|
Taliban Kabil’e dayandı. Afganistan’ı teslim aldı. ABD Orta Asya’da çöktü. Türkiye’deki “Afgan” krizini İran istihbaratı planladı, içerideki unsurları yönetti. Yine aynı ihanet!
ABD’nin ani çekilmesiyle
Taliban “çok hızlı biçimde”
Afganistan’ı
kontrol
altına almaya başladı. Eyaletleri, sınır kapılarını, şehirleri şaşırtıcı bir hızla ele geçirdi. Özbekistan, Kırgızistan, İran sınırlarına yerleşti.
Kabil’in çevresine ulaştı. Ve dün itibariyle Kabil’in dış mahallelerine ulaştı.
ABD’nin kurduğu Kabil yönetiminde büyük pa
n
ik var. Çünkü
Kabil
düşünce hiçbir yerde tutunma imkânları kalmadı. Bu yüzden
tahliye
hazırlıkları günler öncesinden zaten başlamıştı. ABD’nin Kabil’de kurduğu Afgan siyasilerin ve bürokrasi çalışanlarının akıbetleri ne olacak, belirsiz.

Taliban: Hiç kimseden intikam alınmayacak..

Kabil’e giren Taliban savaşçılarına dün;
şiddetten kaçınmaları, şehirden çıkmayı seçen herkese güvenli geçişe izin verme
leri ve kadınları korunaklı alanlara taşımaları emri verildi. Bu; korkuyu biraz olsun hafifletti.
Dün yayınlanan bildiride; “İslâm emirliği, bütün savaşçılara
Kabil’in kapılarında önünde durma ve şehre girme teşebbüsünde bulunmama emri veriyor. Hiç kimseden intikam alınmayacak. Askeri ve sivil alanda Kabil hükümetine hizmet etmiş herkes affedildi”
ifadeleri kullanıldı.

Kabil’de panik: ABD ile çalışanlar can derdinde.

2001 yılından bu yana
işgalci ABD ile işbirliği yapanlar can derdine düşmüş
durumda. On binlerce mülteci için artık Kabil de güvenli değil.
Kabil
bürokrasisi ülke dışına çıkmanın yollarını
arıyor. Bir kısmı dün Pakistan’a geçti. Alt düzey çalışanlarda ise büyük panik var. Hepsi, işgal güçleriyle çalıştığı için
vatan haini ilan edileceklerinden
korkuyor.
Görünüşe göre
Afganistan’da Taliban’ın karşısında duracak hiçbir güç kalmadı.
Zaten kimse direnmedi de. Vilayet merkezleri aslında savaş olmadan el değiştirdi. ABD’nin kurduğu ordu
boş
çıktı. Hiçbir yerde direnmedi. Kitleler halinde üslerini Taliban’a terk etti. Askeri
mühimmat
ve silahlar
Taliban’a teslim edildi.

Taliban geri dönmedi! ABD iki büyük coğrafyada çöktü.

ABD, İngiltere, Hollanda, Norveç, İsveç
gibi Batılı ülkeler panik halinde
elçiliklerini
boşaltıyor
. Bazıları ülkedeki vatandaşlarını tahliye etmek için askeri birlik gönderdi. Bundan sonra ne yaparlarsa yapsınlar, ABD ve Avrupa’nın Afganistan’da
tutunmaları artık mümkün değil.
2001 yılında
Afganistan’ı
işgal edenler, rejim ve ordu kuranlar, “Taliban’ı bitirdik”
diye canlı yayında katliamlar yapan ABD ve Batılı ordular, Afganistan’ın
yirmi yılını
çaldı. Gelinen durum,
“Taliban geri döndü”.
Hem de daha güçlü biçimde.
Afganistan’da bir model oluşturarak işgal ettiği ülkelere uyarlamaya çalışan ABD’nin
“Karzai modeli”
çöktü.
11 Eylül
saldırıları ile işgallere başlayan, mesela Irak’ta
tarihin en ağır insani kıyımları
nı yapan
ABD’nin, Orta Asya ve Ortadoğu’daki işgal ve rejim değişikliği projelerinin tamamı çöktü.
Taliban geri dönmedi! ABD iki büyük coğrafyada çöktü.
Asıl mesele bu!

ABD jeopolitik olarak iflas etti. Bunu tartışmanın zamanı geldi.

Bu haliyle
Taliban’ın ilerleyişinden, Afganistan’ın ne olacağından çok, ABD’nin kaybedişlerini, jeopolitik iflaslarını, rejim değişikliği ve “ulus yaratma” projelerinin çöküşünü
, dünyanın
merkez coğrafya
sındaki güç kaybını, bu kaybedişin devam edeceğini görmenin ve tartışmanın zamanı geldi.
Taliban ilerleyişi devam ederken Afganistan’ın
komşuları
da pozisyon belirlemeye çalışıyor. Çin ve Rusya Taliban yönetimini tanıyacak. Hindistan gibi ülkeler de tanıyacak. Eminim bir süre sonra ABD ve Avrupa da tanıyacak.
Çünkü Afganistan’dak
i durum Taliban’ın da, Kabil yönetiminin de üstünde. Bir büyük coğrafya denklemi
söz konusu çünkü. Öyle sanıyorum ki, Taliban’a 2001’deki gibi davranılmayacak. Çatışma yerine onunla uzlaşmanın yolları denenecek.

El Kaide, Taliban sadece bahaneydi. ABD Asya’da ”Batı Garnizonu” kuruyordu.

Afganistan,
Orta Asya’nın
güney kapısı. Tarih boyunca
bütün imparatorluklar
burayı denetim altına almaya çalıştı.
Hiç kimse
başaramadı
.
Sovyetler
Birliği 1979’da ülkeyi işgal etti. Rusya
Hint
Okyanusu’na
ulaşacaktı. Afganistan’dan sonra
Pakistan’
ı
işgal edecekti. Ama bu işgal
Sovyetler’
in
çöküşüne yol açtı.
2001 yılında
ABD işgal etti.
El Kaide ve Taliban sadece bahaneydi.
ABD
hem Rusya’nın güneyine hem Çin’in yanı başına
güçlü
“Batı Garnizonu”
kuracaktı. Orta Asya ve Güney Asya’da büyük bir jeopolitik adım atıyordu.
Batı; Büyük İskender olarak, ikinci kez bölgeyi işgal ediyordu. Küresel imparatorluğunun
en önemli kalesi
ni inşa ediyordu.
Rusya-Hindistan- Çin üçgenine
yerleşiyor, üç büyük ülkenin ortasına kuruluyordu. Çünkü ABD, bir dünya imparatorluğu kurmaya girişmişti.

“3. Büyük Oyun”da ABD Orta Asya’yı da kaybetti.

Ama
o da başaramadı.
Ve şu gerçektir;
Afganistan
yenilgisi
(ki, ABD bu ülkede yenilmiştir)
ABD’nin gerilemesi
ni besleyen önemli faktörlerden biri oldu. Sovyetler’den sonra ABD de kaybetti. Bu işgalin
ağır faturaları
ile mutlaka yüzleşecektir.
ABD’nin kaybı sadece Afganistan olmayacak. ABD ve Avrupa
aslında Orta Asya’da kaybetti. Güney Asya’da kaybetti. Rusya’yı çevreleme, Çin’i dizginleme
hesaplarında kaybetti.
İşgal hesapları Taliban ve El Kaide meselesi değilse, işgal hesapları Afganistan’la sınırlı değilse,
yenilginin sonuçları Taliban’la, Afganistan’la sınırlı olmayacak.
Siyasi tarihin
“Büyük Oyun”
u
Rusya ve İngiltere
arasında Afganistan ve çevresi üzerinden biçimlendi. Bu
“1. Büyük Oyun”
du. Sovyet işgali
“2. Büyük Oyun”
du. ABD işgali
“3. Büyük Oyun”
du.

Türkiye’yi bölgeden uzak tutmak isteyenler oyunu içeride kuruyor.

Şimdi oyun yeniden kuruluyor.
Rusya, Çin, Hindistan, ABD, İngiltere, Türkiye, Pakistan,
İran bu oyunda yerini alacak. Ama ABD ve Avrupa’nın uzunca bir süre Afganistan’da bir etki kuramayacağı artık bir gerçek.
Türkiye’nin Afganistan yaklaşımı
çok öne çıkacak.
Pakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan
ile Türkiye Afganistan konusunda yakın çalışacak. Türkiye’nin
Libya ve Karabağ
savaşından sonra Orta Asya ve Afganistan’daki
ortaklıkları
oldukça dikkat çekici olacak.
“Afgan mülteciler”
meselesi tamamen bu güç mücadelesi ile alakalıdır.
Türkiye’yi bölgeden uzak tutmak isteyenler oyunu Türkiye içinde kuruyor.
İç kamuoyu baskısına yatırım yapıyor. Bu konu mülteci meselesi değil,
mülteciler üzerinden bir güç mücadelesi
dir.

“Afgan” ve “Suriyeli” mülteci provokasyonunu İran yapıyor.

Hem “Suriyeli mülteci” hem “Afgan mülteci” meselesinde İran’a dikkat çekmek istiyorum.
Her ikisi de Türkiye içindeki İran uzantıları üzerinden provoke ediliyor,
yönetiliyor
. Türkiye’yi
Suriye ve Afganistan’da zora sokup,
elini kolunu bağlama amacı taşıyor.
Bu haliyle İran, Suriye’de yürüttüğü
“Türkiye ile dolaylı savaş”
stratejisini (ki bunu
Halep
’te gördük) Afganistan’da da başlatıyor olabilir. Hatta kaos daha da artarsa İran’ın Afganistan içlerine müdahil olacağını düşünüyorum.
Türkiye’nin de, böyle bir durumda ülkenin kuzeyinde
(Güney Türkistan)
Türk Cumhuriyetleri ile
ortak operasyona
girmesi, bunun hazırlıklarını yapıyor olması muhtemeldir.

Türkiye içindeki İran unsurlarına çok dikkat!

Ne yazık ki; Afganistan ve Orta Asya’daki yakınlığımızı Türkiye içinden vuruyorlar.
Bazı siyasi partiler, içerideki
İran unsurları bunu bir
iç güvenlik
meselesine, bir
siyasi istikrarsızlığa
dönüştürebiliyor. Buna çok acil bir önlem alınması lazım.
“Erdoğan’ı devirme, Türkiye’yi durdurma”
projesi küresel bir projedir.
ABD ve Avrupa bunu çok denedi. BAE ve S. Arabistan denedi. Şimdi İran deniyor.
Suriyeli ve Afgan mülteci meselesi konusunda kamuoyu
acil aydınlatılmalı
ve bu yönde önlemler alınmalı.
Bir büyük hesabın daha içeriden durdurulmasına
izin verilmemeli.

Kimse Türkiye’nin yolunu kesemez. İçeride de dışarıda da…

ABD,
Orta Asya ve Ortadoğu’da çöküyor. Afrika’da çöküyor.
Bütün gücünü
Güneydoğu Asya’ya
yoğunlaştırıyor ve
savunmaya
çekiliyor. Türkiye 21. yüzyılın sürpriz gücü olarak öne çıkacak. Çıktı da… Bunun içeriden durdurulmasına izin vermeyelim.
Afganistan sadece Afganistan değil. Sadece Taliban değil.
Afganistan Orta Asya, Güney Asya demektir. Öyle
“mülteci”
tartışmasına indirgenemez.
Öyle İran istihbaratı ve içerideki İran uzantılarına indirgenemez. Bizi hem Suriye’de hem Afganistan’da vurmalarına izin verilemez.
Çünkü bunlar
Karabağ savaşında Ermenistan’dı. Ege’de Yunan oldu.
Libya’da Hafter ve Fransa oldu. Doğ Akdeniz’de ABD ve Avrupa oldu. Bunlar hiçbir zaman Türkiye olmaz, olmayacaklar.
Kimsenin Türkiye’nin yolunu kesmesine izin veremeyiz.
İçeride de dışarıda da. Yoksa bu yüzyılı tamamen kaybederiz. Çünkü Türkiye’nin çok büyük hesapları var.
#Taliban
#Kabil
#Afganistan
#ABD
#Orta Asya
#Türkiye
3 yıl önce
Taliban Kabil’e dayandı. Afganistan’ı teslim aldı. ABD Orta Asya’da çöktü. Türkiye’deki “Afgan” krizini İran istihbaratı planladı, içerideki unsurları yönetti. Yine aynı ihanet!
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi