|
Çöküş

Daha önce de kepenk kapatma eylemlerine denk geldiğim Diyarbakır"da bu sefer farklı bir hava vardı. Sokakların tenhalığı, insanların yüz ifadesi, kuşlar, ağaçlar, taşlar, bir şehri, hele kadim bir şehri şehir yapan her neyse, her şeyi ile çökmüştü; İnsanlar, insanlarımız Roboski"de kendi uçaklarımız tarafından bombalanmıştı.

Aradan zaman geçti.

Ve geçen süre bize şunu gösterdi; vicdanımız, hukukumuz, erdemimiz, insanlığımız, parçalanan otuz dört vücut gibi parçalandı, dağıldı, tanınmaz oldu.

Yaşamadığımız bir dönemde gerçekleşen, insanımızın nerde ise tamamına yakınının Başbakan"ın özür dileme erdemi ile öğrendiği, Dersim katliamına gösterdiğimiz hassasiyeti, bizzat tanıklık ettiğimiz bir olayda göstermedik.

Soru işaretlerimiz olsa da hukuksa hukuk, vicdansa vicdan bunun askeri sivili mi olur diye düşündük. Dolayısıyla davanın askeri veya sivil savcılar tarafından görülmesi neyi değiştirir ki diye yaklaştık, yanılmışız. Tıpkı Dersim"de olduğu gibi bir tane sorumlu bulamadan dosyayı kapattık.

Olayın hukuk boyutu bu, peki vicdan boyutu?

Anlıyoruz ki bir olayı parça parça sahipleniyoruz ve bazı kesimlerin sahiplenmesi için o olayın siyasi rantı olması gerekiyor. Gezi olaylarında ölen insanlar için her gün anma düzenleyenler, ağıt yakanlar, teatral ortamlar hazırlayanlar vücutlarının tamamı parçalanmış otuz dört insanı hatırlamadılar bile. Çünkü bu vücutlar onlara siyasi rant sağlamaz, onlara sadece ve şimdilik Ethem"in, Ali

İsmail"in, Abdullah"ın, Ahmet"in,

Mehmet"in ölümü lazım.

Diğer tarafta ise hepimiz oturmuş Camia ile Başbakan arasındaki gerilimi izliyoruz. Savcılar, baskınlar, görevden almalar, açıklamalar daha heyecan verici geliyor insanlara. Bir savcının tatil yapması ve tatil parasını kendisinin ödeyip ödemediği sorunu bile bu karardan daha fazla yer aldı basında.

Başbakan da haklı olarak kendine

karşı yapılan bu kalkışmaya karşılık vermekle meşgul. Ama birilerinin şu anda en az bunun kadar önemli bir gelişme olarak Roboski davasını hatırlatması gerekiyor. Evet, insanlar, devletler, hem bu kadar inanılmaz, hem de bu kadar büyük hata yapabilir. Ancak vicdan ve erdem bundan sonrası, yapılan hatadan sonrası için gerekli bize. "Gerekirse özür dileriz"den açık ve net "özür dileriz" cümlesine bu nedenle insanların, acıların, gözyaşlarının, vicdanı olanların ihtiyacı var. Başkasını bilemem.

10 yıl önce
Çöküş
Islak zemin
Süper Kupa kaosu bitmiyor
‘1 gün savaşı’…
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek