|
Çakır ve Ömür

VAR’ın kontrol odasını bilmesem, diyeceğim ki Cüneyt Çakır evde maçı izlerken canı çay çekti, mutfağa gidip çayını alıp gelene kadar Cornelius’un şutunda Nelsson’un topu eliyle çelmesini görmedi. Peki, bu pozisyon olduğunda Cüneyt Çakır neredeydi? Yine dediğim gibi ekran başında olmasa anlarım da, ekran başında olup da üç maymunu oynaması neyin nesi?

Ali Palabıyık’ı düşündü desem değil, sorumluluktan kaçtı desem o hiç değil. Geriye bir olasılık daha kalıyor…

Korktu…

Kimden mi?

Tabi ki her fırsatta kendisini eleştiren, hatta ses tonunu yükseltip, mimiklerini gererek eleştiren Fatih Terim’den korktu. Mesleğin sonuna gelmişken sonrasında ki geleceğinden korktu. Yeni sisteme göre hakemlerin alacağı puanlara göre küme düşecek olmalarından korktu. Kendi gözünde büyüttüğü, şişirilmiş büyüklerin gücünden korktu.

Hakem eskilerinin sıkça dile getirdiği eyyamcılık eylemini VAR’a taşıyan hakem olarak zaten bölünmüş meslek grubunda güç kaybetmekten korktu.

Sezonun ilk büyük maçı olarak gösterilen hücum organizasyonları olarak bu unvanı hak eden ama savunma güvenliği ve anlayışı olarak sıradan görüntü sergileyen Trabzonspor, Galatasaray maçının beraberlikle sonuçlanması sadece 2-0 dan 2-2 olan skorun heyecanından başka bir heyecanı içinde barındırmayan kör düğüm misali başladı ve bitti.

Her iki takımın onca pas hatası yaptığı, ikinci bölgeyi yol geçen hanına çeviren oyun anlayışı ve geçişleri elini kolunu sallayarak yapan iki takımdan birinin 3 puan alması çokta hakkaniyetli bir sonuç olmazdı diye düşünüyorum.

Bu maçın anılarda kalacak tek hareketi Abdulkadir Ömür, ile İsmail Köybaşı’nın oyundan çıkarken ıslıklanmalarıydı. Bakıyorum da tribünün yaptığı bu hamleden sonra camia Ömür konusunda ikiye bölünmüşken, Köybaşı yok sayılıyor. Çünkü anlamsız da olsa transfer döneminde bile heyecan yaratmayan İsmail Köybaşı’nın yok sayılması olağan gibi görünse de eğer bu takımın bir parçasıysa O da, diğer futbolcular gibi sevgiden pay sahibi alma hakkına sahiptir. Beğenip, beğenmemek veya iyimi, kötümü değerlendirmesinde seviye de düşmüş olsa bile.

Cüneyt Çakır ile başladık, Abdulkadir Ömür ile bitirelim.

Ömür, profesyonel olarak A takıma çıktığında kendisi ile birlikte 12 futbolcu daha A takımdaydı. Hani çaresizlikten alt yapıdan gelen oyuncuları sarıldığımız zaman.

Gelin görün ki Abdulkadir Ömür, sakatlıklar yumağında boğuşurken aynı zamanda yalnızlığa doğru da yol alıyordu.

Şimdi o yalnızlığın pençesinde yabancılaştırılmış çevresinde çıkış arıyor.

Camianın yapacağı tek şey var,

O da, bir el atıp bu çocuğu girdaptan çekip almak.

#Abdülkadir Ömür
#Trabzonspor
#Cüneyt Çakır
3 yıl önce
Çakır ve Ömür
Ölümü Öldüremedik
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak