|
Saladan korkmak

Dün sevgili Hüseyin Likoğlu’nun konuyla ilgili yazısını okuyunca hiç şüphem kalmadı. Diyanet, bazıları için “yıpratılması gereken kurumlar listesi”nin ilk sırasında yer alıyor. Zira Mehmet Görmez Hocamızla başlayan “Diyanet’i vesayet düzeninden kurtarma süreci”, Ali Erbaş Hocamızla hız kesmeden devam ediyor yoluna.

Değişmez kuraldır: Devletin değil milletin kurumu olmaya doğru atılan her adımı cezalandırmak için çakallar fırsat kollar.

Gerçi artık fırsat da kollamıyorlar. Kur’ân kurslarına yardım çağrısının da üzerinde tepiniyorlar, “Diyanet faize fetva verdi” de diyorlar. Sürekli bir şekilde Diyanet’in yıpranması, devre dışı kalması için uğraş veriyorlar.

Çünkü salâdan korkuyorlar. 15 Temmuz gecesi göğümüzü dolduran salâların ne anlama geldiğini bizden bile iyi fark ediyorlar ve olası bir benzer durumda o salâların okunmaması yahut okunduğunda kulak verilmemesi için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.

“Abarttın” mı diyorsunuz? O zaman gelin Sözcü ve Sputnik isimli organizasyonların çektiği son operasyona kulak verelim.

Sputnik’te haberin başlığı şu: “Diyanet’ten vatandaşa öneri: Ucuza almak için akşam pazarına çıkın.”

Eh, haber başlığı bu olunca binlerce insan küfür kıyamet girişiyor Diyanet’e. Zira bu operasyon haberinin başlığı öyle iyi çalışılmış ki zannedersiniz Diyanet, vatandaşa pazara çıkılacak saat konusunda fetva veriyor.

Elbette kimse zahmet edip haberin başlığından ötesini okumuyor. Diyanet’e hakaret edilecek sebebi bulmanın rahatlığıyla davranıyorlar.

Oysa değil bu önerinin yer aldığı Diyanet Aile Dergisi’nin ilgili yazısını, Sputnik isimli organizasyonun yapmak zorunda kaldığı haberi bile okusalar mesele anlaşılacak. Ortada ne bir fetva var, ne bir hakaret sebebi…

Gelin ilgili yazıya başvurmadan, sadece Sputnik isimli organizasyonun yapmak zorunda kaldığı haberden anlayalım detayları.

Diyanet Aile Dergisi’nde bir yazı yayınlanıyor. Yazının başlığı “Tasarruflu pazar alışverişi nasıl yapılır?” Yazıda, başlığa uygun olarak pazar alışverişi yapmanın tasarruflu yolları konusunda öneriler sıralanıyor. İşte “her zaman aynı esnaftan alışveriş edin”, “pazardaki fiyatları kontrol edin”, “bir pazar arabası edinin”, “ucuza almak için akşam saatlerini kontrol edin” falan fıstık.

Hani Cosmopolitan’da, Boxer’da falan “Sevgilinizin aklını başından alacak 15 fikir”, “14 Şubat hediyesi için 10 alışveriş mekânı” falan gibi editöryal listeler olur ya, tam da onun gibi bir şey aslında. Pazara giden insanlara püf noktaları tavsiye ediyor altı üstü.

Fakat Sputnik isimli organizasyon bunu şöyle paketliyor: “Yıllık 11 milyar bütçeli kurumun yayımladığı dergide yer alan pazar alışverişinin püf noktaları şöyle…”

Bunun adı “operasyon çocukluğu”dur malum, başka bir şey değil. Alışverişin püf noktaları yazısının Diyanet’in bütçesiyle ne ilgisi var? Hiç. Ama değil mi ki kitleyi konsolide edip Diyanet’e saldırtmak, küfür ettirtmek, Diyanet’in etkisini azaltmak hedef, her türlü pisliği “yapılabilir” buluyorlar.

Ben buna, yani ellerine geçen her fırsatta sırtlanlar gibi memleketin sinir uçlarına saldıran bu operasyon çocuklarının yaptıklarına “aşındırma tekniği” diyorum. Kayayı yerinden oynatacak bir su çatlağı bulma derdindeler. Ve açık konuşmak gerekirse kendi kitleleri üzerinde de epeyce etkili olmayı başardılar.

Başa dönelim. Çünkü olası bir zorlukta okunacak ve hepimizi tek yürek, tek yumruk haline getirecek salâlardan vebadan korkar gibi korkuyorlar.

Korkmayın lan. Daha doğrusu korksanız bile şunu aklınızdan çıkarmayın. Korkunun ecele faydası yok. Bir müezzin efendi, yanık sesiyle sizin de salânızı okuyacak.

#Hüseyin Likoğlu
#Sevgili
#Operasyon
#Diyanet Aile Dergisi
4 yıl önce
Saladan korkmak
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti