|
Lafla peynir gemisi yürür
Gelişen teknoloji sayesinde memlekette konuşmada bir sıkıntı yok.

Mecrada zengin maşaallah.

Facebook, twitter, messanger, google talk, whatsapp, instagram, yazılı basın, görsel basın, radyolar. Vs vs

Herkes konuşuyor.

Ama ağzıyla değil, parmaklarıyla.

*

Gelişen teknoloji insanoğlunu tavuğa döndürdü.

Herkes oturduğu yerden birşeyler yumurtluyor.

Bu arada tavuğa haksızlık etmeyelim.

Tavuğa bu işi yaptırtana da!

Sen akşama kadar ot ye, böcek ye, buğday ye, mısır ye, çamur ye.

Sonra onların hepsinden yediklerinin hiçbirine benzemeyen dünyanın en sağlıklı gıdasını üret.

Tavuğa ürettirilen yumurta sağlıklı.

Bizim internette yumurtladıklarımızda ise hiç iş yok!

Hem de sağlıksız!

Boş yere zihinleri meşgul ediyor ve zaman öldürüyor.

*

Gelişen teknoloji insanoğlunu diliyle değil parmaklarıyla konuşturuyor artık.

Şimdi herkesin ağzı var, parmakları da var.

İkisi de boş durmuyor.

Ya yiyoruz ya konuşuyoruz.

Çoluk çocuk, kadın erkek genç yaşlı.

Sosyal medyada yazılar çok güzel, paylaşımlar süper.

Herkesin parmaklarından bal da damlıyor, nefret de.

Herkes bilge,

herkes şair

herkes alim,

herkes diplomat

herkes finans uzmanı

herkes ekonomist

herkes spor uzmanı

herkes stilist.

*

Kimse kendisinde değişme ihtiyacı görmüyor.

Eksikliğinin farkında değil.

Herkes bulunduğu yeri dünyanın merkezi olarak görüyor.

Herkes konuşuyor, herkes yazıyor, herkes yiyor.

Sosyal medyada binlerce Yunus Emre, Mevlana, batılı doğulu filozof var.

Ama herşey lafta

*

Dışarıda Suriye, Irak, Yemen, Afganistan, Libya.

İçeride Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Cizre, Silopi, Sur, Nusaybin silah tüccarları ülkelerin savaş alanı olmuş.

Birileri barışı konuşurken birileri sürekli ölmeye devam ediyor.

Lafla peynir gemisi yürümez derlerdi ama yürüyor işte.

*

Aşağılarda öyle, yani çözüm makamında olmayan halk kesimi.

Herkes konuşuyor ama dinleyen yok.

Kimse kimseyi dinlemiyor.

Herkes dinler gibi yapıyor.

Herkes, kafa sallıyor, hımmm diyor evet diyor ama dinlemiyor.

Ya lafın bitmesini bekliyor ya da kendi söyleyeceği cümleleri kontrol ediyor hafızasında.

Tüccarların, siyasetçilerin bürokratların, orta halli sınıfın sofralarında, açlık yoksulluk adaletsizlik meze olmuş.

Mültecilerin ya da yoksulların veya darda kalmış işçinin, köylünün, emeklinin cinnet geçiren annenin, babanın, işsizin, evlenemeyen genç kızın ve genç erkeğin içler acısı hali konuşulurken kebaplar, tatlılar, kahveler boğazdan geçişini sürdürüyor.

*

Atalarımız, “
Lafla peynir gemisi yürümez
” demiş ama yürüyor işte.

Ne zamana kadar?

Dibe vurana kadar.

Kararsızlık öldürür

Bu da pazar hikayemiz olsun.

Profesör elinde bir fare ve kutu ile salona girdi.

Öğrencilerin şaşkın bakışları arasında fareyi kutunun içine koydu ve kutuyu kapattı. Salona dönerek: '
Bu kutuya iki gün kimse dokunmasın!'
dedi ve gitti.

Salondaki öğrenciler ne olacağını merak ederek iki gün beklediler.

İki gün sonunda profesör salona girdi ve kutuya yaklaşarak açtı.

Kutunun içindeki fare ölmüştü.

Sınıfa dönerek farenin neden ölmüş olabileceğini sordu.

- Havasızlıktan…

- Açlıktan…

- Susuzluktan...

Her öğrenci olabilecek ihtimalleri saymıştı.

Profesör kutuyu havaya kaldırıp içini öğrencilere gösterdi.

Kutunun her tarafı kemirilmiş vaziyette idi.

'
Görüyorsunuz değil mi?'
dedi ve şöyle devam etti:

Fare anlaşılan çıkmak için çok mücadele etmiş.

Fareyi ne havasızlık ne de açlık öldürdü.

Fareyi asıl kararsızlık öldürdü!

Fare kutunun her yerini parçalayıp çıkacağına sadece bir köşesini parçalasaydı kurtulacaktı.

Kıssadan hisse
: Bize düşen mücadeleden hiç vazgeçmemek, az da olsa sürekli ilerlemek ve sabretmek.
#Facebook
#twitter
#messanger
#google talk
#whatsapp
#instagram
8 yıl önce
Lafla peynir gemisi yürür
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti