Bugün Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısını takip edeceğiz. Genel beklenti, Kurul’un bugüne kadar yaptığı iletişimi göz önüne alındığında politika faizinde bu toplantıda bir değişikliğe gidilmeyeceği yönünde.
Geçtiğimiz ay enflasyonda TÜFE’de (Tüketici Fiyatları Endeksi) yıllık %18,95 ve aylık %1,80 artış gördük. TÜFE’deki bu artış yine ağırlıklı olarak gıda fiyatlarından geldi. Gıda ve alkolsüz içecekler grubundaki artış %24,92 olarak gerçekleşti.
Temmuz ayında fiyat hareketleri yukarıda özetlediğim gibi olurken Merkez Bankası yayınladığı son Enflasyon Raporu’nda cari yıl sonu enflasyon beklentisini %14,1 olarak güncelledi. Diğer yandan Merkez Bankası’nın düzenli olarak yaptığı “Piyasa Katılımcıları Anketi” sonuçlarına göre katılımcıların yıl sonu enflasyon beklentisi %16,30 oldu. Bununla birlikte 12 ay sonrası TÜFE beklentisi de %12,48.
Yine Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre enflasyonun 12 ay sonra %15’ten yüksek olma olasılığı %10’un altında görülüyor.
Yukarıda gerçekleşen enflasyon ve beklenen enflasyon tahminlerinin kısa bir özetini vermeye çalıştım. Elbette Merkez Bankası’nın elindeki veri seti ve onlara bağlı olarak yaptığı çok daha güçlü analizler olduğu aşikar. Ancak yine de elimizdeki verilere ve küresel gelişmelere bakarak Para Politikası Kurulu’nun (PPK) yılın son çeyreğinde faiz indirimlerine başlayabileceğini tahmin etmek güç değil. Ancak zamanlama ile ilgili olarak güçlü bir kanıya varmak için PPK metnindeki mesajlara odaklanmamız gerekiyor.
PPK metni Merkez Bankası’nın en güçlü iletişim araçlarının başında geliyor. Bu hali ile baktığımızda yılın son çeyreğindeki olası bir faiz indirimine ilişkin sinyalleri bugünkü PPK metninde görme olasılığımız artıyor.
