YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Dizi

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 

Ordu gelsin, kurtarsın

Evler taranıyor, işyerleri yağmalanıyor, meskun mahaller bombalanıyordu. Darbenin gerekliliği ilk kez halkta taban bulmuştu. "Ordu gelsin ve kurtarsın" deniyordu.

Tarih 19 Aralık 1978. Kahramanmaraş. Yer, Çiçek Sineması. Başrolünü Cüneyt Arkın'ın üstlendiği "Güneş Ne Zaman Doğacak" adlı ülkücü dünya görüşünü yansıtan filmin gösterimi sırasında patlayan bomba, "Kahramanmaraş katliamı" olarak bilinen olayların başlangıcı olacaktı.

Çiçek Sineması'nda patlayan bombadan sonra, yine Kahramanmaraş'ta solcuların devam ettiği bir lokal tarandı.

Onu izleyen günlerde bombalama ve kahve tarama eylemleri karşılıklı olarak sürdü.

İlk bombadan dört gün sonra, 23 Aralık 1978'de Maraş halkı topyekün bir savaşın içinde buluverdi kendini. Evler taranıyor, işyerleri yağmalanıyor, meskun mahaller bombalanıyordu.

İlk belirlemelere göre ölü sayısı 100'ün üzerindeydi. Yaralı sayısı ise kesin olarak tespit edilemiyordu.

Türkiye geriliyordu.

FENDOĞLU'NA BOMBA

Kavga, tipik "sol-sağ", "Alevi-Sünni" çatışmasıydı.

Çorum'da, Amasya'da, Kayseri'de, Sivas'ta "olaylar" meydana geliyor; Ankara, İstanbul ve İzmir'de kitlesel eylemler sürüyordu.

Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu, adresine gönderilen bombalı paketin patlaması sonucu, gelini ve iki torunuyla birlikte hayatını kaybetmiş, infial halindeki halk ayaklanarak evlere ve dükkanlara saldırmıştı. Hamit Fendoğlu'nu öldüren "C-4" tipi patlayıcı, daha sonra Bahriye Üçok ve Uğur Mumcu suikastlerinde kullanılacaktı.

Ajanslar her gün terör olaylarında hayatını kaybedenlerin haberini geçiyordu.

Kahramanmaraş olayları dönüm noktasıydı.

Müdahale fikri, ilk, bu olaylardan sonra ortaya çıktı.

Darbenin gerekliliği halkta da taban bulmuştu. "Ordu gelsin ve kurtarsın" deniyordu.

Terör, 1978 yılına ait bir olgu değildi.

1977'de ülkücü örgütlenmenin ülke geneline yayılmasıyla başlayan gerginlik, mevzi "sağ-sol" çatışmasından iç savaşın eşiğine getirmişti ülkeyi.

İçişleri Bakanlığı'na gelen istihbarat bilgileri hiç de içaçıcı değildi. Buna göre, sol ve sağ örgütler aynı "merkez" tarafından silahlandırılıyordu. Bu silahlar, çoğunlukla Bulgaristan üzerinden, yasak yollarla Türkiye'ye sokuluyordu.

Silahları kim, hangi merkez gönderiyordu?

Bu sorunun "açık" ve "net" cevabı bugüne kadar bulunamadı. Konjonktür, bu merkezin ortaya çıkarılmasına müsait değildi zaten.

"11'LERİN İSTİFASI"

Banka soygunları, uçak kaçırma eylemleri ve "Alevi-Sünni" gerginliği derken, "sağ-sol" kutuplaşması kısa sürede parlamentoya yansımıştı.

Terör can almaya devam ediyordu.

Terörle birlikte ekonomik sıkıntı başgöstermişti.

Umut, 5 Haziran 1977'de yapılacak genel seçimlerdi.

Ancak umulmadık bir şey oldu: CHP'nin birinci çıktığı seçimlerde hiçbir parti, tek başına iktidar olacak çoğunluğu yakalayamamıştı. Yeni bir "koalisyonlar dönemi" başlıyordu.

CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit hükümeti kurmakla görevlendirildi. Başarılı olamayınca, görev, bu kez AP lideri Süleyman Demirel'e verildi. Demirel'in başbakanlığında, MSP ve MHP'nin de katılmasıyla "İkinci Milliyetçi Cephe Hükümeti" kuruldu.

Bu hükümetin ömrü beş aydan uzun olmayacaktı.

18 Aralık'ta, Elazığ bağımsız milletvekili Ali Rıza Septioğlu ve AP'den istifa eden 10 milletvekili ortak bir "deklarasyon" yayınlayarak CHP'ye geçtiklerini açıklayınca, İkinci MC hükümeti istifasını verdi. Bu istifalar, tarihe, "Güneş Motel Olayı" olarak geçti.

ECEVİT HÜKÜMETİNİN SONU

1978'in '1 Ocak'ında hükümeti kurma görevi yeniden Ecevit'e verildi. AP'den istifa eden 11'lerle birlikte, CGP (Turhan Feyzioğlu'nun Cumhuriyetçi Güven Partisi) ve DP'nin (Ferruh Bozbeyli'nin Demokrat Partisi) desteğiyle Ecevit hükümeti kuruldu. 11'lere de, CHP'ye katılmalarının ödülü olarak, birer Bakanlık verildi.

1978 yılına yeni hükümet ve yeni sorunlarla girildi.

Ecevit'in ekonomide izlediği "devletçi" politikalar tepki topluyordu. IMF ve Dünya Bankası, taahhüt ettiği kredileri vermekten vazgeçince, Türkiye, Ecevit hükümetiyle tarihinin en zor dönemine girdi.

Halk beklediğini bulamamıştı.

İşadamaları infial halindeydi.

TÜSİAD, gazetelere verdiği ilanlarla hükümeti sarsmaya başladı. Terör ve ekonomik darboğaz derken, Ecevit çareyi hükümeti bırakmakta buldu. Yeni kabineyi oluşturma görevi bir kez daha Demirel'e verildi. Demirel'le birlikte ekonomide ufak tefek iyileşme işaretleri görülmeye başlamıştı, ama terör dayanılmaz boyutlardaydı.

12 Eylül'e bu şartlarla girildi.

DEMİREL'İ RAHATSIZ EDEN MESAJ

Tarih, 11 Eylül 1980.

Dışarıda bombalar, silahlar patlıyordu.

Başbakan Süleyman Demirel, İçişleri Bakanı Orhan Eren'e döndü:

"- Polis ve sıkıyönetim yetkilileri nerededir, ne yapıyorlar? Git bak şuna..."

Bakanlar Kurulu'nun son toplantısı... Orhan Eren aldığı talimatla çıktı. Saat 12.30'da yemekler yendi. Bakanlar Kurulu toplantısı 14.30'da sona erecek, senatörler Senato'ya, milletvekilleri Meclis'e gidecek, Demirel de gündem hakkında gazetecilere bilgi verecekti.

Ama ilginç şeyler oluyordu.

Ankara'nın en işlek caddelerinde peşpeşe bombalar patlıyordu. Patlama sesleri Bakanlar Kurulu toplantısının yapıldığı salona kadar geliyordu.

Saat 13.00'e doğru Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Kemal Gücüyetmez içeri girdi.

Demirel'e bir kağıt uzattı.

Kağıdı okuyunca yüzü birden değişti Demirel'in.

"- Siz devam edin, şimdi geleceğim" dedi ve çıktı.

Toplantıyı yarıda kesmek hiç âdeti değildi. Olağanüstü bir şeyler olmalıydı. Tekrar toplantıya döndüğünde huzursuzluk yüzünden okunuyordu.

VEDA KONUŞMASI GİBİ

Saat 13.00'de Bakanlar Kurulu toplantısı bitti.

Gazeteciler Başbakan'ın etrafını sardılar.

Demirel, gündem hakkında bilgi vermek yerine AP'nin yaptığı hizmetleri anlattı, partisini ve icraatlarını savundu.

Açıklamaları, "veda konuşması" gibiydi.

Gazetecileri savdıktan sonra yorgun ve gergin bir halde ofisine döndü.

Birkaç önemli telefon görüşmesi yaptı.

Daha sonra İçişleri Bakanı Orhan Eren'i çağırttı.

Orhan Eren, aldığı talimat üzerine polis yetkililerini aramış, ama hiçbirini yerinde bulamamıştı.

Eren'in aradıkları o saatte sıkıyönetimde toplantıdaydı.

Eren, birkaç gün önce Emniyet yetkililerini terör konusunda uyarmıştı. Bu toplantının, yaptığı uyarıyla ilgili olduğunu düşündü.

Akşam saatlerine doğru, toplantıdan çıkan bir Emniyet mensubu, içeride konuşulanları İçişleri Bakanı'na şöyle özetleyecekti:

"- Bu akşam büyük bir operasyon yapılacakmış. Bizden, tam teşekküllü 60 ekip istendi. Hedefler akşam verilecek denildi. Bunların ne olduğunu sorduğumuzda, 'Hedefleri ele geçirince memnun olacaksınız' cevabıyla karşılaştık."

 

Yarın : Ne yaptınız paşam!

&

 


Kağıda basmak için tıklayın.



Terörden iç savaşa
18 Aralık 1977'de Elazığ bağımsız milletvekili Ali Rıza Septioğlu ve AP'den istifa eden 10 milletvekili ortak bir "deklarasyon" yayınlayarak CHP'ye geçtiklerini açıklayınca, İkinci MC hükümeti düştü. Tarihe, "Güneş Motel Olayı" olarak geçen 11'ler deklarasyonunda şöyle deniyordu: "Ülke meselelerini çözmek üzere iki büyük siyasi parti olan AP ve CHP'nin ortaklığını gerçekleştirmeye gayret sarfetmeyenleri, aksine bunu imkansız hale getirenleri tarihi mesuliyetleri ile başbaşa bırakarak, milletimizin yararına bulacağımız her türlü girişimi müstakil grup olarak izleyip destekleyeceğiz. Hür, demokratik parlamenter rejimimizi tehlikeye düşüren bu hükümetin yönetim sorumluluğuna daha fazla iştirakimiz düşünülemezdi..." 1 Ocak 1978'de hükümeti kurma görevi yeniden CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e verildi. İstifacı milletvekilleri de yeni kabinede Bakan olarak görev aldılar.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...