|
Vicdansız Noel Baba
Aramız hiç iyi olmadı seninle… Daha ilkokul sıralarında ufacık bir çocukken başımı belaya soktun. Senin yüzünden, sınıfın orta yerinde azar işittim arkadaşımın annesinden …

Sayende, hayatımda ilk kez, haklı olduğum halde susmanın verdiği acıyı tattım.

Sonrasında da peşimi hiç bırakmadın Noel Baba… Her yılsonuna yaklaştığımızda ortaya çıkıyor taklitlerin… Garip bir elbise, takma sakal, bıyık, yalancı gülümsemeler… Çok komikler, çok basitler, olabildiğine yapmacıklar… Hele o iğrenç müziğin yok mu; duyunca sabır taşım çatlıyor…

Yine yılsonu geldi. Kafamı nereye çevirsem her yerde sana ait bir şeyler…

Binalardan, sokaklardan, yollardan sıyrılıp evime gidiyorum. Orada bile kurtulabilmek mümkün değil, gözüm ister istemez cama takılıyor; komşular balkonları rengârenk ışıklandırmış, salonlarında afili ağaçlar var, duvarlara çorap falan asıyorlar… Herhalde daha iyi görebilesin diye perdeleri de sonuna kadar açıyorlar.

Belki, bir ümit gelirsin diye…

Sen tabi ki hiç teşrif etmiyorsun ama müridin çok… Senin adına hediyeyi hem alıyor, hem teslim ediyorlar…

Her işini müritlerin yapıyor ama kahraman sensin. Çocuklar seni çok seviyor. Güya sen de onları… Tüm bunlar çocukların mutlu olması için değil mi?

Hayır Noel Baba!

Çünkü tüm bunlar, gerçekten çocukların mutluluğu için yapılıyorsa ortada büyük bir tezat var…

Zira Batı'nın çocuklarına hediyeler yağarken Doğu'ya yalnız bombalar düşüyor… Sen de mi oryantalistsin Noel Baba?

Garibanın bacası dar mı geliyor da hep lüks evlerde, balo salonlarındasın? Acaba kapitalist misin?

Belki İslamofobya sorunun var diyeceğim ama Afrika Hıristiyanları'na da yolun pek düşmüyor… Belki, o derme çatma yuvaları süsleyip püsleyip, seni layığıyla bekleyemedikleri için onları cezalandırıyorsun lakin bırak süsü-püsü, hediyeyi, çoğu hâlâ açlıktan ölüyor…

Hâsılı çok şans verdim; belki bir kere, mazlumların da yüzünü güldürürsün diye ama ne sen, ne de müritlerin beni hiç şaşırtmadınız…

Vicdansızsın Noel Baba.

Vicdansızsın ve diğer zamane putları gibi çok popülersin… İnsanların çoğu putları sever. Bu hikâyemizin en önemli gerçeği maalesef…

Dolayısıyla müritlerini anlayabiliyorum. Onlara dair çok şey biliyorum… Onları anlıyorum da, Müslümanları bile kandırdın ya; işte bunu nasıl yaptın gerçekten hayrete düşüyorum…

Putları tek tek yıkan İbrahim AS'ın milletini nasıl kandırdın?

Sana bir itirafta bulunayım; bana en büyük darbeyi ne zaman vuruyorsun biliyor musun?

Gecenin köründe, kafasında kukuleta, ağzında düdüğüyle eğlenmekten yorgun düşmüş tesettürlü hanımları, küçük mücahitleri gördüğümde vuruluyorum.

Yanlış anlaşılmasın; İslami yılbaşı partisi… Alkol yok. Sadece eğlence…

*

Yavaş yavaş mı başardın bunu? Kolu komşu toplanmaca, tombala, hindi falan derken mi? Birbirimize hediye aldırarak mı yoksa? Ya da televizyonla mı avladın? Bilmiyorum…

Biz çocuktuk, sustuk, sen avladın…

Yalnız unutma; dün, bu büyük adaletsizlik, saçmalık ve yalan karşısında, çaresiz susan çocuklar büyüdü.

Artık susmuyorlar.

Sen ve müritlerin yılda iki üç hafta ortaya çıkıyorsun ama onlar her gün, güneşten önce uyanıp senin hiç uğramadığın yerlerde gerçek kahramanlıklar yapıyor…

O yüzden ekmek fırınları bombalanıyor, stantları basılıyor, faaliyetleri durduruluyor. Fakat onlar asla yılmıyor…

Yani anlayacağın, artık işin çok zor Noel Baba…

Yakında senin de kukuletan düşer, kelin görünür.

Uçan geyiklerin varmış ya, uçar kaçarsın Noel Baba…

#Vicdansız Noel Baba
#Noel Baba
#İslami yılbaşı partisi
8 yıl önce
Vicdansız Noel Baba
Gıdada da ezber bozuluyor
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak