|
Mudarebe hamlesiyle tekno-girişim finansmanı (2)

Önceki yazımda bir ülkenin kalkınmasında, büyümesinde istihdam kapasitesini ve üretimi artırmasında en önemli kaynağın girişimcilik olduğunu söylemiştim.

Yine, Türkiye’de yeni iş fikrini, ileri teknolojiyi, yazılımı, icadı yeni ürüne-üretime dönüştürecek yeni nesil girişimciliğin desteklenmesi gerektiğini belirtmiştim.

Yeni teknolojiler üreten ülkelerin bunu risk sermayesiyle başardıklarını, benzer finansman şekline “faizsiz finansman” sloganıyla faaliyette bulunan katılım bankalarının finansman araçlarından mudarebenin (emek-sermaye ortaklığı) uygun olabileceğini ifade etmiştim.

**

Mudarebe; risk sermayesi, melek yatırımcı ya da kitle fonlaması gibi alternatif finansman yöntemlerine (teknik farklılıklar var) benzeyen, faiz hassasiyeti taşıyan yeni iş fikri-projesi olanların desteklenmesi için uygun bir yöntemdir.

Ayrıca, İslam iktisadına uygunluk noktasında çok önemli bir finansman aracı olduğunu da söyleyelim.

Mudarebe katılım bankacılığının finansman araçları arasında yer almasına rağmen, Türkiye’de hiç kullanılmamaktadır denilse yeridir (şu ana kadar sadece 2 adet küçük ölçekli projeye mudarebe yöntemiyle finansman desteği verilmiştir).

Oysa; yeni teknolojilerin, inovatif ürünlerin ülke ekonomisine, üretimine, gelişmesine büyük katkı sağlayacak ürüne dönüştürecek girişimciliği destekleyecek mudarebe gibi bir finansman modeli katılım bankaların elinde var ama tercih edilmemektedir. Bunun en önemli nedeni, bu finansman modelinin zarar etme riski taşımasıdır.

**

Katılım bankalarının mudarebeye sıcak bakmamaların arka planındaki bazı haklı nedenler söz konusu olabilir.

Proje sahiplerinin yüksek getiri-düşük risk projelerini klasik bankalara borçlanarak, yüksek risk-düşük getiri projelerini katılım bankalarına finanse ettirmeye çalışmaları bir neden olabilir.

Kayıt dışılık, şeffaf olmama noktasında proje sahipleriyle güven sorunu olabilir. Projeyi yöneten fonları proje dışı kullanabileceği gibi, kayıt dışı alımlarla maliyetleri yanıltıcı gösterebilir. Yani, mudarebede taraflar arasında asimetrik bilgi söz konusu olabilir ve bu da ahlaki rizikoya, ortaklığın yürümemesine neden olabilir. Dolayısı ile de katılım bankacılığı bu tarz kontrol edemediği/denetleyemediği projelere çok sıcak bakmamaktadır.

**

Bankanın mudarebe sözleşmesi yapacağı projelerin ilgili olduğu farklı sektörlerde karlılığı hesaplayabilmek özel uzmanlık bilgisini gerektirmektedir. Bankaların her reel sektörde ayrıntılı karlılığı hesaplayacak uzmanlığa sahip personel istihdam etmeleri mümkün değildir. Bu yapısal kısıtlılık bankaların mudarebe finansmanına tereddütle yaklaşmalarının bir diğer nedenidir.

Yine katılım bankacılığının tabi olduğu yasal mevzuat klasik bankalarla aynıdır. Bu mevzuat mudarebe gibi farklı finansman biçimlerine özgü yasal esneklik tanımadığından sorunlu olabilmektedir.

Katılım bankalarını mudarebeye çekingen bakmaya iten bir başka neden de Türkiye’de konjonktürün oynaklığıdır. Deflasyonist bir süreçte (bugün yaşandığı gibi) iflas edebilecek projenin parasal maliyeti tamamen bankaya yüklenecektir. Mudarebe yapan girişimcinin kaybı sadece projeye harcadığı emek olacaktır.

Mudarebe yapılacak projelerin kâra geçme süresinin uzunluğu, mudarebeyi finanse etmede kullanılacak fonların vadesiyle örtüşmemektedir. Bu durum vade uyumsuzluğuna ve dolayısıyla mudarebe fonlamasına sıcak bakılmamasına neden olmaktadır.

**

Burada vurgulamaya çalıştığımız konu; genç dinamik iş fikri olan gerçekten yeni bir ürün ortaya koyma potansiyeli taşıyan fizibil projelerle gelen girişimcilerin desteklenmesinde katılım bankacılığının aktif bir görev üstlenebileceğidir.

Dünya genelinde İslami finans uygulamalarına baktığımızda müşareke ve mudarebe şeklindeki fon kullandırmaların yüzde 20’lerin üzerine çıktığını görmekteyiz (Türkiye’de yüzde 5’e yakın). Bu veri bile tek başına dünyadaki İslami finansın geldiği nokta ile (fon toplama ve kullandırma) Türkiye’nin farklı olduğunu, çok daha mesafe alınması gerektiğini göstermektedir.

**

Özetlersek; Türkiye’deki katılım bankalarının kaçak güreşip sadece murabaha ile günü kurtarmaya çalışması, bulundukları yerde patinaj etmeleri (bankacılık fonu paylarının düşüklüğü) söz konusudur.

Bugün bilgi teknolojisinin (big data, algoritmalar, blockchain, yapay zeka v.s.) yaygın kullanılmasıyla yukarıda özetlenen katılım bankaların mudarebeye sıcak bakmama gerekçeleri aşılabilir.

Gerekirse devlet katılım bankacılığı mevzuatını değiştirerek faiz hassasiyeti olan, yeni iş fikri ile gelen ya da işini geliştirmek isteyen yeni nesil girişimcileri, faiz batağına çekmeden, riski bölüşen finansman modellerine destek verebilir.

Yine katılım bankalarının tekno-girişimleri fonlamak için yeni bir yapılanma, yeni bir anlayışla mudarebe gibi emek (iş fikri) ve sermaye ortaklıklarını destekleyecek, daha küçük, uzmanlaşmış ve hızlı hareket edebilecek yapılara ihtiyacı var.

#Finans
#Mudarebe
#Katılım Bankası
4 yıl önce
Mudarebe hamlesiyle tekno-girişim finansmanı (2)
Kendini bil, Rabbini bil, haddini bil. Ya da: Kültürel olarak “iktidar” değilseniz, siyasî olarak iktidar olamazsınız!
Bükemediğin bileği öpeceksin!
Etik Kurul kamuda yaşanan ahlaksızlıklara 5 uzmanla çözüm getiremez
Yeni düzenlemeyle getirilen 1.130 TL’lik tazminat kimleri kapsıyor?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…