Başkasına muhtaç değilseniz, borçlanmadan temel ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyorsanız, sağlığınız yerindeyse sizden güçlüsü yoktur.

Devletler de böyledir.

Çözüm süreciyle Güneydoğu''dan uzun süredir cenaze gelmemesi birilerini fena halde rahatsız etmeye başladı.

Güneydoğu''da araç yakma, işçi kaçırma haberleri sıklaşmaya başlarken, İstanbul Ankara, Eskişehir, İzmir gibi üniversite öğrencilerinin yoğun olduğu büyük şehirlerde de Alevileri kışkırtmaya çalışıyorlar.

Önce Gezi''de ardından ODTÜ''de ve şimdi de Okmeydanı''nda yaşanan olaylar ortada.

Gezi''de ve Okmeydanı''nda gizli ve karanlık elin olduğunu MHP bile görüyor ve uyarıyor ama CHP ve HDP nedense görmezden geliyor.

*

Bu arada MHP''nin bu alandaki hassasiyetini takdir etmek lazım. Keşke CHP ve BDP de aynı tavrı gösterse. Meclis''teki ve Meclis dışındaki siyasi partilerin karanlık ve gizli ellere karşı hükümetle ortak hareket etmesi dış provokasyonları bitirir. Ancak maalesef olmuyor.

*

Yabancıların yerli işbirlikçileriyle Gezi, ODTÜ ve Okmeydanı''nda çıkaracakları bir kıvılcımla Türkiye''yi yakmak istediği net biçimde görülüyor.

Siyasetçilerin de desteği ile kutuplaşmayı ellerinden geldiği kadar keskinleştirerek toplumsal bir çatışma isteniyor.

Nedeni çok basit.

Türkiye''yi yeniden bölgede istikrarsız bir ülke haline dönüştürüp sömürmek.

Faizleri yükseltmek,

Türkiye''yi riskli ülke kategorisinden dışarı çıkartmamak.

Dışarıdan yüksek faizle borçlanmasını sağlamak.

Tıpkı Osmanlı''ya yaptıkları gibi.

Zenginleşen bir Türkiye''yi yönetemeyeceklerini çok iyi biliyorlar.

O yüzden yıllardır kullandıkları fakir, cahil ve yoksun bırakma politikasını sürdürüyorlar. Kardeş kavgasını körüklüyorlar

Zengin ve eğitimli bir Türkiye asla işlerine gelmiyor.

1 yıl önce sadece teröristlerin ve askerin savaş alanı olan dağlar, ovalar ve yaylalar şimdi turizme açılmaya başladı.

Batıdan tur şirketleri şimdi Güneydoğu''nun girilmeyen bu dağlarına yerli yabancı turist getiriyorlar.

*

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) üyesi işadamları dün Tunceli''ye giderek ''Bölgesel Kalkınmada Yerel Dinamikler: Tunceli Modeli ve 2023 Senaryoları'' raporunu açıkladılar.

TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça''nın ''Doğuda kalkınmanın hızlanması, batıda da ekonomik büyümeyi hızlandırıyor. Tunceli''ye ''Dersim'' demek çözümden yanayım demektir'' sözleri zihniyet değişiminin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

İşadamları batıdan kalkıp Tunceli''ye geliyor ve buranın nasıl kalkınabileceği konusunda kafa yoruyorlar, çözüm arıyorlar.

Buldukları çözümü de Tunceli''ye gidip açıklıyorlar. Bu rapor, barış içinde yaşama isteğinin zihinlere yerleştiğinin en büyük delili.

*

Evet, değişim başladı, bunun geri dönüşü yok. 15 Mayıs''ta İSO 12. Sanayi Kongresi''nde konuk konuşmacı olarak katılan Stanford Üniversitesi Siyasal Bilimler Profesörü Francis Fukuyama''ya göre, dünya Soğuk Savaş sonrasında iki dönem bitirdi ve şu anda zorlu olan üçüncü bir döneme girmek üzere.

Türkiye''de ekonomik büyümenin sürmesi, demokrasinin sürmesine bağlı diyor Fukuyama.

Bu kuralı Türkiye''yi karıştıran Almanya biliyor, stratejik(!) dostumuz ABD biliyor. Fukuyama da biliyor ve uyarıyor. Bir tek biz bilmiyoruz.

Tarihten ders almasını da bilmiyoruz. Düşmanımız; cehalet, yoksulluk ve kutuplaşma. Silahımız; eğitim, teknoloji ve kardeşlik.