“İkide İki” yapan Ümit Özdağ, beklendiği gibi İP’ten ihraç edildi.
Önce “Paralel Prens” Buğra Kavuncu’nun FETÖ bağlantılarını deşifre etmesinin; sonra da, İP’in “CHP, SP, HDPKK ile birlikte (gizlice) Anayasa çalışması yaptığını” belgelemesinin
, partiden kovulmak oldu.
Buna mukabil: Meral Akşener’in İP’leri Pensilvanya’nın Elindeki Partisi; Ümit Özdağ’ın çıkışları ile
öyle iki ağır yara aldı ki,
bundan sonra toparlanmaları hayli zor görünüyor.
-FETÖ ve HDPKK ile derin ilişkilerini inkâr etmelerinin, zerre inandırıcılığı yahut kıymeti yoktur.
Ümit Özdağ, İP’in
” hayli gecikmeli olarak çözdü: Hiç yoktan iyidir.
Burada, atlanmaması gereken temel husus şudur: İP, yola çıktıktan sonra dönüştürülmüş değildir. Ya? Ta, en başından beri
olarak inşa edilmiştir.
“Made in U.S.A” Locaefendi’nin
bir projedir.
İstanbul’da yerleşik
zaten işin içindeydi.
2016’da deşifre edilen “Panama Belgeleri” listesinde ismi geçen pek ünlü bir işadamının; İP’le “tamamen duygusal” bir alakası oldu mu, mesela?
bakmak lazım!
Panama Belgelerinde
’nun adı da yer alıyor.
Buğra’nın dayısı Enver Altaylı’nın, Papaz maskeli
ve
ile 15 Temmuz’dan birkaç gün önce gizlice buluştuğu haberini, ne yapsak acaba!
-Sarımsaklasak da mı, saklasak?
İP olayını; “Tarlada Kurultay” düzenlenerek MHP’nin ele geçirilmek istendiği
hayli kritik süreçten itibaren
(15 Temmuz 2016’dan tam iki ay öncesi)
değerlendirmek gerekiyor.
15 Temmuz’dan evvel biteviye “Başbakan olacağım” diyen Meral Hanım; FETÖ’nün hain darbe girişiminin berhava olmasını müteakip
haftalarca suskun kalmıştı.
MHP’deki mücadelede yenilenler, “B Planı” olarak sonradan İP’i kurmuşlardı.
Ümit Özdağ, öyle herhangi biri değil: İP’in kurucularındandı ve İP’te “başından beri etkili bir siyasetçiydi.”
Açıklamalarının tesirli olmasında bunun da payı var.
Özdağ’ın ekrandaki ikinci bombardımanı, (aynen ilki gibi) Meral Hanım’ın partisini ciddi biçimde hasara uğrattı…
“Akşener, bana Demirtaş kadar bile değer vermedi” derken de; FETÖ ile bağlantılı Buğra Kavuncu’nun “İP’in liderliği için hazırlandığını” anlatırken de İYİ Rol Yapan Parti’yi on ikiden vurdu.
2018’in ilk aylarında gizlice yapılan “Yeni Anayasa” görüşmelerini ısrarla
Ne ki;
, o toplantılara İP’i temsilen Ahmet Kamil Erozan’ın katıldığını
.
İP’in eski yöneticilerinden
da twitter’da “doksandan” çaktı:
“Gizlice anayasa hazırladığınız yalansa beni savcılığa verin. Ses kayıtlarını ve daha vahim olanlarını yüce Türk mahkemelerine vermekten, maskelerinizi düşürmekten şeref duyarım.”
Keza, “Zillet” ortaklarının “Yeni Anayasa” için en az 10 toplantı yaptıkları; Yeni Şafak’ın dünkü manşetinde yer aldı.
Dört partinin Kapalı Kapılar Ardındaki Yeni Anayasa çalışmalarına katılan ve bu minvalde taslak hazırladığına dikkat çekilen kuruluş ise Batılı fonlarca beslenen “Denge ve Denetleme Ağı”dır!
DDA, vaktiyle CIA tarafından kurulan NED
(National Endowment for Democracy)
ile bağlantılıdır.
Akşener’in partisinde “Kurucu Üye” olan Hanımefendi ile İmamoğlu’nun -gelir gelmez, “Özel Kalem Müdürü” atadığı Beyefendi’nin yolları da NED’de kesişmişti…
CIA’in “Sivil Örümcek Ağı” kuruluşu olan NED ile birebir bağlantılı STK’larda (DDA ile IRI’da) görev yapmışlardı.
NED’den bu sütunda çok bahsettik: Junior Barlas’ın dayısı Nafiz John Paker’in “başkanlık yıllarında” TESEV’i fonlayan NED!
“Alacakaranlık Kuşağı” kulvarındaki ‘Derin Siyaset Mühendisliği’ni gün ışığına çıkarmak için yapılacak kazılar; günü gelir, Nafiz Bey ile Meral Hanım’a aynı kadrajda üst düzey vazife tasarlayan Hiyerarşik Siyasi Planları da ortaya çıkarabilir!
’in muhtelif örtülü operasyonlarında kullandığı paranın
diye de tanımlanan
mi?
2012’de; FETÖ’nün “Kanatları Altındaki”
gazetesine ve şu
’na finans desteği (700 bin $) sağlamıştı.
Baba Barlas’ın himayesindeki bir
yazarı;
’ta köşe yazdığı dönemde,
ile çalışan ünlü finans vurguncusu
için ”Muhterem bir insandır” başlığını atmıştı! (31 Ocak 2012)
Gezi Kalkışmasını (
) desteklemiştir.
Soros, İstanbul’a geldiğinde; onu evinde ağırlayan da
’dir.
Paker, 2013’te Şerif Ali Tekalan ile birlikte Pensilvanya’ya gidip
Locaefendi’sini ziyaret etmişti!