|
Zirvenin adı bile battığımızın ilanı

Bu zirvenin anlamı şu; Gemi su alıyor, alt kattakilerin birçoğu boğuldu, geminin içindeki sular hızla yukarı çıkıyor, eğer önlem almazsak gemi batacak hepimiz öleceğiz.



İstanbul, 23-24 Mayıs tarihlerinde ilk kez düzenlenecek Dünya İnsani Zirvesi'ne ev sahipliği yapacak.


İstanbul'daki zirveye 125 ülkeden 6 binin üzerinde temsilci katılacak.



Zirveye 50'den fazla hükümet ve devlet başkanı iştirak edecek.



Zirvenin sonuç raporu Eylül ayında toplanacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu öncesinde yayınlanacak.


*


Zirvenin önemi insani krizlerin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en yüksek düzeye ulaştığı bir dönemde düzenleniyor olması.



Yani insanlık olarak dibe vurduğumuzun resmi ilanı bu zirve.


Zengin ülkeler obezite sorunu ile uğraşırken son 10 yılda insani yardıma muhtaç olanların sayısı 2 katına çıktı.



250 milyon kişi ekonomik ve sosyal krizlerden doğrudan etkileniyor ve yoksullukla boğuşuyor.



*


Dünya genelinde 60 milyon insan çatışmalar ve şiddet nedeniyle yerlerinden edilmiş durumda.


Sadece Irak'ta 8 milyon kişi insani yardıma muhtaç.



4 milyon Suriyeli iç savaş nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kaldı.



Bir o kadar Suriyeli de kendi ülkesinde mülteci konumuna düştü.



Afrika ülkelerindeki kuraklık ve iç çatışmalar da, hem göçlere yol açıyor, hem de açlık riskini beraberinde getiriyor.


Ukrayna'da 5 milyon kişi yardım bekliyor.



*


İnsani krizin tek nedeni, savaşlar ve ekonomik krizler değil.


Batılı zengin devletlerin yüksek kazanç uğruna havayı, suyu, toprağı kirletmeleri yüzünden her yıl 218 milyon insan doğal afetlerden dolayı mağdur oluyor.



Bu afetlerin dünya ekonomisine maliyeti 300 milyar doları aştı.



İnsani yardıma muhtaç insanların sayısı hızla artarken, insani yardım sistemi yetersiz kalıyor.


*


Zirve için neden Türkiye tercih edildi?



Türkiye, resmi insani yardımının milli gelire oranı dikkate alındığında dünyanın “en cömert” donör ülkesi.



Türkiye'nin kalkınma yardımları da 3,6 milyar dolar seviyesinde.



İnsani krizlere müdahale

eden Türkiye, aynı zamanda ev sahipliği yaptığı 3 milyondan fazla sığınmacıyla krizi resmen yaşıyor.


*


Zirve neden şimdi yapılıyor?



Çünkü dünyada insani yardıma ihtiyaç duyan insan sayısı rekor seviyeye ulaştı.



Halen 125 milyon kişi insani yardıma muhtaç durumda.


Bu sayıdan ancak 85 milyonuna bir şekilde yardıma ulaşılabiliyor.



Diğerlerine fon yetersizliği, siyasi sorunlar ve lojistik problemler nedeniyle ulaşılamıyor.



Yani kaderlerine terk edilen çocuk, kadın, erkek, yaşlı milyonlar var.



*


Ne diyordu büyük şair Necip Fazıl Destan şiirinde:


Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!



Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak:



Durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden,



Çatırdılar geliyor karanlık kubbemizden,




Çekiyor tebeşirle yekûn hattını âfet;



Alevler içinde ev, üst katında ziyafet!



Durum diye bir laf var, buyrunuz size durum;


Bu toprak çirkef oldu, bu gökyüzü bodurum!




Bir şey koptu benden, şey, her şeyi tutan bir şey,



Benim adım Bay Necip, babamınki Fazıl Bey,



Utanırdı burnunu göstermekten sütninem,


Kızımın gösterdiği, kefen bezine mahrem.





Ey tepetaklak ehram, başı üstünde bina;



Evde cinayet, tramvay arabasında zina!


Bir kitap sarayının bin dolusu iskambil;



Barajlar yıkan şarap, sebil üstüne sebil!





Ve ferman, kumardaki dört kralın buyruğu:



Başkentler haritası, yerde sarhoş kusmuğu!



Geçenler geçti seni, uçtu pabucun dama,



Çatla Sodom - Gomore, patla Bizans ve Roma!




Öttür yem borusunu öttür, öttür, borazan!



Bitpazarında sattık, kalkamaz artık kazan!



Allah'ın on pulunu bekleye dursun on kul;


Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul

.





Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa;



Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!


Kubur faresi hayat, meselesiz, gerçeksiz;



Heykel destek üstünde, benim ruhum desteksiz.





Siyaset kavas, ilim köle, sanat ihtilâç;


Serbest, verem ve sıtma; mahpus, gümrükte ilâç.



Bülbüllere emir var: Lisan öğren vakvaktan;



Bahset tarih, balığın tırmandığı kavaktan!





Bak, arslan hakikate, ispinoz kafesinde;



Tartılan vatana bak, dalkavuk kefesinde!


Mezarda kan terliyor babamın iskeleti;



Ne yaptık, ne yaptılar mukaddes emaneti?





Ah, küçük hokkabazlık, sefil aynalı dolap;



Bir şapka, bir eldiven, bir maymun ve inkılap!


#Dünya İnsani Zirvesi
#Birleşmiş Milletler
8 yıl önce
Zirvenin adı bile battığımızın ilanı
Behlül Dânâ’dan Hârûn Reşîd’e nasihatler
Militan ateizm ve DAEŞ
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm