|
Bari bu sefer ders olsun mu?
Geçtiğimiz hafta çok önemli bir haber düştü önümüze.
Milli İstihbarat Teşkilatı,
İsrail istihbarat örgütü
MOSSAD’ın Türkiye’deki 15 kişilik ağını çökertti.
Bu aslında pek alışık olduğumuz bir haber örneği değil. Detaylarını Yeni Şafak
MİT’in yaptığı operasyonlar, böylesine tafsilatlı olarak medyada yer almazdı. MOSSAD’a yönelik operasyonun detaylarını ise aksiyon romanı gibi okuduk.
MİT son bir aydır yabancı istihbarat örgütlerinin Türkiye’deki ağlarını açığa çıkarmakla gündemimizde.
İçinde bulunduğumuz Ekim ayında önce; “siyasi ve askeri casusluk” faaliyetlerinde bulunduğu tespit edilen
altı Rus ajanın yakalandığını öğrendik.
Sonra da Van’da, İranlı eski bir askeri ülkelerine kaçırmak isteyen
ikisi İran ajanı 8 kişi,
MİT ve Emniyetin ortak operasyonuyla suçüstü yakalandı. Van’daki suç üstü operasyona dair görüntüleri bir kaç gün önce tüm Türkiye ve İran izledi. Bu elbette bir gövde gösterisiydi.
MİT, Türkiye’nin bulunduğu
ve bulunacağı masalara yeni kartlar açarken, yabancı istihbarat örgütlerine de
‘istihbarat çarklarınıza çomak soktuk, ensenizdeyiz,’
mesajı verdi elbette. Burada hiç uzmanı olmadığım istihbarat konularında ahkam kesmek gibi bir niyetim yok. Fakat MOSSAD’ın Türkiye’deki ağına yönelik operasyon, sonuçları itibari ile binlerce sosyal medya kullanıcısını da etkiledi.
DEPREM WHATSAPP GRUPLARINDA YAŞANDI
Şöyle… MİT’in deşifre etmesi ile tutuklanan MOSSAD şebekesi, savunma sanayii ve Türkiye’deki Filistinlilerle ilgili istihbarat topluyormuş. Tutuklanan İsrail ajanları arasında Filistinli öğrenciler de vardı. İşte onlardan biri bizi çok alakadar etti. Yaklaşık 50 gün önce kayıp ilanı verilen, hakkında sosyal medyada etiketler açılan, bulunması için kampanyalar düzenlenen Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi
Filistinli Muhammed Salhab’dan bahsediyorum.
Sosyal medyada çok fazla konuşuldu ama
asıl deprem WhatsApp gruplarında yaşandı.
Çevremdeki herkes Muhammed Salhab’ın MOSSAD ajanı olduğuna dair haberleri birbirine gönderiyor günlerdir. Peki neden, tanıyorlar mı onu? Yok! Lakin sosyal medyadaki etiket çalışmalarına destek vermişlerdi. Doğru ya,
MOSSAD, Türkiye’de okuyan Filistinli tıp öğrencisini gündüz gözü gri bir minibüse bindirip kaçırmıştı.
Bu bilgi üzerine; duyarlı olan, vicdanlı olan, İsrail’in fırsatını bulunca bir Filistinliye neler yapabileceğini gayet iyi bilen hemen herkes Muhammed Salhab için ortalığı ayağa kaldırmakta bir sorun görmedi. Zaten o etikete atılan çok sayıda tweet de en insani haliyle duruyor. Çok sayıda FETÖ’cü etiket üzerinden ihanetlerini meşrulaştırmaya çalışsa da, tweetleri kimin hangi saiklerle yazdığı gayet belli oluyor.
SADECE HALKINA İHANET ETMEDİ
Tweetlerin büyük bir kısmı masum, insani ama
#DrMuhammedeNeOldu etiketinin amacı hiç de öyle görünmüyor.
MİT’in takibindeki MOSSAD ajanlarından bazıları için
emniyete kayıp başvurusu yapıldığı, böylece daha kolay çalışmalarının sağlandığını
operasyona dair haberlerde okuduk. Bu ne demekti? Operasyonları yakından takip eden bir gazeteci arkadaşım,
MİT’in sorguladığı ajanların daha fazla konuşmadan cezaevine gönderilmesi için bir baskı ortamı oluşturulmak istendiğini Twitter’daki etiketin de bu amaca hizmet ettiğini
söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti böyle bir baskıyı ciddiye almadı elbette ve
“aradığınız doktor İsrail ajanı çıktı”
diyerek farklı bir mesaj verdi; sosyal medya duygularınızla, hassasiyetlerinizle, duyarlılığınızla, vicdanınızla oynadı. Evet öyle.
Sosyal medya bir kez daha sıradan kullanıcılarını tuzağa düşürdü.
Bu tuzağı da öyle görünüyor ki
MOSSAD kurguladı.
Muhammed Salhab
sadece halkına ve imkanlarından faydalandığı Türkiye’ye ihanet etmedi. Türk halkının Filistin hassasiyetine çok büyük zarar verdi. Kafalarda soru işaretleri oluşturdu. Hatta geriye dönük olarak ‘acaba’ bile dedirtti.
BU SEFER DERS OLSUN
Bu ihanet, bizlerin Filistin davasına olan desteğimizi zayıflatmamalı elbette. Fakat sosyal medya üzerinden uğradığımız hayal kırıklığı bu sefer hepimize büyük bir ders olmalı.
Her etikete, her çağrıya, her ilana sorgulamadan, arkasına önüne bakmadan müdahil olmak da sosyal medya bağımlılığının bir parçası oldu.
Özellikle de kamuoyunda itibarı olan, takipçi kitlesini etiketlere yönlendiren,
“O yazdıysa gerçektir. Kesin MOSSAD kaçırmıştır”
dedirtecek hesaplar da düşüyorlar bu tuzaklara.
BİR ANDA HAYATIMIZA GİRİYORLAR
Tekil sosyal medya kullanıcıları, toplumsal olaylara, vicdani gerekçelerle verdikleri tepki ile de sınandıklarını görmüş oldu bu olayda. Teyit bekleyen durumlarda nereden geldiği belli olmayan yönlendirmelere kapılmadan önce bir değil çok kez düşünülmesi gerektiği ortada. Birileri sizin kişisel ve gerçek hesabınızdan, vicdanınız, haklı tepkileriniz, duyarlılığınız üzerinden hesap yapıyor olabilir. Özellikle de kriz anlarında bir anda hayatımıza giren, sosyal medyada kısa sürede
haber kaynağı haline gelen kişiler
hakkında bundan sonra daha şüpheci olacağımız kesin gibi.
#MİT
#MOSSAD
#Türkiye
#İsrail
2 yıl önce
Bari bu sefer ders olsun mu?
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak