|
Adamların hayalleri, bizim hayaletlerimiz!

Önceden "insanın derisini yüzmek"ten sözederdik. Bundan böyle bu deyim, "insanın genini yüzmek" şeklinde değiştirilecek!

Bilim ve teknoloji dünyasında yeni bir devrim: Bizzat ABD Başkanı Bill Clinton''ın ağzından, yıllardır üzerinde çalışılan İnsan Geni Projesi''ne ilişkin "ilk ham bilgilerin elde edildiği" açıklandı. Batılı televizyon kanalları Clinton''ın İngiltere Başbakanı Tony Blair ile birlikte yaptıkları açıklamayı normal yayınlarını keserek duyurdular.

İngilizler''le birlikte çalışan Amerikalı bilim adamları, insan geninin haritasını çıkardıklarını tüm dünyaya ilan ettiler. CNN ve BBC''den canlı olarak verilen haberin sonunda Clinton, projede görev alan bilimadamlarını çeşitli madalyalarla ödüllendirdi. (Bu önemli habere CNN-Türk dahil bizim tv''lerimiz hiç yer vermediler. Anlaşılan milletin kafasını ütüleyecek haberlerle uğraştıkları için, bizim medyatörlerimizin, dünyada olup bitenleri izleyebilecek halleri ve mecalleri kalmamıştı!)

İnsanın genini de yüzerler!

Önceden "insanın derisini yüzmek"ten sözederdik. Bundan böyle bu deyim, "insanın genini yüzmek" şeklinde değiştirilecek!

Önce hayvan kopyalandı. Şimdiyse olay, insanın kopyalanması meselesine gelip dayandı. Bu konudaki araştırmalar bugüne kadar son derece gizli bir şekilde yürütülüyordu. Clinton ve Blair, bu konuda elde edilen bilgi ve verilerin tüm dünyaya açıklanacağını, dünyadaki bütün bilim çevrelerinin kullanımına sunulacağını ve kendilerinin, elde edilen verilerin insanın kopyalanmasında kullanılmaması için gerekli hassasiyeti göstereceklerini söylediler.

Elbette ki, Clinton ve Blair''in açıklamalarının pek fazla bir anlamı ve yararı olmayacak. Çünkü bu "iş" tahmin edilemeyecek kadar kârlı bir "iş". Sadece Amerikan hükümeti, bu "iş"e ayırdığı 448 milyon dolarlık bütçeyi bu yıl 3 milyar dolara çıkarmayı kararlaştırmış.

Dahası, insan geni ile ilgili araştırmalar, büyük ölçüde mega-şirketler ve özel/ticari laboratuvarlar tarafından yürütülüyor. Bu ticari şirketler ve laboratuvarlar, elde ettikleri bilgi ve verileri (hem de çok pahalı olarak) isteyen kurumlara satıyorlar.

İşte bu mega ilaç şirketleri, konuyla ilgili araştırmaların tamamlanmasını değil, resmen açıklanmasını bekliyordu. Zira yepyeni ilaçlar üreterek bir anda köşeyi dönmek var işin ucunda!

Bu yüzden Clinton''ın açıklamalarından sonra Amerikan borsası büyük bir sarsıntı geçirdi.

İnsan Geni Projesi

İnsan Geni Projesi çerçevesinde toplanan tüm veriler Amerika''daki Ulusal Sağlık Kurumları (NIH)''e bağlı Ulusal Biyoteknoloji Enformasyon Merkezi''ndeki (NCBI) Gen Bankası''nda toplanıyor. The Technology Review adlı akademik bir dergide yer alan yeni bir makalede Gen Bankası''nda bugüne kadar 10 milyarlarca verinin toplandığı belirtiliyor.

İnsan geninin haritasına ilişkin de birazcık bilgi vermek isterim. İnsan Geni Projesi, uçsuz bucaksız bir görünüm arzeden devasa bir labirenti kazıma projesi. İnsandaki her bir hücre 23 çift kromozomdan oluşuyor. Herbir hücredeki DNA''nın kromozomu, 3,5 (üç buçuk) milyar çift "kimyasal madde" (nucleotides) ihtiva ediyor! İnsanda gözün, derinin vesaire rengini belirleyen ve her biri ayrı bir işlev gören toplam 80 bin ila 100 bin arasında gen var. İşte İnsan Geni Projesi, her bir hücredeki DNA''nın içerdiği 3,5 milyar kimyasal maddenin şifresini çözerek haritasını çıkarmayı amaçlayan bir proje.

Bu bilgiler, ne denli tehlikeli bir mayın tarlasına girildiğini kendiliğinden ele vermeye yetiyor olsa gerek. Elbette ki olay, tek yanlı değil: Bir yandan tıp bilimi açısından devrim olarak nitelendirilecek bir gelişmeyle; ama öte yandan da, belki de insanlığın sonunu getirebilecek son derece tehlikeli ve ürkütücü sonuçlara yol açabilecek bir adımla karşı karşıyayız.

İşte bu tür nedenlerden ötürü, Clinton resmen konuyu kendisi açıkladı ve Blair''le birlikte yaptıkları açıklamada İnsan Geni Projesi''nin amacının "hastaların sıkıntılarını hafifletmek; tıbbi araştırmaların gelişmesini sağlamak ve insanlığın hayat kalitesini iyileştirmek" olduğunu belirtti.

Ancak böylesine riskli bir projenin, son derece tehlikeli ve gizli işlerde kullanılmayacağının hiçbir garantisi yok tabii ki.

Onların hayalleri ve bizim hayaletlerimiz var!

Ama herşeye rağmen insan, "adamlar nelerle uğraşıyor, biz nelerle nelerle uğraşıyoruz!", diye hayıflanmadan da edemiyor. Clinton, sözkonusu tarihi açıklamasında "geldiğimiz noktada sadece bilime katkıda bulunmuş olmuyoruz; aynı zamanda ulusal hayal dünyamızın da ne denli genişlediğini ve zenginlediğini kanıtlamış oluyoruz" dedi. Adamlar, hayallerini gerçeklere dönüştürmekle övünürken, bizse ille de hayaletlerimizi gerçek haline dönüştüreceğiz (örneğin irticanın ne denli ürkütücü ve vahşi bir hayalet haline geldiğini kanıtlayacağız) diye çırpınıp duruyoruz! Bunun son örneği kurban konusunda başlatılan iğrenç ve sinsi tartışma.

Not: Bütün okuyucularımın Kurban Bayramı''nı tebrik ediyor, Bayramın tüm Müslümanlara ve insanlığa huzur, barış ve adalet getirmesini diliyorum.

24 yıl önce
Adamların hayalleri, bizim hayaletlerimiz!
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’