|
Erdoğan, sözlerinin arkasında duran bir liderdir

Geçen hafta sonu finansal piyasalarda meydana gelen sert dalgalanma, yaklaşık on yıldır devam eden küresel müdahaleler zincirine yeni bir halkanın eklenmesidir. Özellikle ABD bu müdahalenin işaretlerini tehdit dolu açıklamalarla vermişti. Bu açıdan Trump ile Biden arasında herhangi bir farklılık olmadığını yapılan açıklamalardan anlayabiliriz. Türkiye’nin bölgesel ve küresel politikaları etkileyen kararlı siyasetinin özellikle ABD tarafından tehdit olarak görüldüğü açıkça ifade ediliyor. Bu konuda ABD’yi Fransa ve AB takip ediyor. Günlük siyasî gelişmelerin oluşturduğu puslu havada fark edilmeyen büyük bir ayrışmadan bahsedebiliriz. Finansal saldırıların günümüzle sınırlı olmadığını geçmiş tecrübelerimizden biliyoruz. Fakat bugün art arda gelen müdahalelerin iç karışıklığa ve çatışmaya sürükleyemediği bir Türkiye’nin inşa edilmesi Batı ile ilişkilerde köklü değişimlere işaret ediyor. Bunun siyasal dil üzerindeki etkisi araştırmalara konu olacak değerdedir.

Daha on yıl önceye kadar Batılı değerler bakımından da bir onay mercii olarak görülen Batılı ülkeler, derin etkileri olan iktisadî sarsıntılarla büyük bir değişim sürecine girdi. Bu değişimi 1990’larda İslam dünyasına yönelik yeni haçlı seferleri ile doğrudan yaşamaktaydık. Fakat kolonyalizm sonrasında ortaya çıkan siyasal yapılar, Batılı liberal demokratik değerlerin mutlak üstünlüğünün ilan edilmesiyle şeytanlaştırılarak yeni bir işgal ve istila dönemine meşruluk kazandırılmıştı. Nitekim 11 Eylül’den sonra fiilî işgal dönemi başladı. Bunun neticesinde Afganistan’dan Cezayir’e kadar uzanan bir hatta Batılı ülkeler şiddeti siyasal bir araç olarak kullanmakta maharet kazandı. Buna rağmen Arap Baharında Mısır’da yeni bir dönemin başladığına tanık olduk. Batılı ülkeler ve bağımlı yapılar Mısır’da askerî darbe için gerekli koşulları oluşturmaya başladı. Avrupa ülkelerinin ve ABD’nin darbe yönetimi ile ilişki kurmakta yarışması unutulacak gibi değildir.

Batılı müdahalenin Mısır’da başarıya ulaştığı bir dönemde Türkiye’nin yükselişe geçmeye başlaması üzerinde çokça durulacak bir meseledir. Aynı dönemde Türkiye’nin siyasal dilindeki değişim de çok hızlıydı. “Dünya Beşten Büyüktür” bu değişimin en önemli göstergelerinden biridir. Türkiye, yeni bir dünyanın kurulabileceğine dair çok güçlü sözler sarf ediyordu. Bu sözlerin çok kısa bir zaman içinde yakın coğrafyamızda yankılanacağını tahmin edebiliyorduk fakat oluşan havanın söylem düzeyinde kalıp kalmayacağı ciddî bir tartışma konusuydu. Aynı durumun ABD ve AB ülkeleri tarafından da gözlemlendiği açıktı. PKK-PYD ve FETÖ gibi büyük bağımlı yapıların terör saldırılarını Türkiye’nin muhtemel etkilerinin zayıflatılması ve durdurulması çerçevesinde ele almak gerekir. Türkiye’nin herhangi bir ülke olmadığı açıktı. Türkiye, iddialarının söylem düzeyinde kalmayacağını kanıtladı ve Kafkaslardan Libya’ya kadar uzanan hatta fiilî varlığı ile sarsıcı değişimlerin önünü açtı. Mısır ile 2013’te kopan ilişkilerin tamirinin konuşulmaya başlanmasını Türkiye’nin kararlı tutumunun bir sonucu olarak görmek gerekir.

Bugün kimse Avrupa ülkelerinin ve ABD’nin bütün insanlığa umut vaat eden yeni bir bakış açısından ve yaklaşım biçiminden kimse söz açmıyor. Küresel bir güç olarak Çin’in de bütün bir insanlığa umut vaat eden herhangi bir yaklaşımından bahsedilmiyor. Bugün kendi sınırları dışında çok geniş bir coğrafyada faaliyetleri ve görüşleriyle Türkiye’den başka güven duyulan herhangi bir ülkede yoktur. Afrika’nın derinliklerinden Asya’nın steplerine, Güneydoğu Asya’nın yağmur ormanlarından Avrupa’nın ortalarına kadar insana hayret verecek genişlikte bir alanda Erdoğan’ın sözleri karşılık buluyor. Sokaklar onun sözleriyle hareketleniyor. Bu, muhalefet cenahının kahvehane dili ile geçiştirilecek bir durum değildir.

Bu satırların yazıldığı saatlerde Başkan Erdoğan’ın 2023 Manifestosu okunmamıştı. Dolayısıyla metnin içeriği hakkında söz söyleyecek durumda değiliz. Fakat manifesto ile geçen hafta sonu yaşanan finansal saldırılarını organize edenlere de cevap verileceği açıktır. Bu cevaplar sahada bir karşılığı olacağı için önemsenecektir. Türkiye, iddialarının söylem düzeyinde kalmayacağını her adımı ile gösterdi. 2023’e doğru giden süreçte Türkiye’nin kararlı tutumunun ayrıntılarının bu konuşma ile belli olacağını söyleyebiliriz.

Erdoğan, sözlerinin arkasında duran bir liderdir.

#Finansal piyasa
#ABD
#Trump
#Biden
#Fransa
#AB
#11 Eylül
#Afganistan
#Cezayir
#Arap Baharı
#Mısır
#PKK
#PYD
#FETÖ
#Türkiye
#Recep Tayyip Erdoğan
3 yıl önce
Erdoğan, sözlerinin arkasında duran bir liderdir
Tiyatroya karşı çadır tiyatrosu
Hoca mı verdi biz mi aldık?
Kara dinlilerle milletin savaşı
Ramazan’da siyasal bilinç inşa etmek
Evvelbahar