|
Oy farfara, farfara...

Dünkü Cumhuriyet, “Franco İspanya’sı gibi” manşetiyle çıktı. Bugünkü Türkiye’yi böyle tanımlayan Profesör Korkut Kanadoğlu’dur!

Soyadı tanıdık geldi, değil mi?

27 Nisan Elektronik Muhtırası döneminde
“367 Sabih”
vardı ya, hani…

Bu Korkut, o Sabih Kanadoğlu’nun oğludur.

*

“367 Sabih” 2001 ile 2003 yıllarında “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı” idi.

Baba Sabih, yaş haddinden emekli olduktan sonraki yıllarda “kritik süreçlerde” sahne almıştı:

Kritik yargı kararlarını ve bunlara bağlı siyasi gelişmeleri etkilemek üzere sahaya sürülmüştü.

Böylesine “derin bir misyonu” vardı.

“Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı” sıfatıyla konuşuyor veya yazıyordu; amma, kapalı kapıların ardındaki hangi gizli ve derin makamda oturduğu bilinmiyordu.

Peki, ya neydi?

Derin sandalyesi, Baronsal Gladyo’nun Yargı Masasındaydı!

KİMİN DUBLAJCISI?

Şimdi yine oğlu Profesör Korkut’a dönelim…

Cumhuriyet’teki röportajdan anlaşılan odur ki; işte bu Korkut, babasının Konsey’inde yer aldığı Laikçi- Batıcı Faşist Baronsal Gladyo düzeninin Türkiye’de yeniden egemen olmasını istiyor, buna özlem duyuyor.

Mister Junior Kanadoğlu “Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesinden çekilmesine, Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesine ve de HDP’ye kapatma davası açılmasına” saydırıyor.

Artık sahnede “Babasının Oğlu” var:

Batılı Devletlerin Dublajcısı olarak konuşuyor!

KUYRUKLU YALAN

TBMM’yi “yatakhane gibi kullanmaya ayarlı” HDPKK’lı Gergerlioğlu, önceki sabah gözaltına alındı…

Meclis’ten çıkarılmasını müteakip ifadesinin alınmasıyla birlikte serbest bırakıldı.

Cumhuriyet’teki Kanadoğlu manşetine “kutu” olarak gömülen Gergerlioğlu haberinde “HDP’li milletvekilinin
sabah namazı için abdest aldığı sırada gözaltına alındığı”
öne sürülüyordu.

Oysa Gergerlioğlu “güneş doğduktan birkaç dakika sonra” gözaltına alınmıştı!

İşte bu kuyruklu yalan, Karanlık Oda TV’den türedi; “Halt!” TV’de işaretlendi.

Barış Çarkadaş’ından Emre Uslanmaz’ına kadar da niceleri bu sinsi yalanı tekrarladı.

*

“Abdesti, Namazı, İslam’ı uzun yıllardır hedef tahtasına yerleştiren” Cumhuriyet’çiler veyahut Laikçi Yobazlar…

Bu defa bir kuyruklu yalan haberin eşliğinde güya ‘dini mevzularda ne denli duyarlı’ olduklarını gösterme ayaklarına yatıyorlardı.

Çok kısa süre içinde yalanları, düzenbazlıkları paçalarından dökülüverdi.

-Yediremediler!

Altı yıl evvel: PKK’lı teröristler, Diyarbakır’da camileri yakarken, camileri bombalarken, camide namaz kılanlara ateş ederken; HDPKK destekçisi bu laikçi faşistlerin gıkı bile çıkmamıştı!

MAFYA AĞZI

18 Mart’ta Edirnekapı Şehitliğindeki anma merasimi sırasında, bir “gazi yakını” Ekrem İmamoğlu’na “Burası, Pervin Buldan ile birlikte çiçek ektiğiniz hatıra ormanı değil!” diye çıkıştı.

Mister İmamoğlu “Merak etme, seni araştırır bulurum” karşılığını verdi.

-Bu, Mafya Ağzıdır!

*

“Bulduğunda ne yapacaksın?” diye sorarlar, adama!

“İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı” sıfatını taşıyan bir siyasetçiye zinhar yakışmadı.

MEĞER NEYMİŞ?

Ekrem ile Pervin, “ikisi bir fidanın zillet açan dalları” gibiydiler.

Eh, Ekrem’in CHP’si ile Pervin’in HDPKK’sı kaç vakittir “Kardeş Parti” konumundalar!

Bu durum, vatandaş tarafından haklı olarak sorgulandığında, “Mafya Ağzıyla Posta Koymak” mı; Mister İmamoğlu’nun seçim kampanyasında kullandığı
maskenin düşmesi
anlamına geliyor.

*

Ekrem, Zillet’in Cumhurbaşkanlığı adaylığına hevesleniyordu; meğerse içinde “Mafya Babalığı” ateşi yanıyormuş!

#İspanya
#Profesör Korkut Kanadoğlu
#Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
#Cumhuriyet
#İstanbul Sözleşmesi
#TBMM
#HDP
#PKK
٪d سنوات قبل
Oy farfara, farfara...
Yüksek Mahkeme seçimine Kovid gölgesi düştü!
Kendine “onurlu bir ölüm” ısmarlayanlar...
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!