|
Demokrasi Zirvesi imiş!
Amerikalı araştırmacı-gazeteci
Greg Palast “Paranın Satın Alabileceği En İyi Demokrasi”
başlıklı bir kitap yayınlamıştı. Palast’ın kitabı aynı isimle 2016’da belgesel bir filme de dönüştürülmüştü. Tabii ki Palast’ın ‘paranın satın alabileceği en iyi demokrasi’den kastettiği ülke Amerika Birleşik Devletleri’ydi.
ABD
“Soğuk Savaş”
döneminde, onlarca ülkede seçilmiş Cumhurbaşkanlarını ve Başbakanları CIA destekli darbelerle alaşağı etti. CIA 1973’te Şili Devlet Başkanı
Salvador Allende
’nin ölümüyle sonuçlanan askeri darbenin göbeğindeydi.
General Pnochet
’nin 17 yıllık askeri dikta döneminde binlerce muhalif öldürüldü. Dönemin ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı
Henry Kissinger, A
llende yönetimi için
“Bu Mesele, Şili seçmeninin kararına bırakılamayacak kadar önemlidir”
demişti.
İran’ın seçilmiş Başbakanı
Muhammed Musaddık
1953’te ABD-İngiliz ortaklığındaki bir darbeyle devrildi. Darbenin gerekçesi Musaddık’ın İran petrollerini millileştirmiş olmasıydı. Keza Belçika sömürgesi
Demokratik Kongo Cumhuriyeti’
nin ilk seçilmiş Başbakanı
Patrice Lumumba
Eylül 1960’ta CIA destekli bir darbeye maruz kaldı. İnfaz edilen Lumumba’nın naaşı bile yok edildi. Mayıs 1960’da ülkemizde de ABD destekli bir darbe gerçekleştirilmiş, Başbakan Menderes uyduruk bir mahkeme kararıyla idam edilmişti. ABD’nin ‘demokrasi’ sicili bir hayli kabarık ama bu örnekler bile yeterlidir.

ABD’nin Afganistan’ı işgal ettikten sonra bu ülkede kurduğu yağma düzeninin demokrasiyle uzaktan yakından ilgili olmadığı ortaya çıktı. ABD Afganistan’dan çekilirken ülke çarçabuk Taliban güçlerinin kontrolüne geçti. ABD’nin Ortadoğuda askeri rejimlere ve diğer dikta rejimlerine verdiği desteğin bu halklara neye mal olduğunu anlatmamıza bile gerek yok. Ne olduğunu bütün dünya zaten biliyor.

ABD 1979’dan bu yana kendi halkını kontrol altında tutması için Mısır’daki askeri rejime yılda 1.3 milyar dolar veriyor. Mısır’ın seçilmiş ilk cumhurbaşkanını deviren
General Sisi
’nin döneminde de yardım devam ediyor. ABD Filistinlilere hayatı zehir eden siyonist rejime ise kat kat fazlasını veriyor.
Gazeteci Greg Palast’ın paranın satın alabileceği en iyi demokrasi olarak betimlediği Amerika kendi içinde de bir
“demokrasi krizi”
yaşıyor. Biden Yönetimi’yse Aralık ayında sözde bir ‘
Demokrasi Zirvesi’
gerçekleştirecek. Listede Demokrasiyle ilgileri tartışmalı birçok ülkenin yer alması dikkat çekiciydi.
Amerikalı yazar
Shay Khatiri “The Bulwark
”ta
“Demokrasi Zirvesi: İyi, Kötü ve Çirkin: Her Şey davetli Listesiyle İlgili”
başlıklı bir yazı kaleme aldı. Bu başlık bile tek başına ‘Zirve’yi tasvir ediyor. Khatiri “İyi, Kötü ve Çirkin” filminin başlığını kullanmayı seçmiş. Bu meşhur kovboy filmini izleyenler başlığın neden seçildiğini takdir edeceklerdir. Filmde “İyi”, azılı bir suçlu olan “Çirkin”i yargıya teslim ederek ödülünü alır. “İyi” daha sonra “Çirkin”i idamdan kurtarır. Bu iki karakterin ortaklığı bir başka çıkar ilişkisi yüzünden bozulur. “İyi” ve “Çirkin” kapışırken bu kez bir diğer suçlu “Kötü” olaya dahil olur.
İran Şahı
Muhammed Rıza Pehlevi,
Filipinler diktatörü
Ferdinand Marcos
, Panama diktatörü
Manuel Noriega
ABD desteğiyle ayakta kalmıştılar. ABD kullanım süreleri biten bu üç diktatörü daha sonra ortada bıraktı. Kaçtığı Hawaii’de 1989’da ölen Marcos’un kalıntıları 1993’te Filipinler’e götürülmüştü. Filipinler Devlet Başkanı
Rodrigo Duterte
, 2016’da Marcos’u
“Kahramanlar Mezarlığı”
na naklettirdi. Duderte yönetimindeki Filipinler de Biden’ın ‘Demokrasi Zirvesi’ne katılacak. Ülkesindeki 180 milyon Müslümanı adeta yok sayan
Narendra Modi
yönetimi de Zirveye çağırıldı.
Shay Khatiri sözkonusu yazısında İskoçya’nın Glasgow şehrinde düzenlenen
“İklim Zirvesi”
ne katılan Biden’ın ‘Demokrasi Zirvesi’ni sanal ortamda gerçekleştirecek olmasını eleştiriyor. Khatiri ayrıca Biden Yönetimi’nin davetli listesinin belirlenmesine ilişkin kriterlerini masaya yatırıyor. Khatiri’ye göre demokrasiyle bağları hayli tartışmalı olan ülkelerin zirveye davet edilmesi taviz niteliği taşıyor. Khatiri bu tavizlerin adı geçen ülkelerdeki anti-demokratik uygulamaların devam etmesini kolaylaştıracağı görüşünde. Khatiri ahlakî tutarlılıktan yoksun bir ‘Demokrasi Zirvesi’nin utanç verici şekilde
“Amerika’nın İhtiyaç Duyduğu Ülkelerin Zirvesi”
haline gelebileceği uyarısında da bulunuyor.
#Greg Palast
#ABD
#CIA
2 yıl önce
Demokrasi Zirvesi imiş!
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü
‘Korkuluk’…