Geçen hafta bir kaç konferans vermek üzere Katar’a gittim. Bu vesile ile 2017 ortalarından itibaren Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ın başlattığı siyasi ve ekonomik ablukadan sonra ilk defa ziyaret ettiğim Katar’da bazı gözlemlerde bulundum. 1990’lı yıllardan beri ilgilendiğim ve müteaddit ziyaretlerde bulunduğum Katar’da yenilikleri ve değişiklikleri kolayca fark edeceğimi düşünüyordum. Fakat öyle olmadı. Zira küçük ama stratejik bir nokta olan Katar’da hayat değişimleri göstermeden eskisi gibi sürüyordu.
2000’li yıllarda başlayan gereksiz ve ihtiyaç fazlası binaların yapımı devam ediyordu.
2022 Dünya Kupası için sürdürülen hazırlıklar ve spor tesislerinin yapımında bir duraklama yoktu. Aksine Doha şehrinin etrafında yapılan yeni bağlantı yolları ile her şey adeta 2022’ye akıyordu.
Dar alana yerleştirilmiş Doha şehrinde trafik sıkışıklığı eskisi gibiydi. Gökdelenler arasında koşuşturan yabancı çalışanların neredeyse tamamı, kendi çalıştığı mekandan başka bir yeri bilmeden hayatını sürdürüyordu.