|
“Kırk yılda bir gelir Barış gibisi”

Barış Manço yalnızca yıldönümlerinde anılacak biri değil.

Onu hiç bıkmadan dinleyen ve gönülden sevip özleyenler el kaldırsın desek, milletin çoğunun eli havada kalır.

O da ilk adı Mehmet olanlardan.

‘Mehmet’ ismi dededen, ‘Yusuf’ da genç yaşta vefat eden dayıdan gelmiş.

Bir de ‘Tosun’ var.

Hepsi bir araya gelince, tren katarı gibi isim olmuş.

*

Oğlu Doğukan Manço anlatmıştı.

“Beş buçuk kiloya yakın doğduğu için hastanede hemşireler “Bunun adı Tosun olsun’ demişler. Ve ismi kayıtlara ‘Tosun Yusuf Mehmet Barış Manço’ olarak geçmiş. 1954’te ortaokula geçiş sınavına girerken, okulda dalga geçmesinler diye nüfus müdürlüğüne gidip ‘Tosun Yusuf’ ismini çıkartmışlar.”

İlkokulda arkadaşları bu isimlerin hangisini kullandı, dalga geçmeye çalışan oldu mu, bilmiyoruz.

Öyle bir durumla karşılaştıysa da keskin zekâsıyla uygun şekilde cevap vermeyi bilmiştir.

Büyük ihtimal nüktelidir verdiği cevaplar.

*

Dünyanın her tarafını gezip dolaşan, şarkılarını söyleyen Barış Manço, özellikle Japonya ve Kore’de çok sevilmişti.

Gittiği her ülkede, sahneye çıkınca oranın diliyle konuşurdu.

Çalışır, öğrenir öyle yola çıkardı.

Sahnedeyken, o ülkenin sanatçısı kadar rahat ve temiz konuşur, seyircileri şarkılarına eşlik ettirir, bütün salonu coştururdu.

*

Kimi ülkede ona “Boris Manko” kimi ülkede “Barish Manşo” dediler.

Kolay değil tabii, ismini tam bizim gibi telaffuz etmek.

Amerika’da Kızılderili şef Mikosaki ise, ona bakıp yapısına uygun bir isim vermişti.

Şefin uygun gördüğü isim ‘Çovvati’ (Chowwati) Keçi demek.

Barış Manço beğenmişti şefin kararını.

*

Bugün hangi şarkısını dinlesek, kıymetini daha fazla anladığımızı fark ediyoruz.

Şarkıların hepsi klasik olmuş.

“Artık böyle şarkılar yapılmıyor azizim…”

“Haklısın mirim…”

Eskiler filmlerdeki gibi böyle konuşacak diye beklenebilir.

Ne var ki onun vefatından seneler sonra doğan gençler bile Barış Manço’yu gayet iyi tanıyor ve şarkılarını severek dinliyorlar.

*

Vefatından bir yıl önce İzmir, Karşıyaka konserinde sahnenin karşısında bayrak açan gençlere şöyle seslenmişti:

“Bu bayrağa lâyık olmak, bu ayyıldızlı pasaporta, nüfus cüzdanına sahip olmak ne demektir, yatmadan önce beş dakika düşünün.”

*

Unutulmaz sözlerinden biri de şöyleydi:

“Kırk yılda bir gelir Barış gibisi…”

Keşke öyle olsa.

Temennisi temennimizdir.

Fakat Barış gibisi başka, Barış başka.

Suret muhakkak aslına benzer ama ‘asıl’ olan tektir.

*

Barış Manço çoğunlukla sözünü kendi yazdığı, bestesini kendi yaptığı eserleri söylerdi.

Aynı zamanda klasik eserleri de seslendirmiştir.

Mesela…

Aman avcı vurma beni… Bir bahar akşamı… Burası Muş’tur… Çayeli’nden öteye… Çıt çıt çedene… Dere boyu kavaklar… Derule… Gamzedeyim deva bulmam… Geçti dost kervanı… Gesi bağları… Gönül dağı… Kağızman… Kâtip arzuhalim yaz yâre böyle… Kızılcıklar oldu mu… Urfa’nın etrafı… Uzun ince bir yoldayım… Tuti-i mucize guyem… Yine bir gülnihal…

*

Bazılarını bilinen şeklinden farklı yorumladığı da oldu.

“Estergon Kalesi” buna en güzel örnek.

Üzerinde durulması gerektiğini düşünürüm.

Asıl mevzu budur ama sütun burada bitti.

Onu da sonraki yazıya bırakalım.

#Barış Manço
#Mehmet
#Tosun Yusuf
#Amerika
#Çovvati
#Şarkı
3 yıl önce
“Kırk yılda bir gelir Barış gibisi”
CHP’den cemevleri konusunda yerinde adım
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?