|
Söz kısa filmcilerde

Kısa filmcilere köşemizi vakfettiğimiz yeni bir haftada daha birlikteyiz. Yedinci Köşe’nin misafiri Meryem Sena Metin. Farklı alandaki eğitimine ve çalışmasına rağmen sinema ile bağını hiç koparmadı ve sürekli üretti.

Şimdi senarist-yönetmen Meryem Sena Metin’e kulak verelim...

Neden sinema yapıyorsun?

Film yapmayı yaşamdan bir kesit alıp saklamak olarak yorumluyorum. Bir nevi günlük tutmak aslında. Her yönetmen yaşamdan anladığını, fark ettiğini kendi perspektifinden aktarıyor. Her insanın yaşarken görüp etkilendiği anlatmak istedikleri elbette vardır. Bizler bunu o anlardan anladıklarımızla kurgulayarak yeniden yaşatıyoruz. Gözümüzü kapadığımızda gördüklerimizi, gözümüzü açtığımızda görebiliyor ve gösterebiliyoruz. Benzeri olmayan bir iş ve yetenek geliyor, bu büyünün içinde olmayı çok seviyorum.

Kısa filmlerinden bahseder misin?

İlk lisans eğitimim olan din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği bölümünde eğitsel materyal olarak video ödevlerini seçmiş ve kısa filmler üretmeye başlamıştım. Bunlar bölümün ihtiyacına yönelik filmlerdi ancak yine de yarışmalara ve festivallere başvurmayı seçmiştim. Bazı ödüllerle geri dönerek film yapmaya yönelik motivasyonumu arttırdı. Sonrasında kişisel hikayemden yola çıkarak kurguladığım, TRT yapım destekli 100. Gül isimli kısa filmimi çektim. Filmle ilgili gelen geri dönüşler film yapma motivasyonumu daha da arttırmış oldu ve ben film yolculuğumda nasıl bir yol belirleyeceğimi netleştirmiş oldum. Son kısa filmim Son Görülme’yi, Sinema Genel Müdürlüğü desteği alarak çektik. Alışık olmadığımız bir baba kız hikayesi, biçimsel olarak da deneysel ve kurmaca arasında bir dili olmasını hedefleyerek kendi yolculuğumda yeni bir şey denemek istedim. Festival ve yarışma yolculuğuna yeni başladı. Güzel bir süreç olmasını diliyorum.

Türkiye’de kısa film yapmanın zorlukları neler?

Aslında bilinen maddi zorlukları ortada ancak son yıllarda bu yönde iyi gelişmeler yaşanıyor, fon çeşitleri artmaya devam ediyor. Kısa film yapmanın asıl zorluğunun filmi yaptıktan sonra başladığını düşünüyorum. Filmlerimizi binbir zorlukla var ettikten sonra yayınlanmaları ve izlenmeleri için kısıtlı alan var. Kısa filmlerin ülkemizde ilk konumlandırıldığı yerler film yarışmaları ve festivaller. Yeni bir alan olarak dijital platformların kısa film kategorisiyle yayınlamalarıyla seçeneklerimiz biraz daha artmış olsa da hala yeterli değil. Daha geniş kitleye izletmek için ulusal kanalların girişimlerine ihtiyacımız var. Kendi video kanallarımızda yayınlamak da bir tercih olabilir. Ama ürüne verilen emek kadar değerlendirebileceği imkanların olması asıl arzumuzdur. Aynı şekilde sinema salonlarında kısa metrajlı filmlerin vizyona girip belirli bir süre vizyonda kalmasını sağlamak gerekiyor.

#Meryem Sena Metin
#sinema
#konuk
#materyal
#video
#film
3 yıl önce
Söz kısa filmcilerde
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı