Şu mobilyaların bir dili olsa da konuşsa.. Neler neler anlatırlardı kim bilir? Bizimle bir gerecin ötesinde bağ kuran mobilya; bir duygu, bir anı, bir histir. Evlerimize ruh katan, betonu yuva yapan ürün gruplarına tüketici gözünden mercek tutuyoruz bu sefer. Benim Markamda bu ay; mutlu aile yuvalarımızın, kasırgalı geçen günlerimizin, can sıkıntılarımızın, mutlu pazarlarımızın, pazar sinemalarımızın, futbol tutkularımızın ve daha nice duygu-davranışlarımızın “sessiz şahitleri” ne olan bakışımızı inceliyoruz. Bu ayın temasında tutku, enerji, nostalji var… Belki bir sinema filminden bahsetmiyoruz ama film gibi hikâyelere tanıklık eden mobilya ve ev tekstili gruplarına misafir oluyoruz. Pandemi gölgesinde kalsada, koşullu izin verilen düğünlerle birlikte yeni yuva kuran çiftlerin duygularını, yeni evlat sahibi olanların mutluluklarını, gençlerimizin heyecanını, kardeşlerin tatlı sert kavgalarını, yaş alan ama yaşlanmayan büyüklerimizin güvenini, beğenisini ve sadakatini sunma fırsatı yakalamış oluyoruz.
Mobilya ve ev tekstil ürünleri kategorisinde; total tüketici davranışının, satın alma aşamasında “fiyat ve konfor-dayanıklılık” özellikleri etrafında kümelendiğini değerlendiriyoruz. Bu kategoride fiyat ile konfor-dayanıklılık dengesinin tüketici için olmazsa olmaz olduğunu görüyoruz. Kategori markalarının; tüketiciye iletilen mesajlarda, bu iki özellikle ilgili farklarını, avantajlarını ortaya koymaları kendileri için anlamlı sonuçlar üretebilir. Tüketici zihninde; ürüne ödediği tutarla, ürünün konfor-dayanıklılık özellikleri arasında korelasyonu ışık hızında kurabilen hazır bir makine var zaten. İşte markalar, bu makinedeki verilerini düzeltmek için güçlü, anlaşılır mesajlarını sürekli iletmeli. Markalar; ürünlerinin farkını ortaya koyma ve tüketiciyle özdeşleşme dengesini kurabildikleri kadar güçlü olabilirler bu rekabette.
Markalara yüklediğimiz anlamlar; kendisini yenileyen, günümüz standartlarına tasarımlarıyla, renk cümbüşleriyle uyum sağlayan öncü firmaların varlıklarını sürdürme noktasında önemli avantajlara sahip olmalarına imkân tanımış, tanımaya da devam edecek nitelikte olmuştur. Mobilya ve ev tekstili tercihinde pek çok faktörden öne çıkanlardan birisi de bu çerçevede tasarımlardır. Özellikle tasarım ve tercih edilen renkler insanların gündelik hayatından ekonomik, sosyal ve toplumsal hayatının her anına temas etme inceliğine sahiptir.
Aslında mobilya ve ev tekstili sadece konfor ve dayanıklılık, marka değeri, tasarım vb. pazarlama stratejilerinden ibaret olmayan, insanları olgunluğa, mutluluğa, huzura, sükûnete, asalete, ihtişama, uzlaşmaya, hüzne, yalnızlığa ve pek çok duyguya sevk eden sosyo-ekonomik ve sosyo-psikolojik teması olan çok yönlü, sosyal ve duygu teması yüksek bir sektördür. Tüm bu duygular ekseninde çalışmamızın sonuçlarını kısaca değerlendirmek, insanımızın markalara atfettiği değeri görmek duygularımızı daha anlamlı kılacaktır.
Mobilya sektöründe rahatlığın adresi olarak kendisini gösteren, en baba koltuklar ile ilk sıraya oturan İstikbal Mobilya öne çıkmaktadır. İstiklal Mobilya’yı Bellona’nın sosyal mesafeyi koruyarak takipte kaldığını görmek mümkün… Tabii her iki markanın da marka bilinirliği ve güven ekseninde tesis etmiş olduğu ilişki ağı ve pazarlama stratejileri öncü marka olmalarını daha da destekler nitelik kazandırmıştır. Doğtaş, Kelebek ve İpek Mobilya’nın duygusal kompozisyon kombinasyonları yapmaları da gelecek adına umut vadedebilir seviyelere göz kırpmaktadır.
Araştırmamızdaki bir diğer odak noktamız olan ev tekstili ürünlerinde ise; fiyat, konfor, dayanıklılık, tasarım ve zarafet yarışının çok daha çetin olduğunu görmek mümkün. Taç, Bellona ve İstikbal arasındaki yakın yarış, tüketici lehine sonuçlar üretebilir. Bu markaların sosyo-ekonomik yapının tüm unsurlarına ulaşabilme çabalarının olduğunu görmek elbette olası. Bu rekabette liderlik yolunun öncelikle, “tüketici duygusuna daha fazla tercüman olacak” ve “tüketiciyle arasında daha güçlü bir güven bağı tesis edecek” aksiyonlarla daha hızlı alınabileceği açık ve nettir.
Benim Markamın; Temmuz ayında, tüketicinin GBS (Güven, Beğeni, Sadakat) Skorunu belirleyeceği konular çok tatlı; “çikolata ve dondurma”.
