|
Sapık şeyhin cübbe ve sarığı üzerinden taban kaydırma faaliyeti yürütmek

Bir süredir sosyal psikolojiye müdahale edilerek, “taban kaydırma faaliyeti” yürütülüyor farkında mısınız?

Önce birkaç hatırlatma:

- İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener bir süre önce, CHP’li gazeteci Gürkan Hacır’ın ifadesiyle “Ak Parti’den oy çalmak için kurulan” iki küçük partinin genel başkanı için aşağı yukarı şöyle ifadeler kullandı:

“Millet İttifakı olarak ne yapsak Ak Parti’nin tabanındaki muhafazakar kesimin bir kısmına ulaşamıyoruz. Sayın Davutoğlu ve Sayın Babacan’ın partileri o muhafazakarlara ulaşmamızı sağlayabilir.”

- CHP lideri Kılıçdaroğlu yerel seçimlerden önce başladığı “muhafazakar mahalle turu”nu seçimden sonra da devam ettirdi. Mesela Fatih’te mukim bir takım dernek ve vakıfları ziyaret etti. Organizasyonlarında boy gösterip söz söyledi.

 Kadın cinayetleri, çocuğa karşı şiddet gibi konular üzerinden muhafazakar dindar kesimler arasında yakın geçmişte derin tartışmalar yaşandı.

- Ayasofya-i Kebir Camii’nin tekrar ibadete açıldığı günlerde, bu büyük coşkuyu perdelenmek için “popülizm yapılıyor” eleştirileriyle dindar muhafazakarların konsolide olması önlendi.

***

Ve şimdi tam da bugünlerde 28 Şubat döneminin kimi medya aktörlerinin bire bir aynısının yaptığı yapılıyor.

Birileri din tüccarı, şarlatan ve şeref yoksunları üzerinden din ve inanç erozyonunu hızlandırma gayretinde.

DÜN MÜSLÜM GÜNDÜZ BUGÜN FATİH ŞAĞBAN

Tarih 28.12.1996. Yer İstanbul Üsküdar. Bir gece vakti kameralar kayıtta, polis baskında. Üsküdar’daki evden sahte şeyh Müslüm Gündüz ve o günlerin “mağdur başörtülü ağlak kadını” Fadime Şahin çıkıyor. Müslüm Gündüz’ün o gün ifadesini alan polislerden birine, “Benim nefsim hayvan” dediği bizim kulağımıza bile geliyor.

***

Tarih Eylül 2020. Yer Sakarya. Sahte Şeyh Eyüp Fatih Şağban müridinin küçük yaştaki kızına istismardan tutuklanıyor. Süreçte medyaya servis edilen ses kayıtlarında sahtekar ırz düşmanının “din, dindarlık” üzerinden aileye baskı kurmaya çalıştığı görülüyor. Ama bir şey daha görülüyor, sapkınlığı…

***

Türkiye’de dindar muhafazakarlar tüm siyasi partiler için en geniş oy deposu demek.

Bu tabanın tercihlerinin değişmesi, siyasetteki denklemi değiştiriyor.

12 Eylül askeri darbesinden sonra Amerikan politikaları ve serbest piyasa ekonomisini benimsediği halde “muhafazakar” bir profil çizdiği için rahmetli Özal dindarlar tarafından sevildi ve iktidara getirildi.

Refah Partisi uzun yılların mücadelesinden sonra “İslamcılık” üzerinden değil daha çok muhafazakarlık üzerinden tabanını genişletti ve birinci parti olarak 1996’da koalisyon hükümeti kurabildi.

2002’den bu yanaysa Ak Parti İslamcılık ideolojsi üzerinden değil muhafazakarlık ve dindarlık üzerinden geniş halk kitleleri tarafından tercih edildi, desteklendi, iktidar yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ideolojik söylemlerinden daha çok dindar yaşamı milletin teveccühüne mazhar oldu.

EMEVİ AKLI, TABAN KAYDIRMADA DEVREDE

Yazının başında söylediğim gibi Erdoğan ve Ak Parti iktidarını bitirmek için başlatılan mücadelede Ak Parti’nin, Cumhur İttifakı’nın ve dahası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dayandığı “muhafazakar-dindar” kesimde derin yarıklar açarak “taban kaydırma girişimi” başlattılar.

Son dönemdeki sahte şeyhin sapıklıkları, imam hatip liselerinden mezun olanlar için kullanılan ifadeler, başörtülü sosyal medya fenomenlerinin abuk yaşam biçimlerinin alenişleştirilmesi süreci tam da “taban kaydırma” faaliyetidir.

Taban kaydırma faaliyetlerine bugünlerde gelenek ile dini meczeden ve çoğunlukla geleneği dinin merkezine oturtan bir yapı da katıldı. Kısaca “Emevi aklı” dediğimiz bu akıl, İslam’ı geleneğin dışına çıkartmayan çevrelerde taban buluyor. Ve Ak Parti’nin oturduğu muhafazakar tabanın kaydırılması faaliyetinde aktif çalışıyor.

Son günlerdeki şeyh bozuntusu ahlaksızın üzerinden yürüyen tartışmaya bir de bu gözle bakmaz mısınız?

#Tarikat
#İslam
#Muhafazakar
4 yıl önce
Sapık şeyhin cübbe ve sarığı üzerinden taban kaydırma faaliyeti yürütmek
Özlenen bir imamın temel vasıfları 2
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?