|

Kahvenin kokusu bir de sohbetin koyusu

Eskiden okulu kırıp gelen çocukların şimdi mesai çıkışı uğradığı, nesilden nesile uzanan bir kahve var Beyoğlu'nda.

Beyza Akyüz
00:00 - 5/08/2007 Pazar
Güncelleme: 22:37 - 4/08/2007 Cumartesi
Yeni Şafak
Kahvenin kokusu bir de sohbetin koyusu
Kahvenin kokusu bir de sohbetin koyusu

İstiklal caddesinde, muazzam insan kalabalığının içinde herkes gibi akıyorduk biz de. Halimizden şikâyetçi de değildik oysa. Bir anda ne olduysa kendimizi ara bir sokağa sızarken, kargaşanın eşiğinden atlarken bulduk. Eski adı Hacopulos Pasajı, yeni adı Danışman Geçidi olan iki tarafı incik boncukla kaplı dar girişi geçtiğimizde karşımıza geniş bir alan çıktı. Küçük tabureler…tahta masalar...dumanı tüten çaylar, kahveler. Vitrininde eski moda kadın şapkaları olan antika bir dükkânın önünde durup, birbirimize baktık, burası da nerden çıkmıştı şimdi?

Soldan esen rüzgârla, kendimizi 'Kahveci Mustafa Amca Jean's' tabelasının altında buluverdik. Eski Rum Kilisesinin merdivenlerinde oturan gençler bir hayli memnun gözüküyordu hallerinden. Biz de boş bir masa bulup oturalım dedik, ama nafile. Ürkek halimizi farkeden Mustafa amca bizi tanımadığımız birilerinin yanına iliştirdi hemen. Tek başınıza yolda yürürken birisi adres sorar size âniden. Ve o an yalnızlık hissiniz kayboluverir ya, Mustafa amca 'Ne içersiniz?' diye sorduğunda da bigâneliğimiz kayboldu birden.


MUSTAFA AMCA

1956'da Doğubayazıt'ın toprak bir damında doğan Mustafa amca, 1969 yılında İstanbul'a gelir. Uzun yıllar fırıncılık yaptıktan sonra çaycılığa başlar. Aradan o kadar uzun zaman geçmiş ki, Mustafa amcanın tabiriyle, okulu kırıp buraya gelen gençler şimdilerde iş çıkışı uğruyorlar bu ara sokağa. Mustafa amca çayını kahvesini içmeden kalkanlara gönül koyuyor. Kahvesinin bu kadar güzel olmasının sırrını kahveyle hasbihal etmesine bağlayan Mustafa amca, "Kahveyle ne kadar çok konuşursan o kadar iyi olur kahve, onunla ilgileneceksin, sohbet edeceksin" diyor.

'Geçiyordum hadi şurda oturayım' diyebileceğiniz bir yer değil burası. Ancak bir dostunuz kolunuzdan tutup sizi getirirse, alabilirsiniz kahvenin kokusunu. Mustafa Amca da "Bizi tanıyanlar olmasa hapı yutmuştuk zaten" diyor."Herkes eşini dostunu kapıp gelir buraya, bizim burası hiç boş kalmaz. Senelerce yarın daha iyi olacak inşallah diye çalıştık. Bugün de 'yarın burası dolar mı' kaygısı taşımıyoruz. Çünkü bizim için önce muhabbet sonra para. Başka yerler öyle yapmıyor ama. Parayı alıyorlar, yarın bu gelmese bile başkası gelecek diye düşünüyorlar"

Ses çıkaracak hiçbir oyun yok Mustafa Amca'nın mekânında. Burda çay, kahve, sohbet var sadece, çatır çutur gürültüye ne gerek var, güzelce sohbet etmek varken diyen Mustafa amca, gençleri de ikna etmiş bu konuda.

17 yıl önce