Bu sözler eski PKK/HDP yeni TİP 27 dönem milletvekili Ahmet Şık’a ait. Gazeteci olduğu süreçte kumpas kurmada uzman olan bu şahsa göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti katil bir devlet olduğu için yıkılması gerekiyormuş. Üstelik bu vatan haini katıldığı bir televizyon programında AK Parti’yi teröristlerle kıyaslayarak ‘’Bu iktidar bloku vatansever, ben terörist isem onlar gibi vatansever olmaktansa teröristlerin başımın üstünde yeri var” ifadeleriyle iktidarı sokak terörü ve halk ayaklanmasıyla devirmenin meşru olduğunu savunacak kadar kafayı sıyırmış ya da devlet içinde çok önemli kurumlara sızmış derin bir yapıdan destek aldığı ve kendisine dokunulamayacağına inandırıldığı anlaşılıyor. İkinci seçenek bana çok çok daha yakın görünüyor. Bu hainin teröristleri övmesi ve terör ağzıyla üstelik DHKP/C jargonu ile devleti ve iktidarı tehdit etmesi tüm dikkatlerimizin şehit savcı Selim Kiraz’ı şehit verdiğimiz 31 Mart 2015 tarihine çevirmemizi elzem kılıyor. Zira CHP ve CHP’ye yakın yayın organları ve yazarlar da bu süreçte boş durmadılar. Şehit savcıya bir kez olsun rahmet dilemediler. Anmadılar. Varsa yoksa DHKP/C terör örgütüne örtülü ve açıktan medyada büyük destek verildi. Medya bu süreçte bana göre büyük bir yara aldı. Cumhuriyet gazetesi yazarı Ahmet Şık ise teröristlerin sözcüsü olmuştu. Ahmet Şık rehine eylemi sürerken teröristlerle röportaj yapmakta ve onların propagandalarına alet olmak ötesinde teröristlerin avukatlığına resmen soyunmuş bir örgütçü gibiydi. DHKP/C’nin Avrupa Gladyosu’nun taşeron bir örgütü olması nedeniyle Ahmet Şık’ın bu yönde incelemesi ülke güvenliği açısından elzem sanırım.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 31 Mart 2021 tarihinde yaptığı söz konusu paylaşımda şunları kaydetmişti: “Bundan tam 6 yıl önce, ülkemize ve milletimize şerefle hizmet eden Cumhuriyet Savcımız Mehmet Selim Kiraz DHKP-C’li teröristler tarafından görevi başındayken şehit edildi. Terörden ve teröristten yana tavır almaktan çekinmeyen sözde gazeteciler bu saldırıyı yapanları kutsadılar. Şehitlerimizin aziz hatıralarından ve şehit ailelerimizden hiç utanmadılar. Bu topraklara ve aziz milletimize olan nefretlerini iğrenç manşetlerle gösterdiler. Hain terör saldırılarını ‘mecbur bırakılan bir yöntem’ diyerek aklamaya çalıştılar.
Fahrettin Altun’un paylaşımında hiçbir isim geçirmemesine rağmen Ahmet Şık’ın bu açıklamayı üzerine alınıp şikayetçi olması dikkat çekti. Başsavcılık Ahmet Şık’ın şikayetiyle ilgili olarak bu ikazın İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un görev sınırları içinde kaldığından soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verdi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında ‘Seçimle yasayla bu iş olmaz. Bu işin yolu sokak sokak sokak’ sözleriyle kalkışma çağrısı yapan ve ‘Katil devleti yıkmalıyız’ diyen TİP vekili Ahmet Şık yerine, ona tepki gösterenleri kınadı. Özel, ‘Kendisine karşı kullanılan ifadeleri son derece endişe verici buluyoruz’ ifadelerini kullandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında 2 ayrı re’sen soruşturma başlatılan Şık’a, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da destek çıktı. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Tanrıkulu, Şık’ı etiketleyip “Ahmet Şık canımızdır ve dostumuzdur nokta” dedi.
CHP’de DHKP/C işbirliği gençlik kollarına da sıçradı. CHP Gençlik Kolları üyesi 3 kişi, açlık grevi neticesinde ölen terör örgütü DHKP-C sempatizanı Grup Yorum üyesi Helin Bölek’in adını parkın duvarına yazdı. DHKP-C terör örgütüne yakınlığıyla bilinen Grup Yorum üyesi Helin Bölek, açlık grevi sonucunda 3 Nisan’da ölmüştü. CHP ise Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı katleden eli kanlı terör örgütü sempatizanı Bölek’in ölümüne sahip çıkmaya devam ediyor. Ankara Abdi İpekçi Parkı’nın duvarına 21 Nisan günü “Helin Bölek ölümsüzdür” şeklinde yazı yazdığı tespit edilen şahısların CHP Çankaya Gençlik Kolları üyesi olduğu tespit edildi. Eyleme ilişkin fotoğrafların CHP Çankaya Gençlik Kolları’nın sosyal medya hesabından da paylaşılması dikkat çekerken, şüpheliler hakkında, ‘terör örgütü propagandası yapmak ve kamu malına zarar vermek’ suçlarından soruşturma açıldı. Ankara Emniyeti’ndeki sorguları sonrası CHP üyesi zanlılar, çıkarıldıkları mahkeme tarafından adli kontrolle serbest bırakıldı.
İşin ilginç yanı CHP’li üst düzey yetkililerin DHKP/C ile olan ilişkilerini inkar etmeyip Ahmet Şık’a en üst düzeyde destek vermeleri sokakların hareketlendirilerek milli iradeye karşı kanlı darbelerin arkasındaki Soros’a işaret ediyor. Siyonist İsrail ve ABD’nin çıkarlarına hizmet eden Soros Açık Toplum Vakfı başta olmak üzere birçok farklı isimle hedef ülkelere sızıyor. Kavala neden hala tutuklu diyenlere duyurulur.
MHP’li Büyükataman’ın ‘‘Devlete ‘katil’ diyene ‘alçak, soysuz, aşağılık, hain’ demek, nefsi müdafaadır’ sözüne bütün kalbimle katılıyor ve destekliyorum.
