|
Şehir hastanelerinin finansman modeli doğru mu?

Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 ile mücadelede sağlığın özellikle de hastanelerin önemi çok daha öne çıkınca, bu şehir hastanelerinin hangi yöntemle yapıldığı tekrar tartışılmaya başlandı. Sistemin nasıl işlediği bir yana, bu yapılan yatırımlarla ülkemiz gerçekten de diğer ülkelerden pozitif yönde ayrıştı. Özellikle sahip oldukları kapasite ve yüksek teknoloji ile verilen hizmetlerin kalitesi sayesinde, halkımız üzerinde en büyük etkiyi şehir hastaneleri yaptı.

Gelişmiş ülkelerin dahi sağlık sistemlerinin çöktüğü, insanların evlerinde, yetersiz müdahale sebebiyle hastane koridorlarında öldüğü bir dönemde Türkiye, yapılan bu yatırımlar sayesinde oluşan güçlü sağlık sistemiyle salgınla mücadeleyi başarıyla yürüttü.

Şimdi gelelim bu kadar önemli yatırımlar yapılırken, en çok eleştirilen konuya. Yani, bu yatırımların yapılış şekline. Bu sistem tam olarak nasıl işlemekte, gerçekten muhalefetin dediği gibi büyük bir kayırma mı var?.

AK Parti iktidara geldikten hemen sonra 2003 yılında Sağlıkta Dönüşüm Programını başlattı. Son 17 yılda inşa edilen hastanelerle ortalama hastane yaşı 49 yıldan 13 yıla düşerken, nitelikli yatak sayısı arttı. Hastaneler tüm sağlık sorunlarına çözüm olabilecek ve ihtiyaçları karşılayabilecek donanımda inşa edilmeye başlanarak hizmete açıldı. Şehir hastaneleri sahip olduğu tüm imkanlarla, sağlıkta hizmet kalitesini yükseltti. Türkiye’de, 2017 yılından bu yana toplam 13 şehir hastanesi hizmete girdi. Bu yılın sonuna kadar 5 şehir hastanesi daha hizmete girecek.

Bu şehir hastaneleri ile birçok altyapı ve ulaşım projesi, Kamu Özel İş birliği (KÖİ) modeliyle yapıldı. Bu sistemde, kamusal hizmetlerin sağlanması için devlet ve özel sektör arasındaki iş birliği anlaşmaları ile yatırım, risk, sorumluluk ve kazancın paylaşılması söz konusudur.

Bu model, temelde bir finansman modelinin uygulanmasıdır. Finansman temin edilebilmesi için projeler kredilendirilebilir nitelikte olmalıdır. Aksi halde, bu projeleri yürütmek ve finanse edebilmek mümkün değildir.

KÖİ modelinde inşaat süresi genelde 3-3,5 yılı geçmeyecek şekilde ayarlanır ve finansmanı yüklenici tarafından karşılanır. Finansman maliyeti Hazine’nin borç stokunda gözükmez. Geleneksel modelde ise, yıllara yaygın olarak ödeneklere göre iş yapılır. Kamu borçlanması, Hazine’nin borç stokunda gözükür. Yapım işinin ilerlemesi, hak edişlerin zamanında ödenmesiyle mümkündür. Yeterli bütçe ayrılamaması halinde inşaat ilerleyemez ve planlanan sürede bitirilemez.

Bu sisteme geçmeden önce yaş ortalaması 49 yıl olan mevcut hastanelerin birçoğu da deprem güvenliği ve fonksiyonel açıdan kötü durumdaydı. Toplam 107 bin yatağın sadece 7 bini nitelikliydi. Hastanelerin hemen hepsinde yataklar koğuş sistemi şeklindeydi. Çağdaş bir sağlık hizmeti verebilmek için 100 bin civarında yatağın yenilenme ihtiyacının yanı sıra artan nüfus nedeniyle 50 bin ilave yatağa ihtiyaç vardı.

Bu kadar sürede yatakların yenilenmesi ve hastanelerin depreme dayanıklı hale getirilmesi, genel bütçeden ayrılacak kaynakla yapmak mümkün değildi. Bu yatırımlar KÖİ gibi alternatif finans yöntemlerinin kullanılması ile mümkün olmuştur. Bu suretle hastane inşa süresi kısalmış hem şehir hastaneleri hem de diğer hastanelerin önemli bir kısmı yenilenerek yaş ortalaması 13 yıla indirilmiştir.

Şehir hastaneleri kamu hizmeti veren kamu hastaneleridir. Vatandaşlar SGK kapsamında diğer tüm hastanelerden ücretsiz, fark ödemeden nasıl hizmet alıyorsa, şehir hastanelerinden de sağlık hizmetini ücretsiz almaktadır.

Öte yandan birçok kez gündeme getirilen hasta garantisi verildiği iddiaları da gerçek dışıdır. Ne acil hizmetlerde ne poliklinik muayenelerinde ne de herhangi bir ameliyatta, ameliyat sayısında veya ameliyathanelerin kullanım doluluk oranında hasta garantisi verilmemektedir. Yani bir taahhüt ve garanti söz konusu değildir.

Şehir hastaneleri için bütçede yer alan ödeme, kira bedeli, tüm bakım onarım ve hizmet bedellerini kapsamaktadır. Eğer bu hastaneler genel bütçeden yapılmış olsaydı, hizmet gideri olarak bütçedeki miktarın en az yarısı yine ödenecekti. Nitekim diğer hastanelerde de yatırım giderlerine ilave olarak bu harcamalar yapılıyor.

Her şey bir yana, eğer bu yatırımlar olmasaydı bu salgın sürecinde Türkiye ile aynı coğrafyada aynı nüfusa sahip ülkelerdeki ölüm oranıyla karşılaşmamız sürpriz olmazdı.

#AK Parti
#SGK
#Türkiye
#KÖİ
4 yıl önce
Şehir hastanelerinin finansman modeli doğru mu?
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?