YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Bir medeniyet savaşçısı

Cumhuriyet dönemi Anadolu insanının kültür, sanat ve düşünce dünyasını zenginleştirerek, yeni boyutlar kazandıran düşünürlerin başında Sezai Karakoç gelir.

Ben kendi payıma onun Yitik Cennet, İslamın Dirilişi, Diriliş Neslinin Amentüsü, İslam Toplumunun Ekonomik Strüktürü gibi kitaplarını, nereye gidersem gideyim, sürekli elimin altında bulundururum.

Biat dergisi, Asım Gültekin'in yönetiminde "Diriliş Neslinden Sezai Karakoç'a Armağan" sayısı çıkarmış. Bir medeniyet savaşçısı olan Karakoç'un şiirini ele alan gençleri kutluyorum.

Dil ya da ülke farklarından daha çok medeniyet farklarının öne çıktığı bir dünyada, Karakoç'un verdiği medeniyet savaşı, dünyaya açılan Anadolu insanının medeniyet değerlerini, yeniden hayata geçirmede büyük önem taşıyor.

Arnold Toynbee "A Study of Histary" isimli kitabında ele aldığı önde gelen 21 medeniyetten günümüzde yalnızca 6 tanesi varlığını koruyabiliyor. Giderek yaşayan medeniyetlerin sayısı daha da azalacak.

Dünyanın bilenen en eski kültürü, Mezopotamya'da ortaya çıkan Babil medeniyetidir. Babil'den Mısır, Mısır'dan Yunan, Yunan'dan da Roma medeniyeti doğdu.

Tek Tanrılı dinlere kapalı bu medeniyetlerin seküler mirası Roma medeniyetinde toplandı. Bu bağlamda, ilk insandan bu yana dünyada iki ana medeniyet savaşıyor. Bir yanda Peygamberler arasında ayrım yapmayan Medine, diğer yanda mitolojiye dayanan Roma.

Şehvet ve şiddet bağımlısı Roma, mutsuzluk ve umutsuzluk içinde savaş sarhoşluğunu, mirasçısı olduğu Yunan'dan daha ileri boyutlara ulaştırdı. Roma'da cinsellik ve cinayet herşeyi kuşatan ana temel oldu.

Toynbee, Russell ve Popper, Eflatun'u günümüzde seküler dayatmacı yönetimlerin doruk noktası olan Faşizm'le birlikte Komünizm'in de öncüsü olarak görürler. Bu iki dayatmacı yönetim sistemi günümüzdeki Roma'nın iki somut örneğidir.

Bütün mirasının Medine'de toplandığı Vahiy medeniyeti ise, Peygamberler'e dayanır. Vahiy medeniyetinin kaynağında kutsal kitaplar vardır. "Hakikat inanan insanın yitirilmiş malı gibidir. Onu nerede bulursa alır." Bu yüzden, Medine medeniyeti tarih içinde Roma medeniyeti ve onun kaynaklarıyla sürekli hesaplaşma içinde olmuştur.

Karakoç'un vurguladığı gibi, "İslam Hz. İbrahim'in ve öbür Peygamberler'in yoluna dönüş ve insanlığın ilk insandan itibaren geliştirdiği Hakikat Medeniyeti'ni diriltiş demektir." İslam'ın kaynağı da Medine'dir.

Medine ve Roma medeniyetinin ilk insanla başlayan hesaplaşması, Kıyamet'e kadar devam edecektir. Globalleşen dünyada hiçbir ülkenin bu hesaplaşmadan kaçması mümkün değildir. Ancak bu hesaplaşma geçmişte olduğu gibi ordularla değil, aydınlarla yapılan bir savaş olacaktır.

Karakoç Samuel Huntington'dan çok daha önce "Yitik Cennet"te ayrıntılı olarak anlattığı kitaplarında Roma ve Medine medeniyetlerinin ulusal ve uluslararası düzeyde nasıl hesaplaştıklarını anlattı.

Karakoç'un medeniyet tezini iyi kavramadan Medine'yi İstanbul'a taşımak mümkün değildir.


30 MAYIS 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Nazif Gürdoğan

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...