2002 yılında yapılan seçimde yüzde 10 civarındaki işsizlerin ekseriyeti oyunu Ak Partiye verdi.

Çünkü 2001 yılındaki ekonomik ve siyasal kriz sonrası toplumun bütün kesimlerinde güven bunalımı en üst seviyeye çıkmıştı.

Herkesin üzerine karabasan gibi çöken bir karamsarlık vardı.

2002''den 2007''ye kadar olan süreçte işsizlik oranı istenilen oranda azaltılamadı ama işsizlerin bu hükümete olan güveni devam etti.

Yıllardır oy verdikleri partilerden hayal kırıklığına uğrayan insanların sığındığı bir barınak oldu Ak Parti.

Halk inandığı değerlerini gördüğü Ak Parti''ye güvendi ve onu ikinci kez hem de daha fazla bir oyla iktidara getirdi.

Şimdi toplumun her kesimi hükümetten kangren haline gelen sosyal ve ekonomik yaralara kalıcı çözüm bekliyor ve getirileceğine de inanıyor.

İnandığını nasıl anladık?

Bu yıl meslek liselerine olan ilginin patlamasından.

Katsayı adaletsizliği devam etmesine rağmen bu yıl meslek liselerine olan yöneliş halkın bu konunun çözüleceğini olan güvenini gösteriyor.

İş dünyası da mesleki eğitim sorununun daha fazla geciktirilmesini istemiyor.

Ekonomi ve çeşitli sektörler üzerine hazırladığı raporlarıyla piyasalar ve iş dünyasına analizler ve bilgiler sunan Deloitte Türkiye, son çalışmasında Türk ekonomisinin durumunu değerlendirdi. Çalışmada, ulusal ve küresel istikrarın korunduğu ve yapısal reformlar hızlandığı takdirde büyümenin 2008 yılında da süreceği tahmini yapıldı. Ayrıca cari açığın kontrol altına alınması, işsizlik oranının düşürülmesi ve büyümenin enflasyon artmadan sürdürülmesi önem taşıyor.

Deloitte Türkiye Yönetici Ortağı Hüseyin Gürer''e göre, "Uzun vadede ekonominin performansını yapısal reformlar belirleyecek. Bu bakımdan ekonomide yaşanan yapısal değişim süreci ve bu sürecin en sancılı bölümü olan işgücü ve istihdam yaratma çabalarıyla, bütçenin gelir-gider dengesinin korunması önümüzdeki dönemde daha da büyük önem kazanacak."

Raporda, Türkiye''nin halen büyüme konusunda en önemli motoru iç talep olarak gösteriliyor. Raporda iki önemli reform yapılması öneriliyor. Bunlar, vergi reformu ile emek ve ürün piyasalarının daha esnek hale getirilmesi için yapılacak değişiklikler.

Türkiye''de bu yapısal reformların başarılması, kayıt dışılığın azalmasına, vergi gelirlerinin ve büyümenin daha sağlıklı bir yapıya kavuşturulmasına sebep olacak.

Bu reformların hayata geçirilmesi için şu an önümüzde duran en acil ihtiyaç, doğru bir program ve yol haritasının oluşturulması.

Yarın tüm İslam âlemi için bereketli bir ay başlıyor. İşadamlarının Ramazan''ı, sadece ticari değil, hayır işleri açısından da önemli bir fırsat olarak görmeleri lazım. Ramazan ayı öncesinde fırsatçılık yapan bakliyat ve gıda tüccarlarına en anlamlı dersi tatlı üreticileri verdi.

Aralarında Karaköy Güllüoğlu, Seyidoğlu, Hacı Bozan Oğulları, Köşkeroğlu, Çavuşoğlu, Bayramoğlu, Diyar Burma, Samet Usta gibi ünlü baklavacıların da bulunduğu 50''ye yakın Baklava ve Tatlıcılar Derneği (BAKTAD) üyesi ramazan ayı ve bayramında zam yapmama kararı aldı. Bereket ayında fırsatçılık yapanları kınayan BAKTAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım zam yapan tatlıcılar konusunda vatandaşı da şöyle uyardı: "Dernek üyelerimizin dışında, ramazan ve bayramdaki talep artışını ganimet bilip zam yapmak isteyen baklavacılar çıkabilir. Tüketicilerin, fiyatlara dikkat etmelerini ve baklavaya zam yapanları derneğimizin 0 212 687 23 07 nolu telefonuna bildirmelerini istiyoruz." Hatırlatmak bizden, takip sizden.