28 Şubat davasında müebbet hapis cezası alan aralarında Çevik Bir ve Çetin Doğan’ın da bulunduğu 7 eski generalin Adli Tıp raporu tamamlandı. Fiziki ve psikolojik gerekçeler ile çok yaşlı olduklarını öne süren 7 general sağlık durumlarını gerekçe göstererek cezalarını cezaevi dışında çekmek veya erteletmek için adli Tıp Kurumuna başvurmuşlardı. Adli Tıp, 7 sanığın cezaevinde kalmasına engel fiziki ve psikolojik hastalıkları olmadığına karar verdi. Adli Tıp’ın bu raporunun ardından 28 Şubat paşalarının hapisten çıkma umutları da sona ermiş oldu.
Oysa başta Nagehan Alçı başta olmak üzere Çevik Bir ve Çetin Doğan’ın avukatları ‘’ Çetin Doğan 84 yaşında. Ailelerin söylediğine göre ayakkabılarını kendi bağlayamıyor, yemeğini kendi yiyemiyor? Çevik Bir’in de yakınları aynı şekilde Bir’in biberonla beslenebildiğini ve çok zor ayakta durduğunu söylüyorlar. Hapse atılacak olan diğer 12 askerden de sağlıklı olan yok. Bu paşaların cezaevlerinde çürütülüp ölüme terk edilmeleri bu ülkeye ne sağlayacak? Şeklinde doğru olmayan ifadelerle Türkiye’yi ekonomik olarak 384 milyar dolar zarara uğratarak, Batı ve hegemonik güçlerin önünde diz çöktüren, milyonlarca insanımızı ve devlet görevlilerini illegal olarak ‘Emasya Komutanlıklarına’ fişleten, 28 Şubat zihniyetinin en üst düzeydeki asker kanadını oluşturan darbecilerin cezalarını çekmemelerini amaçlayan bu açıklamaları neden yapmışlardı? Avukatların müvekkillerini savunduğunu varsayarsak, gazeteci Nagehan Alçı 28 Şubat’çı Cuntacı generalleri neden bu kadar canla başla savundu? Özelikle mükerrer kere Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Cuntacı askerler için af talebinde bulundu? 28 Şubat’çı Cuntacı üst düzey askerlerin adli Tıp Kurumu raporuna göre ’Turp gibi sağlıklı’’ olduklarının ortaya çıkması karşısında yine Nagehan Alçı Cuntacı generallerin hapse atılmasını doğru bulmuyor olabilir mi? ’Bu paşaların cezaevlerinde çürütülüp ölüme terk edilmeleri bu ülkeye ne sağlayacak‘’ sorusunu bu kez de sorabiliyor mu ne dersiniz ?
19 Temmuz 2020 tarihli T24 sitesinde yer alan bir habere göre Nagehan Alçı ve eşi Rasim Ozan Kütahyalı’nın Aydın Doğan’a telkinde bulunup, Cansu Çamlıbel yerine başka birini Hürriyet’e paraşütle yazar yaptıkları anlatılıyor. Bu haberde şahsım için önemli husus Nagehan Alçı çiftinin 28 Şubat Sivil Cunta Medyasının amiral gemisinin lideri olan Aydın Doğan ve maskeli sivil cunta yazarlarının ilişki derecesi sanırım. Ertuğrul Özkök, Zafer Mutlu ve Sedat Ergin!!!
Nagehan Alçı’nın, Türkiye gerçeklerinden uzak 28 Şubat Maskeli Sivil Cuntasının amiral gemisinin lideri Aydın Doğan’ı ve Hürriyet gazetesinin 28 Şubat Maskeli sivil cuntasının yazarlarını neden savunduğu şimdi anlaşılıyor sanırım. Özellikle Nagehan Alçı’nın şahsımla ilgili olarak bir habere satırlarında yer verdiği için Habertürk Gazetesi yazarı olmasına rağmen Hürriyet Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakanı nasıl tehdit edip hesap sorabiliyor? Bu gücü Aydın Doğan’dan mı alıyor? Yenilerin vesayetçi yazarı Alçı ilgili yazıda aynen şöyle diyor:’’ Hükümete yakın gazete ve televizyonlarda bir süredir 28 Şubat’ın medya ayağına operasyon geleceği yazılıyor ve isimler veriliyor. Bu bilinmeyen bir olay değil ama bunun emekli polis şefi Bülent Orakoğlu’na dayandırılarak Hürriyet Gazetesi gibi ‘28 Şubat sembolü’ bir gazetede!!! -eleştirel tavır takınmadan- yayınlanması (ya da yazdırılması) çok önemli bir işaret fişeği.’’ Nagehan Alçı, şahsımla ilgili bu açıklamaları ile ‘demokrasi ve insan haklarından uzak baskıcı ve sansürcü kimliğini deşifre eden itiraf mahiyetindeki bu köşe yazısı için ne diyebilirim ki? 28 Şubat darbesinin gerçekleri ile tamamen zıt olan bu açıklamalarda 28 Şubat Maskeli Sivil Cuntasının lideri Aydın Doğan’ı ve Hürriyet Gazetesinin sivil Cuntasını oluşturan genel yayın yönetmenleri ve yazarlarını savunması günümüzde Nagehan Alçı’nın Başkanlık Sistemini eleştirip Milli ve yerli Cumhur ittifakından Millet İttifakının vesayetçi saflarına geçme hazırlığı olarak telakki ediyorum. Eğer Aydın Doğan ile etik dışı bir anlaşma yapmamışlarsa tabii!
İnşallah Türkiye’de 28 Şubat’ın sivil Cuntasına kesinlikle yapılacak operasyonlarda Aydın Doğan ile ilgili tüm gerçeklerin ortaya çıkarılmasını gönülden diliyorum. Şu kadarını söyleyebilirim ki; Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından elzem olan bu operasyon en kısa zamanda gerçekleşsin İnşallah!
