3- Zuhûrun gerçekleştiği bâtını ve ruhu; zaman ile zemini bu kitabın uzamında keskinleştirerek ele almak,
4- Osmanlı ile İran minyatürleri arasındaki farkı ortaya koyup, mevcut görüşleri de değerlendirerek asıl minyatürün ontolojik temelini görmeye çalışmak,
Bu hususlar, akademik bir çalışmada soruya, sorgulamaya ve farka tabi olarak artık yer alabildiğine göre, “İslam Sanatlarında Estetik” terkibi de soruyu ve sorgulanmayı ve farkı hak etmeye başlamış demektir.
Zaten bu bahiste asıl mesele, bir ezberi bozmaya cesaret ederek hakikate ulaşmaya çalışmak ve bize (zihniyetimize) ait olanın ne olduğu sorusunu sorabilmektir.
Doğru sorular, doğru cevapları hak eder; doğru bir yürüyüş de ancak bu minvalde gerçekleşebilir.