Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, dün Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından düzenlenen toplantıda piyasalara 2006 yılının son mesajlarını verdi.

MÜSİAD''ın Mecidiyeköy''deki merkezinde sabah kahvaltısı ile başlayan toplantı 2.5 saat sürdü.

Yılmaz, konuşmasında bol bol reel sektöre yönelik olumlu mesajlar verirken, yatırımcıların moralini yüksek tutmasını tavsiye etti.

Bağımsız bir Merkez Bankası''nın piyasaları sürekli takip altında tuttuğunu vurgulayan Durmuş Yılmaz, dış ve iç etkenlerin piyasayı dalgalandırması karşısında ellerindeki faiz silahını da kullanmaktan çekinmeyeceklerine dikkat çekti.

Yılmaz toplantının son yarım saatini soruları cevaplamaya ayırdı. Gazete ve televizyonların ekonomi muhabirlerinin geldiği toplantıda katılımın oldukça yoğun olduğu gözlendi.

Toplantıya MÜSİAD üyelerinin de ilgisinin fazla olması salonda boş yer bırakmadı.

Açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Başkanı Dr. Ömer Bolat da Merkez Bankası''nın sıkı para politikası sonucunda piyasalarda nakit sıkışıklığı yaşandığını belirterek Yılmaz''a tek tek reel sektörün sorunlarını iletti.

Merkez Bankası''nın, reel sektörle görüş alışverişi ve istişare yapmasının doğru politikalar oluşturulması açısından önemine dikkat çekti.

Piyasalar ve yatırımcı kavramının son yıllarda dejenere edildiğine dikkat çeken Bolat, “Yatırımcı” kavramı, kağıtlara oynayıp, çok kısa süreler içinde spekülasyonlar yoluyla kazanmaya çalışan rantçılar için kullanılır hale gelirken, “piyasalar” diye de döviz - faiz - borsa üçgenindeki oyun alanı kastedilir olmuştur” diyerek gerçek piyasa ve gerçek yatırımcının, ülkesine katma değer, istihdam ve döviz kazandıran reel sektör ve toplantının yapıldığı bu meclis, benzeri yerler olduğunu söyledi

Merkez Bankası''nın ana görevlerini tanımlayarak söze başlayan Başkan Durmuş Yılmaz da konuşmasının içinde Başkan Bolat tarafından dile getirilen sorulara yer vermeye çalıştı.

Durmuş Yılmaz, raporlarda yer alan temkinli duruşu toplantı sürecinde de muhafaza etti.

Sorulara kesin cevaplar yerine “bugünkü şartlar böyle yarınki şartlarda farklı tavır alabiliriz” mesajını vermeyi tercih etti.

Piyasalara müdahalede tek silahlarının kısa vadeli faiz olduğunu, kurla ilgilenmediklerinin altını çizen Yılmaz, enflasyon hedeflerine ulaşılmasını engelleyebilecek riskleri de şöyle özetledi:

*Orta vadeli enflasyon beklentilerinin, hedeflerin üzerinde seyretmesi

*Petrol fiyatlarında düşüşün kalıcı olup olmadığının belirginleşmemesi

*Küresel risk algılamaları ve uluslararası likidite koşullarındaki değişiklikler

Başkan Yılmaz''ın konuşmasında vurguladığı ve altını çizdiği önemli satırbaşları şöyle;

Fiyat istikrarının sağlanabilmesi için önümüzde epeyce uzun bir yol var.

Faiz artırmaktan çekinmeyiz.

Türkiye son 30 yıldır enflasyonla yaşadı, tek haneli enflasyona ilk defa 2004''te gelindi.

Enflasyonla yaşamak toplumun her kesiminde önemli değişikliklere neden oldu.

Enflasyondan kurtulmak MB''ye kanunla verilen bir görevdir.

Fiyat istikrarının içinde aş, iş, büyüme istihdam ve cari açık vardır.

Fiyat istikrarı olduğu zaman bunların hepsi olacak.

Eğer fiyat istikrarı yoksa bunların diğerleri de olmuyor.

Cari açık, cumhuriyet döneminde ekonominin yumuşak karnı olmuştur.

(Cari açık finanse edildiği sürece sorun değildir) gibi bir söylemin arkasında değiliz. Küçük bir çalkantıda eski alışkanlıklar ön plana çıkıyor, korkularımız bizi esir alıyor.

Umarım Başkan DurmuşYılmaz''ın mesajı piyasalarda doğru anlaşılır.