|
Yeni yönetimin ilk faiz kararının ardından…

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yeni başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu’nun ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi sabit bırakıldı. Ancak PPK karar metninde geleceğe yönelik önemli mesajlar vardı.

ASPARAGAS YORUMLARA CEVAP

Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz ay içerisinde TCMB Başkanı Naci Ağbal görevden alınarak yerine Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu atanmıştı. Bu atamayla beraber oldukça ilginç hatta bir kısmını art niyetli bulduğum ekonomi yorumları yapılmıştı. Mesela Türkiye’nin sermaye kontrolüne gideceği, Kavcıoğlu’nun olağanüstü PPK toplantısı yaparak faizleri 500 baz puan indireceği ve hatta Türkiye’nin ekonomik gerekçelerle OHAL ilan edeceği gibi…

Elbette bunların hiçbirisi olmadı. Zaten olmaz da. Bu bakımdan son yapılan PPK toplantısından çıkan metin ve alınan karar tüm bu asparagas yorumlara iyi bir cevap oldu.

PPK METNİNDE NELER DEĞİŞTİ?

Ekonomistlerin merakla beklediği PPK kararı beklentiler çerçevesinde geldi ve politika faizinde bir değişiklik olmadı. Öte yandan PPK karar metninin içeriği ise önemli mesajlar içeriyordu. Örneğin; Ağbal’ın son toplantısında PPK metninde yer bulan “…enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar, sıkı para politikası duruşu kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülecektir.” ifadesi yerini “Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir.” cümlesine bıraktı.

Bu ifade önemli zira yeni başkan Kavcıoğlu, göreve geldikten sonra katıldığı etkinliklerde yaptığı piyasa iletişiminde
“politika faizinin enflasyonun üzerinde kalacağı”
vaadinde bulunmuştu. Böylelikle başkanın sözlü yönlendirmesi metne girmiş oldu.

Diğer yandan en çok tartışılan konulardan birisi önceki metinde yer alan “Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır.” ifadesinin metinden çıkarılmasıydı. Bu durum ilk bakışta bir handikap gibi görünse de aslında bakarsanız evvelki başkan Ağbal’ın “2021’in ikinci yarısında asla faiz indirimi olmaz” gibi bir statik yaklaşımın yerini daha dinamik bir yaklaşıma bıraktığını göstermesi açısından önemli olduğunu değerlendiriyorum.

ENFLASYON GÖRÜNÜMÜ FAİZ İNDİRİMİ İÇİN ALAN AÇAR MI?

Yazılarımı sürekli takip edenlerin bildiği üzere enflasyonla mücadelenin sadece parasal aktarım mekanizması ile olamayacağını mutlaka yapısal konuların öncelenmesi gerektiğini ifade ediyorum. Öte yandan enflasyon görünümü açısından konuyu ele alırsak önümüzdeki dönemde, en geç 2021’in son çeyreğinde faiz indirimleri için bir alan açılacağını öngörmek mümkün. Zira enflasyonun Nisan ve belki biraz gecikmeli etkilerle Mayıs ayında “pik” yapıp sonrasında dezenflasyonist bir sürecin başlaması ihtimal dâhilinde. Özellikle 18 yıllık ortalamalara bakarsak yaz aylarında gıda enflasyonunda düşüş gözlemliyoruz. Mart ayındaki verilere göre de gıda enflasyonu 18 yıllık ortalamaları yakınsamış durumda.

Gerçekleşen enflasyon, cari yıl sonu enflasyon beklentisi ile 12 ay ve 24 ay sonrası enflasyon beklentilerine bakılırsa faiz indirimleri için alan açılabilir. Ancak Yİ-ÜFE ile TÜFE arasında açılan makası yakından izlemeye devam etmek gerekiyor.

#Ekonomi
#Merkez Bankası
#PPK
#Enflasyon
#Faiz
3 yıl önce
Yeni yönetimin ilk faiz kararının ardından…
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi