|
K-Pop fanı çocuklar aslında kimin boşluğunu dolduruyor?
K-Pop akımıyla ilgili üst üste üçüncü yazım olacak bu ve konuya şimdilik ara vereceğim.
Şimdilik diyorum çünkü yenisafak.com’da yayınlanmak üzere seri videolar hazırlanıyor.
Özellikle de Instagram sayfamızdan bize ulaşan ebeveynlerin yazdıklarını okuyup, bir dönem K-Pop akımına bir şekilde kapılmış gençleri dinledikçe bu konuya daha derinlemesine girilmesi gerektiğini anladım. Yazmak, konuşmak bir yere kadar önemli, faydalı. Kamuoyu oluşturmak mutlaka gerekiyordu. Lakin böylesine önemli, hassas bir meseleyi; pedagojik, psikolojik boyutları ile konuşması gerekenler kenara çekilmemeli.
Anne-babaları bilinçlendirmek şu süreçte her şeyden çok daha önemli.
Yakında Yeni Şafak’ın YouTube kanalında başlayacak ‘Terapi Odası’ adlı yeni serimizin pilot çekimleri için buluştuğumuz Uzman Klinik Psikolog Bahriye Kaman çok çarpıcı bir noktaya dikkat çekti:
“Günümüz ebeveynlerinin çocuklarıyla yaşadıkları her problemde soluğu psikologların kapısında alırken farkında olmadıkları bir şey var; baba figüründen yoksun gençler güçlü grupların parçası olarak ihtiyaç duydukları güçlü babanın boşluğunu doldurmaya çalışmaktadırlar.”
Bu yorumdan şu sonucu çıkarmak mümkün. Sosyal medya temelli K-Pop ve farklı akımlara kapılan çocuklar babalarının otoritesini buralarda arıyorlar. Taşları biraz daha oturtalım. K-Pop tehlikesine dikkat çeken, yazı yazan ve bu akımı eleştiren hemen herkesin ortak bir görüşü var: ‘Bu çocuklar kendilerini çok kaptırmışlar ve K-Pop akımını her şeyin üzerinde görüyorlar. K-Pop’u eleştirilmez görüp, çok sert tepki gösteriyorlar.’ Peki bu nasıl oluyor? Çocuklar nasıl bu kadar fanatikleşiyor? Sosyal medyada sahte profiller açarak sağa sola nefret saçıyorlar? Bu soruların yanıtını vermek için Bahriye Hanım’ın,
“çocuklar bu grupların parçası olarak güçlü babanın boşluğunu dolduruyor”
tespitini derinlemesine ele almak gerekiyor. Bu boşluk nasıl oluştu?
Hayati bir soru ve yanıtını ben veremem. Fakat peşine düşmek gerekiyor. Terapi Odası işte bu sorulara yanıt verecek. Moderatör Nuriye Çakmak Çelik’e buradan da bir başlık çıkmış oldu.
İkinci yazıda, K-Pop fanı gençlerden gelen aşırı ve terbiye sınırlarını aşan mesajlardan bahsetmiştim. Instagram üzerinden bazıları ile yazıştım. Kendilerini haklı görüyorlar. K-Pop’u, Kore kültürünü canhıraş bir şekilde savunuyorlar. Bir kısmı özür diledi ve mesajlarını sildiler. Nasıl mutlu olduğumu tarif edemem. İletişim kurmak, dinlemek, değer vermek ve dikkate alınmak gençler için bir çok şeyden önemli. Biz yetişkinler bu gerçeği çoğu zaman pas geçiyoruz. Bir kaçı ise saldırılarına devam etti. Dert değil.
Her ne olursa olsun bu çocuklar bizim. Birilerimizin evlatları. Zaten o mesajları da kendi karakterleri ya da anne-babalarının bildikleri evlatları olarak yazmadıklarını düşünerek hareket ediyorlar
. Çünkü K-Pop fanları asla kendi kimliklerini kullanmıyorlar. Sahte karakter olmanın rahatlığı ile hareket ediyorlar. Bu da başka bir sorun aslında.
Sadece K-Pop fanları değil, çok sayıda ergen kendilerine sosyal medyada sahte karakterler oluşturuyor. Sonra da dijital zorbalıklar başlıyor.
TÜRGEV’in pandemi öncesinde başlattığı dijital zorbalığa karşı farkındalık kampanyası çok kıymetli.
Kampanyanın tanıtım gecesinde not almıştım.
TÜRGEV Başkanı Fatmanur Altun, UNICEF’in 30 ülkeyi kapsayan raporuna göre, her üç gençten birinin çevrim içi zorbalığa maruz kaldığını, her beş çocuktan birinin de siber zorbalık ve şiddet gibi nedenlerle okuluna devam edemediğini açıklamıştı.
Özellikle anne ve babalar zorbaligiengelle.org sitesine mutlaka göz atıp buradaki yönlendirmeler üzerine bir değerlendirme yapabilirler. Zira, dijital (çevrimiçi) zorbalık, ebeveynler ve eğitimciler için fark etmesi ve müdahale etmesi güç bir şiddet tipi olarak değerlendiriliyor.
Diğer yandan biz K-Pop gruplarının, fanlarına aşıladıkları zararları konuşmanın bile bir süre sonra bu akımlara fayda sağladığını düşünürken CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ilginç bir çıkış yaptı. Müzik listesini paylaşan Kemal Bey, türkü dinlediği genç nesiller tarafından yadırganmasın diye K-Pop fanlarına selam çaktı.
Kemal Bey bir süredir gençlerin dikkatini çekmek için sosyal medyada farklı bir karakter olmaya çalışıyor ve belli ki K-Pop fanlarının ‘fanatikliğinden’ siyasi çıkar elde etmek istiyor.
Umarız birileri bu akımların Türk gençlerini kültürümüzden uzaklaştırdığını anlatır kendisine. Bir de
TRT Dinle beni şaşırttı. Çevremdeki tüm gençlere tavsiye ettiğim platformun içinde çok sayıda K-Pop kanalı kurulduğunu gördüm ve çok şaşırdım.
TRT 2 ve TRT Müzik ile yeniden kültür inşa eden TRT’nin dijital platformunda K-Pop müziklerini, gruplarını, solistlerini öne çıkarması çok abes. Eğer bu bir yayın politikası ise ve
TRT, K-Pop fanlarını uygulamaya çekmeyi hedefliyorsa
gençleri zehirleyen bu akım üzerinden
çok stratejik ve kültürel bir hata
yapılıyor. Umarım bu yanlıştan dönülür.
#K-Pop
#Bahriye Kaman
#TÜRGEV
#UNICEF
#Fatmanur Altun
#CHP
#Kemal Kılıçdaroğlu
#TRT
3 yıl önce
K-Pop fanı çocuklar aslında kimin boşluğunu dolduruyor?
Bu filmi izlemek elzemdir…
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü