|
Rüzgâr

Dünya dönmeye devam ediyor. Güneşin yönünde de bir değişiklik yok. Ancak rüzgâr her alanda farklı esiyor.



Mevsimler

de hızlı değişiyor.



Neden?



Doğayı kirlettiğimiz ve hoyratça kullandığımız için.



***



Yine her gün ortalama

üç öğün yemek

yeniyor ama rüzgâr farklı.



Sabah kahvaltıları evden dışarı taşarken, öğle ve akşam yemekleri iş yemeklerine dönüşmeye başlamış.



Evlerdeki pazar kahvaltılarında da rüzgâr dışa doğru esiyor.



Onun yerini dışarıda bol çeşitli kahvaltı seçeneği sunan

cafelerde

kahvaltılar alıyor.



Caddelerden sokaklara kadar

mantar

gibi biten cafeler cıvıl cıvıl!



Müşteri yaş ortalaması 18.


***


Siyaset rüzgarları yazılı ve görsel medya ile yeni iletişim kanallarının yarıştığı sosyal medyada çok sert es-tiril-iyor.



Rüzgara kapılanları

izlerseniz siyasetten başka bir şey göremiyorsunuz.



Rüzgara kapılmamak da çok zor!



***


Ancak konumuz iş dünyasında esen rüzgarlar.



Özellikle sosyal medyayı aktif olarak kullanan

e-ticaret sitelerinin

son yıllarda sosyal medya üzerinden elde ettiği kazançlarda büyük bir artış görülüyor.



Birçok

e-ticaret sitesi

, ürünlerini sitelerine koymadan önce sosyal medya hesaplarından paylaşarak kullanıcılardan yorumlar alabiliyor, bu yorumlara göre beklenen dönüşümlere karar verebiliyor ve direkt olarak yapılan sosyal medya paylaşımlarından satış elde edebiliyor.



2017

yılında e-ticaret sektöründe yapılan satışların

yüzde 27'si

sosyal medya paylaşımları üzerinden gerçekleşmiş.



***


Sadece bir tane uluslar arası pizza markasının 2016 sipariş verilerine göre, Türkiye'de bir

saniyede 11 dilim pizza

yenmiş.



Türkiye'den yıl boyunca verilen toplam 36 milyon 976 bin 637 adet pizza Türkiye nüfusuna oranlandığında kişi başına 3 dilim pizza düşmüş.



Yerli ve yabancı diğer firmaları da katarsak hesabını siz yapın!



***


Uluslararası ekonominin temel göstergelerinden biri olarak kabul edilen ve dünya çapında kullanılan

Amerikan Hamburger Endeksi'nin yerine, Türk döneri

tercih edilmeye başlanmış.



Rusya Federasyonu'nda dolara alternatif olarak Türk döneri endeks kullanılıyor.



Türk döneri küresel ekonomide kullanılabilir ortak bir değer haline geldi.



Rusya Türk dönerine nasıl geçti?



The Economist

dergisinin ünlü “

Big Mac

” endeksini eleştiren Rus ekonomistler, ülke genelinde alternatif bir “alım gücü endeksi” oluşturmak isteyince

'şaurma'

(

Dönerin Rusça'sı

) adında karar kılındı.



Rusya'da bölgelere göre tüketici alım gücünü kıyaslamak için “

döner endeksi

” oluşturdu.



Peki Big Mac Indexi nedir?



The Economist

dergisi tarafından yayınlanan ve birçok ülkenin fiyat düzeyini ve satın alma gücünü gösteren bir endekstir.



Endeks adını

McDonald's

restoranlarında satılan bir hamburger çeşidi olan Big Mac'ten almaktadır. İlk kez Eylül 1986 tarihinde yayımlanmıştır.



Dönerin ardından dünyada

çiğ köfte endeksi

de oluşursa şaşırmayın.



***


2025

yılında dünyada her 5 kişiden 1'inin

obez

olması bekleniyor.



Yapılan araştırmalara göre ise kadınlar erkeklerden daha obezmiş.



OECD sağlık istatistiklerine göre 15 yaş ve üzerinin

yüzde 19.9'u

obez, yani aşırı yemek bağımlısı, yani mide ve bağırsaklar beyinden fazla çalışıyor!.



Bir bu kadar da

açlıktan

ölmek üzere olanlar var.



Tabii ki bu durum bize has bir durum değil.



Dünyada işlenmiş gıdalara yönelik milyarlarca dolarlık reklam bütçeleriyle büyük bir eğilim oluşturulmuş.



Diyetisyenlerin bile yiyerek zayıflattığı bir dünyada yaşıyoruz.



Yani rüzgar

sağlıklı esmiyor!



***


Bir arı, bir karıncanın bin bir güçlükle bir buğday tanesini yuvasına götürdüğünü görünce, ona şöyle seslendi:



“-

Ey karınca

, bu yüklediğin nasıl bir meşakkat, seçtiğin nasıl bir yüktür?



İstediğim yere konar, istediğimi seçer ve istediğimden yerim.”



Bu sözleri söylerken uçtu ve kasap dükkânında bir etin üzerine kondu.



Kasap elindeki bıçağı öyle bir vurdu ki onu iki parçaya böldü ve yere attı.



Karınca gelip onu ayağından çekti ve şöyle dedi:



Nice bir anlık şehvet vardır ki, sahibini uzun zaman üzüntüde bırakır

.”



Arı ise: “Beni istemediğim yere götürme” dedi.



Karınca da: “Kim hırs ve şehveti sebebiyle dilediği, arzu ettiği yere konarsa, onu istemediği yere götürürler” diye karşılık verdi.



Hırs rüzgarına bırakırsan kendini sonunun ne olacağını bilemezsin

” derler.


#OECD
#The Economist
#McDonald's
7 yıl önce
Rüzgâr
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset