|
Ruhumuz geride kaldı
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği MÜSİAD heyeti, Türkiye'nin geleceğinin oylanacağı bugünkü referandumu konuşmak için, 28 Şubat'tan 8 Nisan'a kadar farklı illerde
“Gelecek Senin Sahip Çık”
toplantıları yaptı.


Toplantılarda Anayasa değişikliğini maddeler üzerinden değil iş dünyasının bakış açısıyla değerlendirdi.



MÜSİAD Başkanı

Nail Olpak

da bu izlenimlerini bu hafta içinde dar kapsamlı bir sohbette benimle birlikte bir grup ekonomi yazarına şöyle anlattı:



2019'a kadar seçimsiz Türkiye



Son dönemlerde yılda iki seçim gördük. Neredeyse seçim yapmak için yaşar hale geldik. Yorulduk. Eğer, bu Anayasa değişikliğini milletimiz kabul ederse, artık 5 yılda bir seçim yaşayacağız. 2019 yılının İlkbaharında yerel seçimleri yapılacak. İşimize gücümüze bakacağız.



Kızılderili'nin dediği gibi:

“Ruhumuz geride kalmasın diye biraz kendimizi dinlemeye ihtiyacımız var”.


Ben erken seçim beklemiyorum. Olmasın diye dua edeceğim. Hiçbir işadamı belirsiz ortamı sevmez.



Varsın 4 parmak olmasın, yeter ki iş olsun



2001 ekonomik kriz döneminde yaşadığım başka bir acı hatıradan da bahsetmek istiyorum. Anlatırken tüylerim diken diken olur.



Maalesef, zaman zaman iş yerlerimizde yaşadığımız iş kazaları oluyor. Bunlardan birisinde, bir çalışan, çift el kumandalı koruma olmasına rağmen, elini prese kaptırır ve maalesef 4 parmağı kopar.



Başındaki amiri, hemen o arkadaşı alıp mikro cerrahi alanında uzman bir hastaneye yetiştirmek üzere yola çıkar.



4 parmağı kopmuş, elinden kanlar akar, acıdan dolayı gözlerinden sicim gibi yaşlar akan o arkadaşımız, parmaklarının acısına rağmen amirine der ki:

“Müdürüm. Ben şimdi sakat oldum. Acaba, bundan dolayı beni işten çıkaracak mısınız?”


İşsiz kalmanın korkusu, onun yaşatacağı acının ihtimali, 5 dakika önce kopan 4 tane parmağından daha fazla canını yakıyor. Niye öyle düşünüyor? Çünkü ekonomik kriz var.



İşini kaybederse, bir daha işe girememe riski var, çok büyük bir ihtimalle.



Belirsizlik var. Önünü göremiyor. Kim bu çifte acıyı yaşamak ister?



Kim, böyle bir ülkenin çalışanı ya da işvereni olmak ister ki?

Hiç kimse.



Kim, böyle bir ortamda yatırım yapmak ister? Hiç kimse.



7 Haziran sonrası, bir süreliğine belirsizlik ortamı oldu. Hepimiz, çok tedirgin olduk. İş dünyası, belirsizlik istemez.



Kriterlerin hiç birisinde ilk 10'da yokuz



Dünya Bankası'nın, İş Yapma Kolaylığı diye bir endeksi var.



2016 yılı Ekim ayında açıklanan İş Yapma Kolaylığı 2017: Herkes için Fırsat Eşitliği başlıklı rapor verilerine göre;



Türkiye, 190 ülke arasında, İşe Başlama Kolaylığında 79'uncu,



Biz dünyanın ilk 10 ekonomisi olma hedefindeyiz ama kriterlerin hiç birisinde ilk 10'da yokuz.


İş dünyası bunlara bakarak hareket eder.



Bu sonuçlar Türkiye'de iş yapmanın zorluğuna ve bürokratik engellerin çokluğuna işaret ediyor. Demek ki, mevcut sistemin, kişiler bazında değil, sistemin hızlı işletilmesinde anlamında, mutlaka ve acilen değiştirilmesi gerekiyor.



Dövizin yönünü göremiyoruz



Döviz herkesi, direk veya psikolojik olarak etkiliyor. Bugün iş dünyası için, dövizin değeri önemlidir.



Yüksek veya düşük döviz değeri işlerimizi mutlaka etkiler. Ama, dövizin değerinin ne olduğundan

daha önemlisi

,

dövizin yönünü görememektir.


Avrupa'daki işadamlarımız sıkıntılı



Avrupa ile ilişkilerimizde bugüne kadar hiç yaşanmayan negatif bir ortam var.



Bizim Almanya'da 10 şubemiz, farklı ülkelerde de onlarca şubemiz var, onlarla sıkça görüşüyorum.



Yalnız

son yaşanan tatsız gelişmeler

sonrasında değil, yaklaşık 1,5 yıldır pasaport kontrolünde bile rahatsız edici uygulamaların yapıldığını ifade ediyorlar.



İngiltere'ye dikkat!



Diğer yandan,

İngiltere'nin Brexit

kararının altında ne olduğu üzerine de kafa yormak lazım.



İngiltere gibi dış politikası, devlet geleneği olan bir ülke çıkış senaryosuna girdiyse, bu, onların Avrupa ile ilgili gelecek tahminleri konusunda

negatif öngörüleri

olduğunun apaçık bir göstergesi.



Gönüllüler 15 günde neler yaptı?


Gönüllüler 21. Nijer seferinden döndü.



Ve Nijerde 664 göz daha görmeye başladı, 673 sağır daha duymaya başladı, 1807 çürük diş çekildi.


42 ağır ameliyat yapıldı, çocuklu dul kadınlara 825 keçi ile yoksullukları dağıtıldı.



35 kuyu ile daha temiz suya kavuşturuldu.



15 günde

13 bin 967 kişinin

derdine çare bulundu.


İyi ki varsınız.

#MÜSİAD
#28 Şubat
#Dünya Bankası
7 yıl önce
Ruhumuz geride kaldı
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü