|
Fransa’nın Afrika Kumpanyası..

Eski Afrika sömürgecilerinden Fransa, Libya’da BM tarafından tanınmış “Ulusal Mutabakat Hükümeti”ni devirmeye çalışan General Hafter’i destekliyor. Üstelik Fransa, BM Güvenlik Konseyi’nin veto hakkına sahip 5 daimi üyesinden biri. Sadece Fransa değil, Konsey’in 5 daimi üyesinden Rusya da Hafter’i arkalıyor. 5 daimi üyenin onayı olmadan Güvenlik Konseyi herhangi bir kararı hayata geçiremez. Konseyin veto hakkı bulunmayan 10 üyesinin ise “vitrin süsü” olduğundan kimsenin şüphesi yok. Böyle bir BM hiç barış tesis edebilir mi?

19. Yüzyıl boyunca Afrika’nın sömürgeleştirilmesinde İngiltere ve Fransa başrol oynadı. Bu iki sömürgeci güç Afrika’yı paylaşarak yağmaladı. Afrika halklarını ayakta tutan geleneksel kurumlarını yok ettiler. Bugün Afrika’da yanlış görünen ne varsa, sebebi de yine bunlar.

Afrika ülkeleri 1950’lerden itibaren bağımsızlıklarını kazanmaya başladılar. Sömürgeciler kendi çıkarlarını garantiye almak suretiyle buna izin verdiler. Afrika’nın sömürülmesi son bulmadı, şekil değiştirdi. Batılı güçler Afrika’daki askerî rejimleri destekleyerek sivil toplumun gelişmesini sekteye uğrattılar. Uluslararası kredilerse yoksulluğu ortadan kaldırmadı, tam aksine diktatörleri güçlendirdi. Bu krediler Afrika ülkelerini daha fazla borçlandırarak ekonomilerini zayıflattı. Ülkelerin zenginlik kaynakları da kezâ bu yolla elden çıkarıldı.

“Soğuk Savaş” döneminde Afrika, “Sovyetler Birliği” ve “ABD/Batı” arasındaki rekabetin de sahnesiydi. Sovyetler Birliği bu kıtada da sözüm ona ilerici güçleri destekledi. İç savaşlar, askerî darbeler ve katliamlarla milyonlarca insan hayatını kaybetti. Askerî rejimler BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinin askeri -sanayi komplekslerine milyarlarca dolar para kazandırdı. Bu kâr döngüsü “Soğuk Savaş” döneminin kapanmasından sonra da devam etti.

Batılı güçler Afrika’da demokrasi, adalet ve eşitlik için çırpınan sivil güçlerin askerî rejimler ve diğer dikta rejimleri tarafından tırpanlanmasına sadece göz yummadılar, yardım da ettiler. Para onların hanesine aktığı sürece “üç maymun” filmini oynamakta bir beis görmediler. Darbeci general El-Sisi’ye yaptıkları gibi diktatörlerin ayaklarının altına kırmızı halılar serdiler.

Afrikalı köleler “Beyaz Amerika”yı zenginleştirirken, Avrupalı sömürgeciler de kıtayı yağmalamaya devam ettiler. Bu sömürge düzeni Asya’da da kuruldu. Dolayısıyla Batı’nın zenginleşmesinin arkasında mazlumların kanı, emeği var. Batılı güçler yer yer suçlarını itiraf edip özür dileseler bile Afrika’nın kaderi üzerindeki yıkıcı rollerinden vazgeçmiyorlar. Nerede bir çiçek açsa, bir yol bulup kuruttular. Afrika’nın kendi yolunu çizmesini engellemeyi kendilerine vazife bildiler. Bu yüzden genç kuşaklar sömürge tarihini çok iyi okumalılar.

Çad’daki dikta rejimini destekleyen Fransa, şimdi de Libya’nın petrollerine göz dikti. Fransa, Libya’da askerî dikta rejimi kurmak isteyen General Hafter’i Avrupa kamuoyuna şirin göstermek için çabalıyor. İngilizler Hindistan’ı sömürgeleştirmek için “Doğu Hindistan Kumpanyası” adlı bir şirket kurmuşlar idi. Şirket Hindistan’ın içini boşaltarak elde ettiği muazzam serveti Londra’ya aktarmıştı. Şimdi de Paris’te büyük şirketlerin çıkarlarını temsil eden bir “Afrika Kumpanyası” kurulmuş gibi gözüküyor. Libya bu kumpanyanın hedefindeki ülkelerden sadece birisi. Bu şirret kumpanya adeta “Hafter’in lobicisi” gibi hareket ediyor.

Sözüm ona kendilerini Paris’te ‘Afrika uzmanı’ gibi gösteren ‘Danışman’ kisveli komisyoncular Türkiye’yi engellemesi için Vladimir Putin’den medet umuyorlar. Bunu açıkça ifade ediyorlar, yazıyorlar, çiziyorlar. Hiç kuşkusuz bu adamlar yarın da Rusya’nın Libya’dan çıkarılması için oraya buraya mesaj göndereceklerdir. Zira Kumpanya’nın tek derdi Afrika’nın elde kalan zenginliklerine musallat olmak ve bu arada da Libya’nın petrollerine çökmek. Bunun için de her türlü kumpası çeviriyorlar. Dün de yaptıkları buydu, şimdi de yapmaya çalıştıkları, budur.

#Fransa
#Londra
#Paris
#Vladimir Putin
4 yıl önce
Fransa’nın Afrika Kumpanyası..
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi