Oyunun başları. Arif gitmek üzere. Tam dürtecek topu rakibin arkasına, birden aklına başkanın demeci geliyor: "Yenilirsek dünyanın sonu değil ya..."

Berkant kale önünde. Karar vermek üzere. Ya tek oynayacak, ya da dönüp kendi gidecek. Birden aklına basın sözcüsüzünün son açıklaması geliyor: "Yenemezsek UEFA Kupası'na asılırız..."

Mondragon tam topa çıkacak. İki yumruğunu hazırlamış. Ya rakibe, ya topa çakmak üzereyken birden aklına aynı kalede 24 saat önce yapılan son çalışma geliyor: "Lucescu penaltı provası yaptırıyor..."

Capone, tam ilk topa basacakken birden bire aklına Şampiyonlar Ligi'ne katılmak üzere geldiği Bulgar sınırına koca bir takımın oyuncusu olmasına rağmen girememesi geliyor. Polise verdiği ifadeyi hatırlıyor ve nedense ayağını çekiyor.

Suat, rakip gelmişken topu kapmış. İleriye doğru bir araya bırakış, ikinci gol demek. Sağ çizgiye yakın boşlukta birden kulübeden bağıran bir yedeği duyuyor: "Suaaat! Jardel imzalamış, müjdemi isterim..."

Ümit Davala, tam kafaya çıkacakken Perez'in kıkırdaklarını hatırlıyor.

Sergen, kulübede "Kimin kime ihtiyacı olduğunu düşünüyor..."

Kaptan Bülent ise yılların Popescu alışkanlığında kalmış.

- Ben de eski Galatasaray'ımı isterim...

- Yenilirken bile rakibinin burnundan getiren oyun karakterini geri isterim...

- Haftalardır saldırdığımız Bülent Akın'ın sahanın yıldızı olduğu bir maçta oyunda düşmüş rakibine karşı değişikliklerde geç kalmayacak bir hoca isterim...

- Şimdi yeniden yapılanmanın ilk meyvelerini verme zamanı gelmiştir.

Herhalde çok şey istemiyorum.

ÜMİT AKTAN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu