|
Pandemi süreci iç borç göstergelerini de bozdu

Birçok ülkede bir yandan anti-pandemik politikalar nedeniyle üretim gerilemiş, vergi gelirleri azalmış, diğer yandan açıklanan mali paketler sonucu kamu harcamaları artmıştır. Başka bir deyişle genişletici maliye politikaları bütçe açıklarını artırmış ve açıkların finansmanı için borçlanma kaçınılmaz olmuştur. Öyle ki ekonomi çevreleri ve çok uluslu kurum yöneticileri zaman zaman borç krizi öngörüleri yapmaya başlamıştır.

Pandemi süreci, birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de bütçe açıklarını artırmış, borçlanma gereğine ve özellikle iç borç artışına neden olmuştur.

**

Türkiye’de Merkezi Yönetim Bütçesi Şubat-Temmuz döneminde her ay açık vermiş, Ağustos ayında fazlaya dönebilmiştir (bu iyi gelişme). Açıkların borçlanmayla karşılanması sonucu kamu kesimi iç borç stoku artmıştır.

Türkiye’de iç borç stoku Ağustos 2020 sonu itibariyle 1.236 milyar TL’ye ulaşmıştır. Önceki yılın aynı döneminde stok 762 milyar TL idi. Yani son 1 yılda iç borç stoku 474 milyar TL (yüzde 62) artmıştır. Nominal bazda son yılların en yüksek artışı.

İç borç stoku içinde yurtdışı yerleşiklerin payının Ocak 2020 sonunda 89,6 milyar lira iken Ağustos 2020 sonunda 38,1 milyar liraya düşmesi de ilginçtir. Pandemi krizi nedeniyle güvenli liman arayışının ve borçlanma faizlerindeki düşüşün yabancıların iç borç senetlerinden çıkışında etken faktör olduğunu söyleyebiliriz.

Bu artışın başka yansımasını iç borç stoku/GSYH (borç yükü) rasyosunda da görmek mümkün. Söz konusu rasyo 2019 yılının 2. Çeyreği itibariyle yüzde 18,27 iken, 2020 yılının 2. Çeyreğinde yüzde 26,45’e ulaşmıştır (yüzde 44,4 artış).

Bu iki gösterge pandeminin neden olduğu borç rasyolarındaki bozulmanın boyutunu net şekilde ortaya koymaktadır.

Türkiye’de iç borçların stok ve yük anlamında diğer ülkelere göre daha düşük olduğunu ve 2001 yılı sonunda yüzde 50.9 oranlarından yüzde 20 civarına çekildiğini de söylemeliyiz.

**

Borçlarla ilgili bir başka önemli gösterge ise borç çevirme oranıdır. Bir anlamda borç çevirme oranı (yeni borçlanma/borç servisi) borçlanma gereğini, mali disiplini, borçlanma riskini yansıtan önemli göstergedir.

İç borç çevirme oranı, 2020 Ocak-Ağustos dönemi itibariyle yüzde 211’dir. Buna karşılık 2019’un aynı döneminde bu oran yüzde 124 olarak gerçekleşmiştir. Buna göre, 2020 yılında hazine ödediği her 100 lira için 211 lira borçlanmış (borç geri ödeme dışında finansman ihtiyacı için de borçlanılmış) ve kaçınılmaz olarak borç stoku artmıştır.

**

İç borçlanmanın ortalama vadesi 2020 Ocak-Ağustos döneminde 31,4 ay iken, 2019 Ocak-Ağustos döneminde 34,9’dur. Borç servisi ve borç yükünün artmasının doğal sonucu olarak vadelerde az da olsa bir kısalma söz konusu.

Net iç borçlanma içindeki döviz cinsinden borçlanma payı 2020 Ocak-Ağustos döneminde %33,0 oranında gerçekleşmiş. Söz konusu oran 2019 yılının aynı döneminde %23,6 düzeyinde gerçekleşmişti. Döviz cinsinden borçlanmanın kur riski taşıdığı açık. Bununla beraber mutlak rakamın nispi düşüklüğü bu riski düşük tutmaktadır.

**

İç borçlanmanın ortalama yıllık faizi 2019 Ocak-Ağustos döneminde yüzde 18,19 iken, 2020 Ocak-Ağustos döneminde yüzde 8,52 olmuştur. Bu durum 2019 yılında TCMB politika faizine paralel artışa geçen iç borçlanma maliyetlerinin 2020 yılında Merkez Bankasının faiz indirimleriyle tekrar tek haneli rakamlara dönüşünü yansıtmaktadır. Ortalama faiz oranlarında yaklaşık 10 puanlık farkın; Ocak-Ağustos döneminde 374 milyar liralık yeni borçlanma dikkate alındığında, 8 ayda yaklaşık 37 milyar liralık bir faiz tasarrufuna neden olduğunu da görmemiz gerekir. Yabancıların iç borç senetlerinden çıkışını bu gelişmede aramak lazım.

**

Sonuç olarak pandemi sürecinde uygulanan genişletici politikalar (bütün dünya ülkelerinde uygulanan politika benzeri) bütçe açıklarını, dolayısıyla borçlanma ihtiyacını artırmış, borç göstergelerinde ciddi bozulmalara neden olmuştur. Bugünkü toplam büyüklükler ciddi bir iç borç sorununa işaret etmese de, sürdürülemez bir süreç ve borç rasyolarında bozulmalar yaşandığını açık olarak söylemeliyiz.

Pandemide normale dönülmeye başlanmasıyla iç borç göstergelerinde tekrar iyileşmeler ortaya çıkacaktır. Ağustos bütçesinin fazla vermesi de buna ilk işaret olarak algılanabilir.

#Pandemi
#Koronavirüs
#Borç
4 yıl önce
Pandemi süreci iç borç göstergelerini de bozdu
Bir Acıya Kiracı
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir