Basındaki pislik ve önemli sorular

Basındaki temizlik arayışı, Sabah "üst yönetimi" tarafından Rauf Tamer'in kellesinin kurtlara atılması ile, hedefine ulaştı galiba..

Bu arada, Hürriyet'in Emin'i de yine bana bulaşmış..

-Mehmet Barlas iş takipçisidir. O yüzden Sabah'tan kovuldu, demiş..

Kaç kere yazdım.. Televizyonlara çıkıp anlattım.

-Eğer iş takipçisi olsam, kartel gazetelerinden kovulmaz, yönetici olurdum.. İş takipçiliği, kartelde en geçerli yetenektir, dedim..

Ama faydası yok..

Yine de, basındaki bu pisliğe eğilmek zorundayız..

Yine de, Hürriyet'teki köşeden bulaşan kişilere de, pislik konusunda hesap sormalıyız..

-Basındaki pisliğin ana sebebi, medyanın, medya dışı işlerle aşırı biçimde uğraşmasıdır.. Kamu ihaleleri, özelleştirmelerden pay almak, hem gazete hem banka sahibi olmak, medya ahlakını yozlaştırmıştır.

SORU- Hürriyet'in, beni iş takipçiliği ile suçlayan köşebazı, "medya-banka", "medya-ihale", "medya-mafya", "medya-siyaset" konularında, hesap sorabilmiş midir?

Hürriyet'in bir yöneticisinin, patronun işlerini takip ederken yaptığı konuşmaların ses bantları, kamuoyuna yansımıştır..

Bu konuda, Emin'in tek satır yazısı var mıdır?

-Bir bankası, bir tv kanalı, bir gazetesi olan kişi, Türkiye'de istediğini yapacağına inanmıştır..

SORU- Boşaltılan Interbank'ın sahibi Cavit Çağlar'a ait olan NTV kanalında, ayda onbin dolar maaşla çalışan Emin, Interbank'ın boşaltılması konusunda, kaç tane yazı yazabilmiştir?.. Interbank'a devlet tarafından el koyulurken, NTV'nin alel-acele Ayhan Şahenk'e devredilmesini sessizce seyretmiş ve bu defa yeni patronundan, ayda 10 bin dolar maaş almayı sürdürmüştür..

-Medya karteli içindeki suskunluk anlaşması yüzünden, gazeteler birbirlerinin hatalarını görmezden gelmekte ve bu hem basını yozlaştırmakta, hem sansüre sebep olmaktadır.

SORU- Cavit Çağlar'la Dinç Bilgin'e devlet (veya iktidar) tarafından Etibank'ın verilmesi ve arkasından Interbank'a el konulurken, Etibank hisselerinin Dinç Bilgin'e devredilmesi konusunda, Hürriyet'in yürekli yazarı tek satır yazı yazabilmiş midir?

-Medya-mafya-siyaset üçgeni, hem demokrasiyi, hem siyaseti, hem de gazetecilik mesleğini yozlaştırmıştır.. Milliyet ve Yeni Yüzyıl gazeteleri ile çeşitli tv kanallarının Korkmaz Yiğit'e satılması ve buna bağlı olarak Mesut Yılmaz, Çakıcı, Eyüp Aşık gibi isimlerin olaylara karıştığının açıklanması, somut örneklerdir.

SORU- Hürriyet'in Emin Çölaşan'ı, Milliyet'in Korkmaz Yiğit'e satılması konusunda kalem oynatabilmiş midir? Mesut Yılmaz'ın adının karıştığı olaylarda yazı yazmak isteyince, sansürlenmeye boyun eğmiş midir?

İsterseniz böyle yüzlerce soru yöneltebilirim..

Demek istediğim şu..

Emin Çölaşan, bozuk düzenin bekçisidir, görevlidir.

Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay'ı intihara iten konularda, suskundur..

Maaş aldığı patronlarının banka boşaltmalarına, devlet ihalelerini paylaşmalarına, sessizce, uzaktan bakmaktadır.

"28 Şubat" döneminde, emekli orgeneral Teoman Koman ve Emin Çölaşan, aynı patrondan, Cavit Çağlar'dan maaş almışlardır.

Bunlar hep ortada.. Daha eskisini karıştırmıyorum..

Soruyorum siz sayın okurlara..

Bütün bunlar ortadayken, bu adamın üç günde bir Mehmet Barlas'a bulaşması, genel ahlaka ve basın ahlakına yakışır mı?

Hürriyet'in sahip ve yöneticilerine soruyorum..

"Büyük" denilen gazetenin imkanlarını, bu tür bir kişiliğe sunmak, "sermayenin ahlakı" ile bağdaşır mı?

ŞAKA

Cennet-Cehennem

Genç kız annesine dert yanmış..

-Nişanlımdan ayrılmak istiyorum.. Anladım ki, ne cennete, ne cehenneme inanıyor nişanlım..

Annesi gülmüş,

-Sakın aldırma.. Hele bir evlenin, sonra ona cehennemin ne olduğunu elbirliğiyle gösteririz, demiş..

KISSADAN HİSSE: Bu hikaye doğrudur.. Cennet de, cehennem de dünyada olabilir. Ama dünyadaki zebaniler, melek rolü oynuyorlar genellikle..

KONYA

Bir kötü, bir iyi haber..

Bu pazar, uzun uzun Konya'yı anlatacaktım.. Ama gündem, bizi yine zorladı..

Ancak Konya ile ilgili gelişmeler de önemli..

Birincisi "Sermaye Piyasası Yüksek Kurulu"nun "Kombassan"ın mal varlığına tedbir koyması olayı var..

Bu bir yargı kararı değil, ama "infaz"ı olan bir karar..

Kombassan'ın Konya'ya yaptığı hizmetleri görmüş bir kişi olarak, bu kararı yanlış bulduğumuzu söylemeliyiz..

Ben, Kombassan'ın kurucusu Haşim Bayram'ı tanımadım, karşılaşmadım hiç.. Ama "geçmiş olsun" demek istiyorum.

Bu ülkede herhangi bir alanda hizmet üreten, vizyon sahibi olan kişilerin işi, kolay değil..

Neyse..

Bir de iyi haber var Konya için..

Bakan Mehmet Keçeciler aradı..

Konya'nın sivil hava terminalinin, 29 Ekim'de açılacağını söyledi.. Bu terminale giden yolun asfaltlanması için, bütçeden ödenek ayrılmış..

Şunları söyledi..

-17 Aralık'ta "şeb-i arus"a gelecek konuklar, kesinlikle sivil terminalden kente girecektir..

Demek Mevlana'nın ölüm yıldönümü, Konya için sivil havacılığın doğum günü olacak.

Bu da iyi haber.