Yazının başlığını "Hey gidi günler" diye düşündüm ilk önce..

Ama yaşımız da henüz bu başlığı kurtaracak kemale erişmedi. Zaten fotoğraf da sanki 25 yaşında gibi gösteriyor...

Neyse anlatacağımız şeyler için çok da yaşlı olmak gerekmiyor. 70''li yılların ikinci yarısında seksenli yılların da ilk çeyreğinde isimlerinin sonu "viç" veya "iç"le biten futbolcular ve teknik direktörler Türkiye liglerini adeta işgal etmişlerdi...

Aman Allah''ım neydi o günler... En iyisinden en kötüsüne bütün takımlarımızı "viç"ler işgal etmişti...

Hatta "Hosiç" diye biri geldi 16 golle gol kralı olup gitti...

O yıllar Türk futbolunda şerefli beraberlikler ile "yenildik ama ezilmedik" günleriydi.

Avrupa''nın diğer ülkelerinden futbolcu alacak paramız mı yoktu, Yugoslav futbolu dünyanın iki gömlek üstünde miydi yoksa bizim de bilmediğimiz başka şeyler mi vardı neydi?.. Adeta bir işgali yaşıyorduk.

Almanya''da ikinci kuşak Türk jenarasyonun kıytırık Birinci Lig ya da PAF takımlarında oynayan gençleri gelir kurtarıcı olurlardı...

Hep hayıflanırdık. "Ne zaman futbolcu ihraç edeceğiz, Avrupa''nın ünlü takımlarında Türk futbolcularını ne zaman izleyeceğiz" diye...

Bundan 5 yıl önce Hakan''ın İtalya''ya transferiyle heyecanlanmış ama hevesimiz kursağımızda kalmıştı.

İşte nihayet yılların acısını bu sene çıkarıyoruz. Dört koldan Avrupa seferindeyiz. Hakan''lar, Arif''ler, Tayfun''lar ve Tugay''larla keyifle bir Avrupa Ligi seyredeceğiz...

Başaracaklarına da inanıyoruz. Ferdi başarıların dönemi geçti. Toplu hücüm dönemi başladı. UEFA Kupası''nı almak ve Avrupa''da çeyrek final oynamanın esas kazanımları bunlar...

Bundan sonra herkes bizi hesaba katacak. Biz de artık dünya ligine yükselmiş bulunuyoruz... Bu günlerin keyfini doya doya yaşamak lazım...