Bizim kendimizi nasıl gördüğümüz önemli değil. Başkasının bizi nasıl gördüğü önemli.

Avrupa ve ABD''de Türkiye ve Türk insanı hakkındaki olumsuz önyargılar satın alma ve ortaklık yoluyla Türkiye''ye gelen yabancı şirketlerin sayesinde azalıyor.

İstanbul''a gelen yabancıların hepsi ağız birliği etmiş gibi ilk söyledikleri şu:

Türkler çok misafirperver.

Anlaşılan bizimkiler misafir ağırlama işini fazla abartmış.

Yabancılar bu kadar teşekkürü sadece boğaz turunda balık için yapmaz.

Uluslararası konferanslara katılmak için Türkiye''ye gelen Avrupalı işadamları İstanbul trafiğini ve nasıl araba kullandığımızı bizzat görünce AB''ye tam üyelik müzakerelerine Türk şoförlerinin eğitimini de eklediler!

KKTC sorunu çözülür İstanbul''da trafik sorunu çözülmez.

Yönetim Zirvesi 2006 kapsamında düzenlenen İstanbul''da düzenlenen "Yabancı Yöneticilerin Türkiye''ye Uyum Süreci" konulu panele katılan yabancı şirketlerin üst düzey yöneticilerine kulak verelim bakalım bizi nasıl tanıyorlar:

Honda Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Katsumi Sawai:

"Türk çalışanları çok istekli ve çalışkan. Türk insanında gördüğüm sıcaklığa hiçbir ülkede rastlamadım. Yalnız Türk insanının araba kullanma eksiği var, hiç iyi araba kullanma terbiyeleri yok. İstanbul''da trafik, terör gibi. AB''ye girebilmeniz için bütün şoförler eğitilmeli."

Citibank A. Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Steve Bideshi:

"Türklerin yönetim stilleri çok farklı. Amerikan tarzı çok daha açık ve sert, duygusallığa hiç yer yok. Türk tarzı ise çok daha fazla duygusal. İnsanlar işe giderken aceleci olmak, delice araba kullanmak zorunda kalıyorlar.

Nortel Netaş Finan smandan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Roger Rees:

"Türkiye''nin fakir ve din etkisinin çok fazla bir ülke olduğunu sanıyordum. Ama İstanbul''da gördüm ki Batılı, kibar insanların yaşadığı bir ülkeymiş.

Türkiye''de kültürel olarak çok fazla hiyerarşi var. "Patron (atla) deyince atlıyorlar. Bir kişiye iş verdiğinizde, bunu arkadaşlarıyla paylaşıyor ve odanıza üç kişi gelip yanıt veriyor. Yönetim kurulu başkanı kalkınca herkes ayağa kalkıyor ve yemek bitiyor. Başkanın oturması gereken yer belli, başka bir yere oturması mümkün değil, kaldırıp ayrılmış yere oturmayı öğreniyorsunuz. Ama alıştım artık. Türkiye''de arkadaşlık kurmak çok kolay, ancak randevulara sadık kalmak trafik nedeniyle çok zor.

Deutsche Post''un lojistik hizmet alanında faaliyet gösteren firması DHL Express Türkiye, sosyal sorumluluklarını biliyor ama hediye göndermesini bilmiyor.

Türkiye''deki faaliyetleri süresince yaptığı sosyal sorumluluk projeleri ile ilgi çeken ve takdir toplayan DHL Express Türkiye, yılbaşı hediyesi olarak kocaman bir sepet içinde bir şişe şarap, bir kadeh, çerez ve mum gönderdi.

Şirketler faaliyette bulundukları ülkenin inanç, gelenek, görenek ve örflerini dikkate almazlarsa başarılı olamazlar.

Türkiye''de insanların yüzde 99''u müslümandır. Yılbaşını şarapla kutlamak gibi bir geleneği yoktur. (Yıllardır gazete ve televizyonlarla böyle bir gelenek oluşturmaya çalışanlara rağmen)

Güneydoğu''da maddi imkansızlıklardan dolayı okutulamayan kız öğrencilerin okutulmasına destek veren ve Türkiye''nin tanıtımı için çaba gösteren şirkete dostça uyarı.

***

Az gelişmiş demokrasilerde vaatler yalnızca onlara inananları bağlar, vaatleri yapanları değil.

Oscar Wilde