YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Gündem

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 


GAZETECİ DE SERVİS YAPAR

GAZETECİLİĞİN bir meslek olarak ortaya çıktığı dönemlerde dünyaca ünlü gazetecilerin gizli servisler adına çalışabileceği kimsenin aklına gelmezdi. Bugün pekçok gazetecinin başta CIA ve MI 6 olmak üzere dünyanın belli başlı istihbarat örgütleriyle ilişkili olduğu biliniyor.

İSTANBUL- Gazeteciliğin bir meslek olarak yeryüzünde kendini ilk gösterdiği dönemlerde kimse dünyaca ünlü gazetecilerin ve yazarların bile gizli servislerle dolaylı bir bağ kuracağını bilmiyordu. Ancak enformasyona dayalı yapının yaşamın tüm alanlarına yayıldığı günümüzde, bilgiye daha kolay ulaşabilen gazetecilerin birikiminden yararlanma eğilimi neredeyse rutin bir hale geldi. Bu gelişme, basın etiği açısından çok sakıncalı bulundu ve gazetecilerin devlet kurumlarıyla ilişkilerinin sorgulanmasına yol açtı. Ancak hiçbir eleştiri, başta ABD ve İngiltere olmak üzere dünyanın büyük ülkelerinde belli başlı gazetecilerin ve yazarların istihbarat servisleriyle ilişki kurmasını önleyemedi. Özellikle ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA ve İngiliz Dış İstihbarat Servisi MI 6 adına çalışan gazeteci ve yazarların birçoğu deşifre olmalarına rağmen faaliyetlerine devam ettiler. İngiltere ve ABD'de gizli servis adına çalışması istenen gazeteciler genelde sol adına eylemlerde bulunmuş öğrenci liderlerinden ve sivil toplum üzerinde etkisi bulunan karizmatik isimlerden oluşuyordu. MI 6 adına çalıştığı herkesçe bilinen İngiliz gazeteci Frederick Forsyth bu isimlerin en ünlüsüydü. İngiliz gazeteci John Snow da bu örneklerden biriydi ancak Snow kendi anlatımına göre gizli servis adına çalışma teklifini reddetmişti. Snow, öğrenci lideri olduğu dönemden sonra gazeteciliğe başladığı yıllarda İngiliz İç İstihbarat Servisi MI 5'ın 20 yıl önce kendisine ajanlık teklif ettiğini, ancak kendisinin bu teklifi reddettiğini açıkladı. Snow, bununla da yetinmedi ve neredeyse bir itirafçının duyarlılığıyla İngiltere'de köşe başlarını tutmuş gazetecilerin istihbarata çalıştıklarını duyurdu. Snow, bu gazetecilerden birinin devletle yakın temasıyla dikkat çeken BBC'nin 10 yıllık Dış Haberler Editörü John Simpson olduğunu söyledi. Bu açıklamalar basında etik tartışması başlattı ama çoğu gazeteci, 'ülkemizin menfaatleri adına bunların yapılması son derece normal' diyerek durumu kendi ahlak anlayışlarında meşrulaştırdı. Dahası bazı gazeteciler, kamuoyunun yakından tanıdığı pekçok gazetecinin gizli servisle ilişkili olduğunu savlayarak durumu adeta normalleştirmeye çalıştılar. Benzer bir durum Almanya'da da yaşandı. Gazeteci Teo Somer'in BND ile irtibatlı olduğu anlaşıldı, ancak bu da pek ciddi bir tartışma konusu oluşturmadı.

CIA'in basın kolu

Süper güç Amerika Birleşik Devletleri'nde gazeteci-gizli servis ilişkilerini düzenleyen sistem ise Avrupa'dakinden daha karmaşıktı. ABD'de United State Informence Service adını taşıyan bir birim vardı ve bu birim CIA'in basın kolu olarak anılıyordu. Bu birim Amerikan Gizli Servisi'nin psikolojik savaş kolu olarak biliniyordu. The Washington Post gibi ABD'nin saygın gazetelerindeki önemli isimlerle irtibat kuran bu servisin yurtdışında ve özellikle de gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren gazetecilerle de sıkı bir ilişkisi vardı.

 


Kağıda basmak için tıklayın.

 

 

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...