ANKARA- Harp Akademileri Komutanlığı tarafından hazırlanan 'Deniz Harekat Ortamına Yönelik Gelişmeler ve Deniz Kuvvetlerinin Özellikleri' adlı raporda ilk defa millî çıkarların Basra Körfezi'nden Atlas Okyanusu'na kadar geniş bir alana yayıldığı belirtilirken, programın 2000 yılının ana stratejilerini oluşturacağı ifade edildi.

Raporda, "Türkiye'nin ilgi sahasında, Türkiye'yi etkileyen çatışmalar devam edecektir. 21'nci yüzyılın çeyreğinde dünyayı etkileyecek büyük bir savaş ihtimali uzak görünmektedir" denilerek TSK'nın buna rağmen her zaman olduğu gibi harbe hazırlık konumunda olacağı vurgulanıyor. Sovyetler Birliği'nin yıkılması ile iki kutuplu dünyanın sona ermediği ve bölgedeki sancının devam ettiğinin belirtildiği raporda şu görüşlere yer veriliyor: "Aksine belirsizlik ve istikrarsızlık sonucu bölgesel çatışmaların arttığı görülmektedir. Gelecek yıllarda alçak yoğunluklu çatışmalara yönelik askerî harekat kabiliyetlerinin önemi artacaktır."

Bilgi savaşı

Raporda, Türkiye'nin 21'inci yüzyıl ile birlikte ilgi alanının genişleyeceği ve bunun tarihi ve stratejik bir zorunluluk olduğu görüşlerine yer veriliyor. Türkiye'nin tarihsel bir perspektif içinde sorumluluk alanının Adriyatik'ten başlatığı ifade edilerek, başta Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya'nın ilgi alanı dışında bırakılamasının sözkonusu olamayacağı vurgulanıyor. TSK'nın sadece savaşa hazırlık eğitimi içinde olmayacağının ısrarla vurgulandığı raporda şu görüşlere yer veriliyor: "Bu dönemde TSK, savaş dışı harekat konularında daha fazla görev alacaktır. Bu tür faaliyetler, tabiî âfetlere yardım, uyuşturucu ile mücadele, sivilleri tahliye harekatı, insani ve güvenlik yardımları gibi konuları kapsayacaktır.

Gelecek yüzyılın (21'inci yüzyıl) en belirgin özelliği bilgi harbinin önem kazanacak olmasıdır. Harp artık muhabere alanında en çok parayı, gayreti ve teknolojiyi kullananın değil, muhabere ve düşman hakkında en iyi bilgiye sahip olanın kazanacağı bir olgu haline gelecektir."