|
WhatsApp boykotu sonuç verdi mi?
WhatsApp geçtiğimiz ocak ayında dayattığı sözleşmeden tamamen geri adım attı. Bu önemli gelişmeyi ilk olarak gazetemiz Yeni Şafak
“Türkiye’nin WhatsApp zaferi”
başlığı ile manşetine taşıdı. Ardından Rekabet Kurumu açıklama yaptı ve WhatsApp’ın veri paylaşımını içeren güncellemesinin, onaylayan kullanıcılar dahil olmak üzere Türkiye’deki hiçbir kullanıcı açısından yürürlüğe girmeyeceğini duyurdu.
Bu elbette bir zaferdir. Dünya devi teknoloji şirketinin ‘dediğim dedik’ diyerek sunduğu kullanıcı sözleşmesinin çöpe atılmasıdır.
WhatsApp’ın dize gelme sürecini iyi okumak gerekiyor.
Ocak ayının ilk günlerinde Türkiye’deki milyonlarca kullanıcısına
nazikçe ‘ya sözleşmeyi onaylarsınız ya da hesabınız silinir’ tehdidini savuran şirket, aslında büyük bir hata yaptığını o günlerde fark etti
fakat geri adım atamadı. WhatsApp’ın dünyada iki milyardan fazla Türkiye’de ise 40 milyonun üzerinde kullanıcısı var. Başlı başına bir iletişim ekosistemine dönüşen WhatsApp, kullanıcıları ile arasında cereyan eden iletişim faciasını dört ay sonra sonuçlandırabildi. Hatırlatmak gerekirse, WhatsApp’ın yeni ‘Gizlilik Sözleşmesi’ndeki değişiklikleri duyurduğu tarihten itibaren görülmemiş bir dijital göç yaşandı. Şirket,
öngörmediği kopuşun önüne geçmek, yani kullanıcıların hesaplarını silip gitmesinin önüne geçmek için takvimlendirme yöntemine geçti.
Hesap bilgileri, mesajlar, konum bilgileri gibi verilerin Facebook’a ait tüm şirketler ile paylaşılmasını dayatan sözleşme için kullanıcılara 8 Şubat’a kadar süre verdiğini duyurdu önce. Kullanıcılarına bir ay zaman tanıyan WhatsApp, yeni koşulların kabul edilmemesi durumunda uygulamanın kullanılamayacağını da özellikle vurguladı.
Türkiye’deki kullanıcıları hesaplarını silmekle tehdit eden
WhatsApp’ın “Avrupa Bölgesi” kullanıcılarının güncellemeden etkilenmeyeceğini, bu bölgedeki kullanıcıların verilerinin Facebook şirketleriyle paylaşılmayacağını duyurması ipleri kopartan nokta oldu.
Bu çifte standart ve Avrupa kayırması ile iki milyondan fazla WhatsApp kullanıcısı kısa sürede hesaplarını sildi. Bunlardan biri de gazeteci olarak bendim. Çevremden çok sayıda kişi hesaplarını sildi. Türkiye’de 43 milyona yakın kullanıcısı olan bir platformun iki milyon kayıpla sarsılmayacağını ve
‘WhatsApp’ı silme boykotu’nun bir işe yaramayacağını söyleyenler ise bu sefer yanıldı.
Evet bu ülkede daha önce çokça boykot denendi. Şirketler, markalar, yayın platformları ve ülkelere karşı kararlar alındı. Fakat bu boykotlar genellikle birkaç gün sürdü ve bir sonuca varılmadı. Bu sefer böyle olmadı. Yine hatırlanacağı üzere WhatsApp, sözleşme dayatmasından birkaç gün sonra yeni bir tarih açıklama yoluna giderek 8 Şubat’ı 15 Mayıs’a yani dört ay sonrasına ertelediğini açıkladı.
WhatsApp’ı tedirgin eden ve dört aylık bir geri adım atmaya iten sadece iki milyonluk kullanıcı kaybı değildi aslında.
BİP ve Telegram’a olan ilgiyi göze alamadılar. Yani asıl sorun daha büyük kayıplardı. Rakamlar üzerinden gidecek olursak, WhatsApp gizlilik sözleşmesi dayatana kadar Türkiye’de 5 milyona yakın kullanıcısı olan Telegram bir anda 15 milyon indirmeye erişti. Aynı şekilde BİP’in de 4 milyon olan aktif kullanıcı sayısı 10 milyonun üzerine çıktı. Bu sürede, Türkiye’deki anlık mesajlaşma uygulamalarının indirilme sayısı 50 milyondan 65 milyonlara çıktı.
WhsatsApp’ı da işte bu veriler korkuttu. Muadillerinin güçlenmesi tüm anlık mesajlaşma pazarında dengeleri değiştirebilirdi.
Nitekim Telegram süreçte tüm dünyada 500 milyondan fazla indirildi.
Gelinen noktada WhatsApp geri adım atmanın ötesine geçip, aradaki beş ayı hiç yaşanmamış sayacak bir karar aldı.
Dijital tekelleşme ve dayatmanın hüküm sürdüğü bir dönemde WhatsApp’a bu kararı aldıranlar ise bizleriz. Yani kullanıcılar. Hiç farkında olmadığımız bir gücümüz olduğunu net bir şekilde gördük.
Lakin asıl önemli olan şuydu; sosyal medya şirketleri ‘sınırsız özgürlük’ aldatmacası ile kendi politikalarını dayatırken, kullanıcılar bu süreçte kendilerine hiçbir söz hakkı tanınmadığı gerçeği ile yüzleşti. Sosyal medyanın eğlence girdabına kapılan insanlar ilk defa kafalarını kaldırıp dijital faşizmin ayak seslerini duydu ve reaksiyon gösterdi. Bizlere iletişim hizmeti veren, tek kuruş para almadan dünyanın en büyük sermayelerini kuran şirketleri bundan sonra sancılı günler bekliyor.
WhatsApp’ın veri politikasından geri adım atması tarihi bir olaydır. Hiç küçümsemeyelim. “Çağımızın petrolü” olan kullanıcı verileri üzerinden dijital sömürü düzeni kuranlara bu topraklardan bir ses yükseldi ve sonuç da alındı.
Bu sonuç hem tüm sosyal medya şirketleri hem de kullanıcılar tarafından böyle okunmalı.
#WhatsApp
#Türkiye
#Sözleşme
#Facebook
#BİP
#Telegram
3 yıl önce
WhatsApp boykotu sonuç verdi mi?
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir