Bundan tam 5 sene evvel... 15 Temmuz akşamı Fatih’te bir mekanda medyadan arkadaşlarımızla oturuyorduk. Sonra herkesin malumu olan sosyal medya görselleri, telefon trafikleri ve gelen haberler... Henüz medyada haber çıkmamışken masamızda bulunan gazeteci arkadaşlardan biri darbe girişimi olduğunu söyledi ve kurumuna doğru yola çıktı. Biz de sokaklara... Dostum ve yoldaşım Bünyamin Yılmaz ile önce Vatan’a gittik. Sonra Saraçhane ve en sonunda Atatürk Havalimanı... Özellikle Saraçhane’deki çatışmalara şahitlik ettik. Gözümüzün önünde darbeci askerler paketlendi, şehitlerin kanları yerlerdeydi... Şafak sökmeden önce ise haberler gelmeye başladı, darbeciler başarısız oluyordu. Sabah namazını Fatih Camii’nde kıldık. Gün ışımaya başladığında artık Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
5 YIL SONRA AYNI DUYGULARLA
Üzerinden 5 yıl geçtikten sonra aynı duyguları yeniden yaşadım. 15/7 Şafak Vakti filminin galasındaydık, önceki gün. FETÖ mensuplarının 15 Temmuz 2016’da kalkıştığı darbe girişimine karşı ortaya konan direnişin, destanın konu edildiği film Çengelköy ve Boğaziçi Köprüsü’nde (o dönemki adı) yaşananlara odaklanıyor. Pastanecisinden imamına, kokoreççisinden polis memuruna kadar halkın hemen her kesiminin dahil olduğu direnişe geniş bir perspektiften bakmaya çalışan film, çocuk, ihtiyar, baba-oğul ilişkisi ve elbette aşk unsurunu 95 dakikalık zamana sığdırmaya çalışıyor.
Filmin hikayesine genel olarak bakalım...
Pastane işleten Cevdet, siparişlerini yetiştirmeye çalışırken köprüde darbecilerle karşı karşıya kalır. Bu sırada işine yetişmeye çalışan güvenlik görevlisi Güray, köprüde küçük kızıyla sıkışıp kalan Mustafa ve diğerlerinin yolu Cevdet ile kesişir. Cevdet’in oğlu Yusuf da Çengelköy’de mahalledekiler ve güvenlik görevlileriyle birlikte darbecilere karşı mücadele etmektedir. Bu sırada doktor Aysel, darbeciler tarafından vurulan insanları kurtarmak için çabalar. Köprü yolunda başlayan hikaye yine köprü üzerinde şafağın atmasıyla sona erer.
SİYASİ DEĞİL İNSANİ MESELE
Film, 15 Temmuz’u insan hikayesi üzerinden anlatmaya odaklanıyor. Ankara’da yaşananlar ele alınmıyor. Sosyal medyada haberdar olmak şeklinde veriliyor. Anlaşılır bir durum. Zira hala 15 Temmuz’u siyasi bir mesele gibi gören ve darbecilerle mücadelede hayatını kaybedenleri yarım ağızla ananlar var. 15/7 Şafak Vakti, esas meselenin siyasi olmadığını, toplumun her kesiminin omuz omuza çıktığı bir yol olduğunu senaryosunda tercih ettiği kapsam ile de vurguluyor.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nca desteklenen, TRT’nin ortak yapımcısı olduğu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün de desteklediği film bugüne kadar hayata geçirilen en büyük prodüksiyonlu yapımlardan biri. Köprü ve Çengelköy sokakları için Kayseri’de plato kuruldu. Adeta şehir yeniden inşa edildi. Binlerce figüran ve onlarca oyuncu ile yüzlerce görevlinin yer aldığı kamera arkası ekibi de belirtmek gerek. 15 Temmuz’un yeni nesle ve dünyaya doğru aktarılabilmesi için böylesi büyük prodüksiyonların yapılması hayati derecede önemli. Bu bakımdan yapımı tebrik ediyorum. Daha fazlası yapılmalı. Özellikle yurt dışına hitap edecek ve yabancı oyuncu kadrosunun yer alacağı filmler olmalı.
FİLMİN OYUNCU KADROSU
15/7 Şafak Vakti’nin oyuncu kadrosunda öne çıkan isim Erkan Petekkaya. Son dönem dizilerinin adından söz ettiren ismi olan Petekkaya, az sayıdaki sinema performansından birini bu filmde sergiliyor. İnanarak oynadığı belli. Ekran tecrübesini de kullanıyor. Ancak dizi oyunculuğuna dizi alışkanlıklarını filme katmış gibi. Filmdeki yan karakterler ise başarılı bir performans ortaya koyuyor. Baran Bölükbaşı, Tugay Mercan, Serkan Ercan, Nazan Diper, Ferhat Yılmaz ve Burak Haktanır dikkat çekiyor.
Filmin müzikleri fazlaydı. Neredeyse müzik olmayan sahne yoktu. Genel duyguya ve aksiyona hizmet etse de filmin tavrını zedelediğini düşünüyorum.
SİNEMA DOKUNUŞU GEREKLİ
Volkan Kocatürk, Türk televizyonlarının tecrübeli dizi yönetmenlerinden. Az sayıda sinema filminde imzası var. 15/7 Şafak Vakti, ikinci sinema filmi. Televizyon dizilerindeki tecrübesi sayesinde filmin kotarıldığını söyleyebiliriz. Büyük bir prodüksiyon, yapay mekanlar, kalabalık sahneler ve aksiyon planları... Bir gişe filmi için kotarılmış diyebiliriz. Ancak 15/7 Şafak Vakti’nin tecrübeli bir sinema yönetmeni elinde daha farklı bir halde karşımıza çıkma ihtimalini de düşünmeden edemiyorum.
Diğer taraftan, böylesi büyük ve aksiyon içeren sahnelerle donanmış filmler noktasında sinemamızdaki genel tecrübe de eksik. Yüzlerce kişinin kamera arkasında, bir o kadarının kamera önünde bulunduğu setlerin başarısı için daha uzun süreli ve hassas çalışmalar gerekir. 15/7 Şafak Vakti’nin 8 ayda tamamlanmış bir yapım olması takdire şayan. Zira mekanların sıfırdan inşa edilmesi ve kapalı alanlarda tıpkısının yapılabilmesi kolay değil. Filmin bunu genel manada başardığını söyleyebiliriz. Bu noktada yapımcı Fatih Özcan’ı da tebrik etmek isterim. Böylesi büyük prodüksiyonlu bir işi 1 yıldan az zamanda hayata geçirmek hiç de kolay değil. Ciddi bir emek. 15/7 Şafak Vakti’nde emeği geçen herkesi tebrik etmek isterim.
BU FİLMİ MUTLAKA İZLEYİN
Genel olarak dizi tecrübesini haiz bir ekiple hayata geçirilen film, gişe kodları çerçevesinde hedefine ulaşmış görünüyor. Hedef kitlesini doğru seçip ona göre yol alınmış. Bu bağlamda gişede ilgi göreceğini düşünüyorum. Fakat salgın sonrası şartlar ve yaz mevsimi sebebiyle eski normal şartlarında gişe verilerini beklemek gerçekçi olmaz.
O geceyi birkaç mekanda yaşamış biri olarak 15/7 Şafak Vakti filminin kesinlikle izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Eleştirilecekse bile izlendikten sonra eleştirilmeli. Böylesine büyük yapımlar izleyici tarafından desteklenmezse benzerlerinin ve daha iyilerinin yapılmasının önü de kapanmış olur.
