|
Moriça Han’a kıymasalar, onu da bir zincire vermeseler

Dünyanın başına büyük dert açan virüs, yalnızca Çin’in bir şehrinde görülmüş ve henüz başka ülkelere yayılmamışken, Bosna Hersek’e gitmiştik.

İnsan bu “su misali Bosna”yı her dem özler.

Osmanlı yüzlerce yıl bu topraklarda hüküm sürmüş. İzleri hâlâ duruyor, imzaları okunuyor.

Bosna’ya gitmek, yalnız coğrafya üzerinde yer değiştirmek anlamına gelmiyor; aynı zamanda tarih içinde yolculuk da sayılır. O yüzden fırsat buldukça yolumuzu düşürmeye çalışırız.

*

Günlerimizin çoğunda başkent Saraybosna’da kaldık; arada bir Travnik, Vişegrad gibi şehirlere de gitme imkânı bulduk.

Vranduka gibi köyleri de ziyaret ettik. Dağ başında bulunan Vranduka’da kartal yuvası gibi bir kale ve yanındaki Fatih Camii görülmeye değer. Kale ile cami arasında yapılan şehitler çeşmesi üzerindeki yazı şöyle: “Sehidska Cesma Vranduka”. Altında ise oradaki şehitlerin isimleri taş üstüne kazınmış.

*

Ülkenin en bilinen sembolleri arasında Mostar Köprüsü, Başçarşı’daki sebil, Blagay Tekkesi, Poçitel Kalesi gibi önemli eserlerin yanında, diğer köprüleri de saymak gerekir.

Çok nehir olunca, çok köprü bir mecburiyet.

Vişegrad’daki Sokollu Mehmet Paşa Köprüsü, İvo Andriç’in romanı dünya çapında nam kazandıktan sonra bazıları tarafından Drina Köprüsü adıyla anılmaya başlandı.

*

1. Dünya Savaşının başlamasına sebep olan suikast, Saraybosna’dayken hemen hatırlanıyor.

Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand, şehri ziyaret ederken, Sırp milliyetçi Gavrilo Princip tarafından öldürülünce, dünyanın kaderi değişmişti.

Milyaçka Nehri üzerindeki Latin Köprüsü, bu suikastın tanığı.

*

Bosna Hersek’in bir numaralı şehri Saraybosna. Onun ortası Başçarşı. Başçarşı’nın orta yeri ise Hüsrev Bey Camii. Hemen yanında bulunan tarihî bir eser son derece önemli. İsmini Mustafa Moriç Ağa’dan alan Moriça Han. Gazi Hüsrev Bey Vakfı tarafından 1551’de inşa edilmiş.

Anadolu’daki herhangi bir handan farksız. Vaktiyle üç yüz kişinin konaklayabildiği bu büyük kervansaray, bir yangın geçirmiş. 1697’de aslına uygun şekilde yenilenmiş.

Buradaki kahvehane bizim arkadaşlarla buluşma noktamız.

Daha çok gençlere hitap eden mekân, turistler için de anlamlı bir ziyaret yeri.

Hediyelik eşya, halı kilim vs. satılan bir dükkân ve bir lokanta da bulunuyor.

Üst katta ise rahmetli Aliya İzzetbegoviç’in o efsane cemiyeti var: Genç Müslümanlar Cemiyeti.

Bosna tarihinde çok önemli bir yere sahip olan bu cemiyetin bulunduğu mekânın yakın zaman içinde boşaltılarak otele çevrileceğini duyduğumuzda üzüldük. Onu da bir zincire dâhil edecekler anlaşılan.

Keşke dedik, keşkede kaldık.

*

Saraybosna Yunus Emre Enstitüsü yöneticisi Mehmet Akif Yaman’a oradaki faaliyetlerini sorduk. Çalışmalarını beş ana eksende yürüttüklerini söyleyip şöyle sıraladı: “Kültürel Diplomasi, Kurumsal Kapasite, Bilim Diplomasisi, Kültürel Etkileşim ve Türkçe Öğretimi.” Türkçe öğretimi alanında;

1- Enstitünün tüm merkezlerinde standart olarak geliştirilen sertifikalı Türkçe kursları

2- Enstitü merkezlerinin olmadığı yerlerde merkez dışı kurslar,

3- Bulunduğu ülkelerdeki Türkoloji bölümleri ile işbirlikleri,

4- Bulunduğu ülkelerdeki devlet okullarında seçmeli dil dersi olarak Türkçenin öğretilmesi sağlanmaktadır.

Kültür- sanat faaliyetleri bakımından konser, konferans, sergi, film gösterimi, film haftaları, kitap tanıtımları, sempozyum ve konferanslar gibi çok farklı alanlarda faaliyet gerçekleştirilmektedir.

Yunus Emre Enstitülerinin yurtdışında açılan ilk şubesi Saraybosna merkezidir. 17 Ekim 2009’da açılmıştır. Geçtiğimiz süre içerisinde 6 bin kişi sertifikalı kurslara katılmıştır. Merkez dışı kurslara 10 binin üzerinde Bosna Hersekli katılmış olup, Bosna Hersek’teki 4 Türkoloji fakültesine her sene Türkiye’den akademisyen görevlendirmeleri yapılmıştır.

Devlet okullarında seçmeli dil dersi projesi olan “Tercihim Türkçe” projesi kapsamında 15 bin çocuk Türkçeyi seçmiş ve eğitimlerine devam etmektedirler.

“Tercihim Türkçe” projesi kapsamında her sene öğrencilere ücretsiz ders kitabı ve kırtasiye malzemesi hediye edilmekte olup; futbol-voleybol, resim, özçekim, video, tiyatro, yetenek, bilgi, kompozisyon gibi birçok farklı yarışmalar düzenlenmektedir.

Kardeş okullar vesilesiyle her yıl 2 bin öğrenci İstanbul’u ziyaret etmekte, aynı şekilde Türkiye’den de Bosna Hersek’e ziyaretler olmaktadır. Her yıl Nisan ayında gerçekleştirilen çocuk şenliği etkinliği ile 6 bin öğrenci için büyük bir yıl sonu etkinliği düzenlenmektedir.

#Çin
#Osmanlı
#Bosna
4 yıl önce
Moriça Han’a kıymasalar, onu da bir zincire vermeseler
Gazze’yi siyasete alet etmeyiniz!
WPW Sendromu ve özürlülük oranı
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…