|
Para politikalarının sonu

Bilindiği gibi para politikasından sorumlu kurum merkez bankaları ve en önemli politika aracı da faizlerdir.

Dünya genelindeki merkez bankalarının finans devi Lehman Brothers’ın çökmesiyle sonuçlanan 2008 krizinden bu yana toplam 700 kez faiz indirimine gitmesi dikkat çekiyor. Reuters verilerine göre sadece 2015’te 59 merkez bankası 214 kez parasal gevşemeye gitmiş.

2008 mali krizini çözmede sıra dışı (geleneksel olmayan) para politikası uygulaması olarak faiz indirimleri ve merkez bankası varlık alımları etkili olsa da, sonrasında özel sektör yatırımlarının devam eden zayıflığından
merkez bankalarının durgunluk sorununu para politikasıyla çözemeyecekleri anlaşılmıştır
.
2008’de, politika yapıcıların öncelikli görevi finans sektörü ve ekonominin çökmesini önlemekti. Geleneksel politikalar sorunu çözmede yetersiz kaldı ve başka önlemler alınması zorunlu hale geldi. Bunların en önemlisi merkez bankalarının
finansal varlıkları satın alıp piyasalara likidite enjekte etmesiydi
.
Finansal sistem kurtarıldıktan sonra, para politikasını yönetenler yeni bir sorunla karşı karşıya kaldılar. Faizler sıfıra düşmesine rağmen
reel piyasaların toparlanmasının yavaşlığı
, bir anlamda durgunluğun devam etmesiydi.
Merkez bankalarının zaman zaman
negatif faiz
uygulayarak (şu an piyasalarda 13 trilyon dolar tutarında negatif getirili tahvil var) düşük faizlerin uzun süre devam edebileceğini belirttiler. Buna rağmen sonuçlar tam bir hayal kırıklığı idi.

**

2010 sonrası dönemde tüm dünyada
gevşeyen parasal koşullar
dünya çapında mali sıkıntılara neden olmuştur. Tek başına para politikasını kullanarak
ekonomiyi durgunluktan kurtarma
işlemi zayıf kalmıştır.

Sıfıra yakın faiz oranlarına rağmen özel sektör yatırımlarının neden artmadığının (yatırımların faiz esnekliğinin sıfıra yakınlığının) açıklanması gerekiyor.

Borçlanma maliyetleri çok uzun süredir düşükken,
neden kârlı proje ve yatırımlarda patlama yaşanmıyor?
Cevap olarak; kısa vadeli kurumsal yöneticilerin
kısa vadeli karar alma süreçlerine
sahip olduğu argümanı yanında, Trump’ın başlattığı ticaret savaşlarının neden olduğu
güvensizliğin belirsizliğe katkıda
bulunarak yatırımları etkilediği belirtilebilir.

Bir diğer cevap ise, en iyi yatırım projelerinin tümüne kamu sektörünün sahip olduğu ve bütçe açığı korkusuyla yatırım yapmaktan kaçınılması olabilir.

Cevaplar ne olursa olsun, para politikasını daha fazla kullanmanın (düşük -negatif- faiz oranları ve geleneksel olmayan politikalar) yatırımları artıracağı şüphelidir. Daha da kötüsü sıra dışı para politikaları
finansal fiyatları çarpıtarak
yanlış kaynak tahsisatlarına
ve
servetin keyfi olarak yeniden dağıtılmasına
neden olabilmektedir.

**

Faiz oranlarının sıfıra yaklaştığı bir ortamda
para politikasının etkinliğini
büyük ölçüde kaybettiği,
aktif maliye politikası
için zamanın geldiğini, akademik iktisatçılar yanında merkez bankası yöneticileri de savunur hale gelmiştir.
Birçok
merkez bankası başkanı
hükümetlerin sadece yatırım harcaması, vergiler ve transferlerin tahsisine karar verme gibi geleneksel rolü yerine, artık
maliye politikasının ince ayar politikalarıyla
(otomatik stabilizatör)
resesyonla mücadelede
para politikasının yerini alabileceğini savunmaktalar.
2008 mali krizinden önce, merkez bankacıları tüketim, yatırım ve istihdamı artırmak için faiz oranlarını düşürmenin etkisine güvenirlerdi. Ancak bu oyun bugün pek işlemiyor. Bunun önemli nedeni;
küreselleşme, toplumsal yaşlanma, değişen tüketici tercihleri, artan gelir ve servet eşitsizliği, artan sağlık maliyetleri, hızlı teknolojik değişim
gibi nedenlerle
artan belirsizliktir
.
Bu belirsizlik, ekonomik çöküş geldiğinde düşük veya negatif reel faiz uygulansa bile harcama artışına neden olmayacağı anlamına gelmektedir. Aksine, faizler düşse bile tasarruflar artabilir ve yatırımlar azalabilir (Japonya bunun en bariz örneği). Hükümetler maliye politikası ile de talebi arttıramazsa, sonuç
uzun ve derin bir ekonomik çöküş
olacaktır.
1980’li yıllardan beri süregelen
para politikası hâkimiyeti
(tek politika olma gücü)
sona ermiştir
. Artık, küresel ekonomilerde yaşanan durgunluktan çıkmak için maliye politikası ve yapısal reformlar daha önemli hale gelmiştir.
#Merkez Bankası
#Mali krız
#Para politikası
4 years ago
Para politikalarının sonu
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset