkıcı ortamdan kurtarsın. Yani kandırmayı ve yalanı öğren Avea da kazansın!

Kısa mesaj

Rakı “milli içki” ilan edilirse ÖTV indirimi ile yabancı içkilere karşı rekabet edilebilecekmiş. Şarabı Anadolu kültürüne dahil ettiler, rakıyı da milli yaptık mı sonraki aşamada alkollü içkiler ramazan sofrasına kadar girer.

Güneydoğuyu GAP''tırmayalım

Önce 12 sivil vatandaşın daha sonra da 13 Türk askerinin şehit edilmesinin ardından halkın PKK''ya yönelik öfkesi Kürt vatandaşlara yönelirse bölücülerin istediğini yapmış oluruz. Buradaki yarayı iyileştirmek KKK Orgeneral İlker Başbuğ''un dediği gibi başta kamu kurumları ve mülki amirler olmak üzere herkesin görevi. Başbuğ''un uyarısı çok önemli: “Masum vatandaşımızla teröristi ayırt etmek zorundayız. Bazen bunun için şehit de veriyoruz, ama başka çıkar yol yok.” Hükümetin bölgeye son beş yılda büyük altyapı desteği verdiğini belirten Doğu ve Güneydoğu Sanayici İşadamları Dernekleri Federasyonu Başkanı Şeyhmus Akbaş, GAP''ın bitirilmesini istiyor. Yatırım seferberliği ile bölgenin cazibe merkezi olmasını istiyor. Akbaş, bölge halkının silah sesi değil, şantiye sesi duymak istediğini söylüyor. Bu talepler ciddiye alınmalı. Alınmazsa ne olur? PKK''nın talepleri ciddiye alınır.

Konya''nın da Kuleplazası var

Anadolu''nun en büyük sanayi şehirlerinden biri olan Konya ekonomik gelişmişlikte batıyla yarışıyor. Konya''da Seha Yapı tarafından kurulan Kule Plaza Türkiye''nin 5''inci, İç Anadolu''nun da en yüksek binası oldu. 42 katlı bina yüksek standartlı ofisleriyle büyük şehirlerdeki iş yaşamı tarzını Konya''ya taşıyacak. TCDD 2008 yılı içinde bölgeye lojistik köy yapacak. Acilen serbest bölge isteyen Konyalı işadamlarının geçen yıl yaptıkları ihracat 1 milyar doları aştı.

***

İnsanoğlu keyfinin her istediğini yer ve içerse nefsi artık kalp ve ruhu dinlemez, serkeş olur ve dizginleri ele alır. O sana binek olacağına sen ona binek olursun. Risale-i Nur

17 yıl önce
İşadamının ibretlik anısı
Erdoğan ve Putin kimleri korkuttu!
Budur!..
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’