Anadolu’da kendi
diye bir tabir vardır. Varolan kaynakları kullanarak kalkınmak isteyenlerin tercih ettiği bir yoldur. Kendine özgüdür.
Ordu Belediyesi de bu amaçla yola çıkmış. Yaptığı çalışmaları tanıtmak için de bir grup gazeteciyi ve iş insanlarını şehre davet etmiş.
Yazılı ve görsel basının yazar ve muhabirlerinin dışında iş dünyasından gelenlerin gördüğümüz kadarıyla isimlerini de söyleyelim; Ali Fatinoğlu (
), Adil Üstündağ (
), (E)
(Petkim), Hüsamettin Kavi (
), Necmi Erol (
), Senur Akın Biçer (
), Banu Dedeman (Otel) ve Nuri Kalyoncu (
).
Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı
Enerji Bakanlığı döneminden tanımayan yoktur.
Bakanlığından dolayı da kendisine
diye hitap ediliyor.
İki yılda gerçekleştirilen çalışmalarla ilgili bir sunum gerçekleştiren Başkan Güler, Ordu’ya nasıl dokunduklarını ve neleri değiştirdiklerini kısaca şöyle anlattı;
“Biz üretim ağırlıklı bir kalkınma ve belediyecilik kavramını benimsedik.
Arkadaşlarımız ile yola çıkarken ana stratejimizi
‘Düşünen Ordu, Üreten Ordu, Yarışan Ordu’
üzerine oluşturduk.
Ordu’nun ekonomisine ne kazandırabiliriz,
vatandaşlarımıza ne kadar ek girdi
ile parasal katkı sağlarız onun düşünerek çalışma gerçekleştirdik”.
Neler yaptıklarını da şöyle sıraladı;
“Tarım, turizm, enerji ve yazılım şirketleri
kurduk.
330 damızlık koyun dağıttık, bugün sayısı 1200 oldu.
4 bin adet damızlık kaz dağıttık, bugün sayısı 21 bine ulaştı.
Yöresel ürünleri destekledik, satış reyonları ve pazarları açtık,
kadınlarımız üretime yöneldi
ve ekonomik kazanç sağlamaya başladı.
değerlendirerek üreticilere tohum desteği verdik, bugün o boş araziler üretim alanları oldu.
isteyene sera kurduk, üretilen sütün ekonomik kazanca dönüşmesi için
inşa ettik.
Yılda 50 bin adet yumurta üretiliyordu, verdiğimiz desteklerle bugün yılda
üretiliyor. Yumurta üretici kooperatifimiz yakın zamanda
yumurta ihraç etti.
Bu tarım arazilerinde üretilen ürünler için sözleşmeli tarım uygulaması başlattık. Üreticimizden aldığımız ürünleri hem satışını yapıyor hem de aşevimizde değerlendirerek
19 ilçemizde bulunan ihtiyaç sahiplerimize
ulaştırıyoruz”.
Turizm alanında doğal güzelliklerin cazibesini arttırmak amacıyla sıkı bir çalışma gerçekleştirmişler;
“Yayla turizmini geliştirmek açısından
yaylasında bulunan kayak tesisinde 4 olan pist sayısı 15’e, 5 km olan pist uzunluğunu 17 km’ye çıkardık.
Aynı zamanda Çambaşı yaylamıza 5 yıldız konforunda
inşasına başladık.
Çam ormanlarının arasına
evler inşa ederek cazibesini arttırdık ve potansiyeli yüksek bir kayak merkezi oluşturduk.
Kabadüz, Mesudiye, Akkuş ve Aybastı
yaylalarında yaylalarda kış festivalleri düzenledik.
Hoynat Adası, Yason Burnu, Ünye Çamlık ve Asarkaya
kent ormanlarında yeni sosyal tesisler inşa ettik,
tesislerini halka açtık.
Yaylalarda balon turizmini başlattık. Dünyada denize, karayoluna, havaalanına ve şehir merkezine en yakın
alanı olan
zirvesine
inşa ettik. Şehit Temel Şimşir Gemisini turizme kazandırdık.
Gençler için spor sahaları inşa ettik, su sporlarının gelişmesi için kano ve yelken kulübü kurduk.”
Denizde bugün yelkenler, kanolar, gezinti gemisi tur atıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı döneminde Türkiye genelinde uyguladıkları projeleri Ordu’da uygulamaya yönelik çalışmalar yapmış.
çöpten enerji üretiyor ve özel şirkete satıyor.
Sert rüzgardan faydalanmak için de Akkuş’un yaklaşık 2 bin rakımlı tepesine Rüzgâr Enerji Santralları (RES) kurulmuş.
Şehirlerarası Otobüs Terminali’nin
çatısına paneller kurarak kendi elektriğini kendisinin üretmesi sağlanmış.
Türkiye dünya fındığının yaklaşık
üretiyor
Ordu dünya fındık üretiminin yüzde 25’ini, Türkiye üretiminin
gerçekleştiriyor.
Ancak fındığın tanıtımı üretiminden daha zor.
Fındığın tanıtımını sağlamak için
markası oluşturmuşlar.
Onu da el birliği ile aşacaklarına inanıyorlar.
Ordu’nun en büyük şansı
gibi devlet tecrübesi olan Ordulu, icraatçı sevilen bir başkana,
gibi egosunu sıfırlamış, halkla içiçe yaşayan ve halkın çok sevdiği bir valiye sahip olması ve bu ikilinin beraber çalışmasıdır.
Bakalım bu
türküde söylendiği gibi Ordu’nun derelerini yukarı akıtacak mı?
