|
28 Şubat’çı generaller af istiyor mu?

28 Şubat Cuntası’nın askeri ayağı ile ilgili olarak üst düzey 14 askerin ‘müebbet hapis’ cezaları Yargıtay tarafından onanmıştı. Çevik 1, Çetin Doğan başta olmak üzere kamuoyunun yakından tanıdığı askerler ile ilgili savcılıklarca infaz süreci başlatılarak bu askerlerin peyderpey cezalarını çekmek üzere cezaevlerine kapatılma işlemine devam ediliyor. Hal böyle iken cuntacı 14 üst düzey generalin tamamı 80 yaşını geçmiş çeşitli hastalıklardan muzdarip oldukları gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından af edilmeleri isteği ile başlatılan polemik muhteviyat değiştirerek tartışmalar sosyal, görsel ve yazılı medyada tüm hızıyla sürüyor. Ancak bu darbeciler için af isteyen çevrelerin unuttukları çok önemli bir konu var. 28 Şubat Cuntası’nın üst düzey askerleri, avukatları veya yakınları milyonlarca insanı yasadışı fişlemelerinden, Türkiye’yi 390 milyar dolar zarara uğratıp ekonomik olarak dize çöktürmelerinden, milletin milli ve manevi değerlerini İrtica-i tehdit olarak değerlendirip MGSB ve MASK’ta PKK terörünü alt sıralara indirip İrtica-i tehdidini ilk sıralara yükseltmelerinden vs. dolayı milletten özür dilediler mi? Tabii hayır. Bırakın özür dilemeyi af istediklerini kendi ağızlarından duyduk mu? Hayır. Af meselesini ortaya atan gazetecinin ikinci yazısında kendisini bu konuda destekleyen çoğu iktidar yanlısı isimleri deşifre etmesi, üstelik Sabah gazetesi yazarı Şebnem Bursalı’nın 28 Şubat Cuntası üst düzey askerlerinin af edilmeleri konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın af yetkisini kullanmasının cuntacı askerlere en büyük ceza olacağı anlamındaki açıklamaları, 28 Şubat zihniyetinin Türkiye’de tekrar hakim olması için mücadele veren iç ve dış güç odaklarının dikkatini ve aleyhte faaliyetlerini bu yöne çekmiş görünmektedir

Nitekim 28 Şubat zihniyetinin Türkiye’de devam etmesi adına faaliyetleri ile tanınan emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, “Onların itibarını ortadan kaldırabilmek maksadıyla ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisine karşı darbe yapanları affetti’ algısını devreye sokmak istiyorlar. Hem Erdoğan’ı yüceltmek hem de kişiye dayalı sistemi meşrulaştırmak için uğraşıyorlar” derken; emekli Albay, Bitmeyen Sömürü 28 Şubat kitabının yazarı Alican Türk, iktidara yakınlığıyla bilinen medyalarda dile getirilen “af” konusunu “Erdoğan’a gol pası” olarak değerlendirdi. Avukat Celal Ülgen de, “Af, işlenmiş suça karşı işleme konur, işlenmemiş bir suçun affı olmaz. Benim tanıdığım komutanlar kesinlikle bu affı istemezler” görüşünü ifade etti.

28 Şubat Davası’na bakan Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi 28 Şubat’ın küresel bir darbe olduğunu Türkiye’nin bu darbede pilot bölge seçildiğini açıkça gerekçeli kararında belirtmişti. 28 Şubat süreci müdahaleden 4 ay önce Ekim 1996’da Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı’ndan gönderilen kripto mesaj ile başladı. Pentagon menşeli kripto mesajda Erbakan’ın Başbakanlığı’ndaki hükümetin yönünü Batı’dan Doğu’ya çevirdiği bu durumun ABD’nin menfaatlerine aykırı olduğu, çözüm için koalisyon ortağı Tansu Çiller’in çekilmesi gerektiği ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de bu konuda harekete geçmesi isteniyor. 28 Şubat Cuntası üst düzey askerlerinin Çevik 1 ve Güven Erkaya’nın Pentagon’un kripto darbe emrinden sonra harekete geçtiği, “İrtica PKK’dan tehlikelidir” psikolojik harp jargonunu çeşitli platformlarda dillendirdiği biliniyor.

KARDEŞLİĞE OPERASYON 28 ŞUBAT (SİVİL CUNTAYA OPERASYON MU GELİYOR?)

A Haber’de 22 Ağustos’ta yayımlanan ‘Kardeşliğe Operasyon: 28 Şubat’ belgeseli belki de 24’üncü yılını geride bıraktığımız bu süreç içinde 28 Şubat’ı tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermesi bakımından çok önemli bir belgesel olarak karşımıza duruyor. Bu belgesel 28 Şubat yanlısı siyaset mekanizmalarını ‘başta Demirel olmak üzere’ deşifre ederken, sivil cuntanın medya ayağını, başörtülü öğrencilerin nasıl terörist muamelesi gördüklerini halen apoletli medyanın o dönemde başörtülü öğrencilere hakaretlerini, Erbakan ödüllerine layık görülen 28 Şubat zihniyetinin tetikçilerini ve sivil cuntanın tüm ayaklarını deşifre ederken, Başkan Erdoğan ve Çiller’i Türk demokrasine yaptığı katkılar nedeniyle öne çıkarıyordu. Başkan Erdoğan’ın belgeselde yer alan şu ifadeleri sanıyorum ki sivil cuntaya önemli bir mesaj niteliğinde!!!

‘’Allah mazlumların yanındadır. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. İnançlarımıza hakaret eden tahrik senaryolarında başrol oynayan. Emir ile manşet atan. Emir ile yazı yazan. Her gün ekranlarından milletin üzerine pislik boca eden bazı yayınlara metanetle sabrettik.’’

İnşallah Sayın Başkan ‘Artık sabretmeyeceğiz’ demek istiyordur.

#28 Şubat Cuntası
#Yargıtay
#Çevik Bir
#Çetin Doğan
#Ahmet Yavuz
#Alican Türk
#Celal Ülgen
3 yıl önce
28 Şubat’çı generaller af istiyor mu?
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı