YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 

 

Noktayı henüz koymadık...

Yıllardır basının içinde yer alan, dünya ve Türkiye gerçekleri üzerinde kalem oynatan Rauf Tamer'in kendisini düşürdüğü durumu anlamakta zorlanıyorum. Biraz sıkı durabilse, karşısındakinin 'blöf' yaptığını anlayabilseydi hâlâ yazmaya devam edecekti. "O para 30-40 yıllık dostum Rauf'a değil, onun evindeyken bana geldi; tersanedeki hissemi satın almak isteyen Murat Demirel'in gönderdiği kaporaydı" diyen Mete Has da nereden çıktı Allah aşkına?

Rauf Tamer'in Egebank'la ilişkisi olmadığını söylemiyorum. Tersine, Sabah yazarının Egebank ile 'bence yanlış' bir kredi ilişkisi içinde olduğunun fena halde farkındayım. Şimdi vereceğim bilgiler, eğer arşivci değilse, "Bu durumda yazamam" deyip yazılarına ara veren Rauf Tamer'de bile olmayabilir:

Bendeki bilgi şu: Egebank, Murat Demirel'in özel tâlimatıyla, 23 Temmuz 1998 tarihinde, Rauf Tamer'e kredi açtı. 320 bin dolarlık kredi 48 ay vâdeliydi ve faizi sadece yüzde 1,5'tu... Zekeriyaköy'de almayı düşündüğü bir villayla ilgiliydi kredi. İşin garibi, 48 ay vâdeli krediyi, Rauf Tamer, açılmasından sadece üç ay sonra (5 Kasım 1998 tarihinde) kapattı. 4 Ağustos 1998 tarihinde 75 bin dolar ödedi, ertesi gün de 9 bin dolar; nakit olarak... Geri kalanı yine Egebank'tan açılan (herhalde şartları biraz değişik) 254.700 dolarlık yeni bir krediyle ödendi...

İşlemlerde tuhaflık görülüyor. En başta, nakit ödenen 75 bin dolarla ilgili dekontta para dökümü yok… Bir önceki işlem Murat Demirel'in kurdurduklarından biri olduğu anlaşılan Namer Kauçuk'la ilgili; firmanın nakit hesabından biri 250, diğeri 45 bin dolarlık para çekildiği görülüyor… Durum biraz karışık yani…

Şu bilgiye ne dersiniz? 5 Şubat 1999 tarihinde, Murat Demirel'in sekreteri Yasemin Göktürk'ün tâlimatıyla özel limitli kredi kartı açılması istenen dokuz kişi arasında Rauf Tamer de bulunuyor; ancak aynı tâlimatla 'özel limitli' kredi kartı verilenler arasında o dönemin en önemli devletlusunun ağabeyi ve yeğeni ile bir ANAP'lı bakan ve bir başka ünlü gazeteci de var…

Bunları bilmeme rağmen "Rauf Tamer'in öne atılması gerekmezdi" diyorum işte...

Gerekmezdi, çünkü konuyu ilk açan Emin Çölaşan'ın iddiası bir kredi yolsuzluğu değildi; "Ünlü bir gazeteciye çanta ile ödenen rüşvet" iddiasını seslendiriyordu Çölaşan... Ayrıca, sözü edilen miktar da 320 bin değil, 1 milyon dolardı... Para 'rüşvet' olmak zorundaydı, çünkü iddiaya göre "Marmara taraflarında bir arazinin pürüzlü işini halletme karşılığı iki yıl önce ödendiğini" ileri sürüyordu Çölaşan... "Marmara tarafında bir arazi" denildiğinde ortaya çıkartılan Dil Ovası taraflarındaki Murat Demirel'in sudan ucuz kapattığı lebiderya topraklar sekiz yıldır yargı önünde; yani iki yıl öncesiyle ve hatta Egebank ile bir ilişkisi yok o olayın...

Şimdilerde, televizyon ekranlarına çıkarak, "Ben dedim mi doğrudur" tafrasını satan Emin Çölaşan aslında blöf yapıyordu sizin anlayacağınız... Muhtemelen o kısa süreli kredi yanlışlığının ezikliğini duyan Rauf Tamer sesini çıkartmamasının zararını gördü...

Bu sonuca varmamın bir başka sebebi daha var: 'Şık giyimli, iyi konuşan' sürpriz konuğun ihbarına dayanarak yazdığını söylediği yazısında, Çölaşan, isim vermedi. Üzerine gidildiğinde bildiği ismi bakana teyit ettirdiğini iddia etti, ama yine isim vermedi. Daha sıkıştırılınca, "Elde bilgi, belge yok, yüksek tazminat ödemek istemem" diye kıvırttı. Düşünsenize, bilgi ve belge olmayınca yazamayan bir Çölaşan!

Kendisi sustu ama, çetesine mensup yeni yetmeler, etrafı e-mail bombardımanına tuttular... İlk yazının çıktığı gün, ben dahil binlerce kişinin elektronik posta kutusuna, "Çölaşan'ın kastettiği '1 milyon alan yazar' R.T." diye mesajlar gönderildi; kodun açılmış biçiminin Rauf Tamer olduğu da kulaklara fısıldanmaya başladı. Konuya taraf bir yayın yönetmeni, bana, "Rauf Tamer, ama nasıl açıklayalım?" dedi sözgelimi...

Ancak, ilk gün bu yaylım ateşi açanların, hemen ardından tavır değiştirdikleri fark edildi. Kuva-yı Medya olarak "1 milyonluk gazeteci R.T." diye yazanlar, dergilerinin ilk çıkan nüshasında (226), 'R.T.' rümuzuyla bir başka basın ünlüsünü kast ettiklerini açıkladılar... Onlara göre, bu R.T.'nin kızı, evdeki para ve mücevherleri de alarak Adnan Oktar'ın peşine takılmıştı. Kastedilen, Aydın Doğan'ın sahibi olduğu Gözcü gazetesinin yönetmeni Rahmi Turan'dı (R.T.)...

Herhalde anladınız: Emin Çölaşan ve çetesi, "Marmara'da bir arsa mukabili kendisine 1 milyon dolar rüşvet verilen ünlü gazeteci" iddiasının Rauf Tamer üzerine oturmadığını anlamış (veya ikna edilmiş), ilk gün ortalığa 'R.T.' rümuzunu sürdükleri için başka 'R.T.'leri işin içine çekerek iz kaybetme telâşına kapılmışlardı... Rauf Tamer, o noktada, kendisinin Egebank'la ilişkisini bütün açıklığıyla anlatan, rüşvet iddialarına meydan okuyan bir tavır takınsaydı bugünkü duruma düşmezdi...

Acaba, basiretini bağlayan, gazetesinin kendisinden fazlaca hazzettiği söylenemeyecek yönetimi mi oldu? Yönetim, blöfü ortaya çıkacak diye ne yapacağını şaşırmış Çölaşan'la pazarlığı yeğlemiş olabilir mi?

Size bir şey söyleyeyim mi? Emin Çölaşan bu tartışmaya kapı aralamakla hayatının en 'yararlı' işini yaptı; Rauf Tamer köşesini kapattı ama, tartışmaya açtığı "Batan bankalardan beslenen gazeteciler" konusuna henüz nokta konulmuş değil...


15 EKİM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Taha KIVANÇ

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...